Bülent Vardar

Geçtiğimiz günlerde vizyona giren DC Evreninin yeni karakteri “Black Adam”, kapitalizmin kahraman kültü üzerine kurulu, iyilerle kötüler arasındaki ve dünya varolduğu sürece bitmeyecek mücadeleye yoğunlaşıyor; şüphesiz bitip tükenmez dövüş sahneleri ve bu tarz sinemanın alameti farikası kabul edilecek digital efektler eşliğinde...

DC EVRENİ

DC evreni, “Amerikan Comics”in bağrından çıkan ve küresel düzeyde fanları olan karakterlerini, çağımızın başat sanatı sinemanın entertainment boyutunun vazgeçilmezleri arasına  sokmuştur. DC Evreninin ilk filmi 2013 yılında yapılan Çelik Adam'dı. Bu filmi Batman v Superman: Adaletin Şafağı (2016), Suicide Squad: Gerçek Kötüler (2016), Wonder Woman (2017), Justice League: Adalet Birliği (2017), Aquaman (2018), Shazam! (2019) ve Yırtıcı Kuşlar (2020) izledi. Bu süreci 2020'de Wonder Woman 1984; 2021'de Zack Snyder's Justice League ve The Suicide Squad: İntihar Timi; 2022'de Black Adam, The Flash ve Aquaman ve Kayıp Krallık izledi ve 2023'te Shazam! Fury of the Gods ile devam edeceği açıklandı.

Geçtiğimiz günlerde vizyona giren DC Evreninin yeni karakteri “Black Adam”, kapitalizmin kahraman kültü üzerine kurulu ve iyilerle kötüler arasında dünya varolduğu sürece bitmeyecek mücadeleye yoğunlaşıyor; şüphesiz bitip tükenmez dövüş sahneleri ve bu tarz sinemanın alameti farikası kabul edilecek digital efektler eşliğinde...

ADALETSİZ DÜNYADA BEŞ BİN YIL !

5.000 yıl önce adaletsizliğe karşı çıkmayı daha küçük yaşlarda içselleştirmiş köle Teth Adam’ın oğlu, babası ve diğer köleler kralın istediği değerli madeni bulmak için çalışırken kötü koşullara isyan eder. Onu kurtarmak için kralın düşmanlığını kazanan babası Teth Adam, öldürülmek üzereyken Mısır tanrıları kötülükle mücadele etmesi için ona olağanüstü güçler bahşeder.

Güçlerini salt kötülükle mücadele etmek için kullanmayan Teth Adam, bir dağın altındaki mağaranın içindeki mezar hücresinde 5000 yıldır kapalı kalır. Mısır tanrılarının mazlumların intikamını zalimlerden alma mücadelesinde ona olağanüstü güçler bahşettiği Teth Adam (Dwayn Jonson), değişen dünyanın modern koşullarında beklenmedik şekilde yeniden yeryüzüne çıkar. Adrianna (Sarah Shahi) isimli bilim kadını ve arkadaşları, ülkelerinin geçmişteki hakimi kralın  değerli madenden yapılma tacını bularak işgal altındaki ülkelerini kurtarmak istemektedirler. Evdeki hesap çarşıya uymaz ve işgalci güçler tarafından kuşatılan Adrianna, Teth Adam’ın hücresinden çıkmasına neden olacak olayları tetikler. 5000 yıldır uyuyan ve doğaüstü güçlerle donatılmış  Teht Adam, modern dünyaya uyum sağlayabilecek midir ve güçlerini iyilerin kazanması için kullacak mıdır?

İnsanlık uygarlaşma süreciyle ters orantılı bir vandallıkla güç kirlenmesinden kurtulamadığını, çıkardığı iki dünya savaşından da ders almadığını, bölgesel savaşlar çıkararak beyan ediyor. “Black Adam” filminde işgal altında gösterilen Adrianne’ın ülkesi günümüzün Filistin’ini  çağrıştırırken, işgalci güçler ise İsraille benzerlikler içeriyor.

Diğer yandan dünyadaki dengeyi korumakla görevli olan Adalet Topluluğu’nun başkanı ve unutulmaz 007 karakterlerine hayat vermiş olan Kent (Pierce Brosnan), Carter (Aldis Hodge), Cylone/Maxine (Quintessa Swindell) ve Atom Smasher/Al Rothstein (Noah Centineo) farklı yetenekleriyle olaya müdahil olurlar. Diğer yandan Adrianna’nın arkadaşı olan ve aslında kralın soyundan gelen Ishmael/Sabbac (Marwan Kenzari) de tacın peşindedir. Jaume Collet-Sera’nın yönettiği film, belirttiğimiz coğrafyayla bir hayli benzerlik taşıyan öyküsünü fantezi evreninin içine sokarak anlatırken; filmin asal ögesi olarak digital efektler yarattığı evrende öne çıkıyor.

DÜNYAYLA EŞ ZAMANLI VİZYONA GİREN FİLMLER

1980’lerin sonlarında ülkemizin dağıtım ve gösterim ağında radikal değişimlere neden olan Amerikan Majörleri “Warner Bross”, “UIP”, “Pramount” gibi şirketlerin ülkemizde temsilcilikler açması,  Türk sinemasının uzun bir krize girmesine ve yoğun bakıma kaldırılmasına neden olmuştu. Diğer yandan “Yeşilçam” düzeninin üretim, dağıtım ve gösterim sacayağının çökmesiyle,  1990’larda sinemamız daha demokratik üretim koşullarına ve yeni bir sinema anlayışının ortaya  çıktığı bir döneme girmiş; batı dünyasının hem ana akım hem de arthouse film örnekleri, dünyayla eş zamanlı olarak ülkemizde de vizyona girmeye başlamıştı.

Son DC kahramanı “Black Adam”ın  final jeneriğinde ise seyirciyi bir sürpriz bekliyor. Bu sürprizi bozmayıp özellikle genç sinema severlerin keşfetmesine bırakalım. Basın gösteriminin finalinde de, süper kahramanların çizgi filmleriyle büyümüş genç sinema yazarlarından bir alkış tufanı koptu. “Black Adam”ın başta yarattığı heyecanı sürdüremeyip biteviye özel efektlerle devam eden vurdulu kırdılı sahneleri uzadıkça, başta yarattığı ilgiyi sürdürmede zorlandığını da ekleyelim.

KAYNAKLAR