20 yılda yüzde 3'ten yüzde 30'a çıktı: Merdiven altı takviye gıdalarda ölüm riski!
AÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Coşkun Usta, Türkiye genelinde binlerce gıda takviyesinin ilaç gibi her yaştan vatandaş tarafından kullanıldığına, takviye gıdalara ilginin her geçen gün arttığına dikkati çekti. Özellikle sporcuların, ileri yaştaki vatandaşların ve vegan beslenenlerin çoğunlukla tercih ettiğine vurgu yapan Prof. Dr. Usta, gıda takviyelerinin ilaç olmadığını, hekimlerin tedavinin bir parçası olarak ek gıda takviyesi önermesi nedeniyle ilaçmış gibi algılandığını söyledi.
'İlaç prosedürünün yanından bile geçmiyor'
Takviye gıdaların, ilaçlar gibi birtakım aşamalardan geçmediğini, toksik durumlarının bilinmediğini belirten Prof. Dr. Usta, "B12 vitaminini satın alır, ambalajlayıp, satarlar. Bu molekülün vücut tarafından emilip, emilmediğini bile test etmiyorsunuz. Dolayısıyla hiçbir ilacın uğradığı prosedürün yanından bile geçmiyor. Gerekli midir? Elbette. Sağlıklıyken bile almanız gerekir. Çocukluk, yaşlılık, hamilelik durumlarında kullanmanız gerekebilir" dedi.
20 yılda yüzde 3'ten yüzde 30'a çıktı
20 yıl önce takviye gıdaların kullanımının daha az olduğunu, yıllar geçtikçe hem ilginin hem de üretimin arttığını belirten Prof. Dr. Coşkun Usta, "Bu oran, şu anda yüzde 30'u geçti. Hastalara son 3 ayda takviye gıda kullanıp, kullanmadıklarını sorduğumuzda yüzde 80'i 'evet' diyor. Bu pazar o kadar genişledi ki kötüye kullanım da doğal olarak arttı. Yüzde 3'lerdeyken kimse merdiven altı üretim düşünmüyordu. Pazarı yoktu. Artan pazarla birlikte suistimaller, artan kontrolsüz üretimler, bilinçsiz tüketimler, pazardan pay almak isteyenler oluyor" diye konuştu.
Merdiven altı üretim öldürebilir
Tarım ve Orman Bakanlığı ya da Sağlık Bakanlığı'ndan onay alarak üretim yapıldığını belirten Prof. Dr. Coşkun Usta, takviye gıda alırken moleküler olarak toksik (zehirli) moleküllerin de merdiven altı üretim nedeniyle vücuda alındığından söz etti. Merdiven altı üretimin çok yaygınlaştığını, bu konunun en detaylı şekilde incelenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Usta, ABD'de yapılan bir denetime dikkati çekti. Denetimde yüzlerce firmanın kapatıldığını, tüm kriterleri taşıyan yalnızca 4 firma kaldığını anlatan Prof. Dr. Usta, şöyle konuştu:
"Siz B12 kullandığınızı sanırsınız ama yanında yardımcı maddeler de vardır. aldığınız molekülün içerisinde ihtiyaç duyduğunuz madde değil; başka maddeler de vardır. Burada da ciddi suistimal var. Zararlı olan, toksik olanlar var. Besinden ölenler var. Gıda takviyesini düşünün. Yanlış üretildiğinde düşünebiliyor musunuz? Mikroplarla aynı yerde üretildiğini, başka bir toksik maddeyle teması olabilir. Nereden satın aldınız bu maddeyi? Hangi koşullarda sakladınız? Nasıl ürettiniz? Bunu direkt olarak vücudumuza alıyoruz. Toksik etki yapar."
ABD'de 4 milyar dolarlık pazar
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası, dünya genelinde en geniş pazara sahip ABD'de, takviye gıda pazarının 4 milyar doları bulduğunu, İtalya'da 2,5 milyar dolara ulaştığını açıkladı. Türkiye'de de kullanımı oldukça yaygın olan Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onaylı yaklaşık 12 bin gıda takviyesi adı altında bitkisel ilaç, vitaminlerin bulunduğuna dikkati çeken sendika, ürünlerin bitkisel olarak düşünüldüğünü ancak içerisinde kimyasal maddelerin bulunması nedeniyle zararının olabileceğine dikkati çekti.
'Kontrol Tarım Orman Bakanlığı değil, Sağlık Bakanlığı'nda olmalı'
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan, bu türden takviye gıdaların her yerde satılabildiğine işaret etti. Saydan, "Marketlerde, akaryakıt istasyonlarında çarpıcı reklamlarla vatandaşla paylaşılıyor. Bu gıdaların içerisinde kimyasal madde vardır. Pandemi sürecinde bu ürünlere talep 3 kat artmıştı. Eczacılarımız tarafından bu türden gıdalar daha bilinçli tavsiye ediliyor. Oldukça büyük bir piyasa var. 12 bin gıda takviyesi, Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan lisans almıştır. Bunların ruhsatlarının ve kontrolünün yapılacağı yer, Sağlık Bakanlığı olmalıdır" diye konuştu.