Bülent Vardar

Prof. Dr. Kadir Beycioğlu, ülkemiz insanına egemen olan hoyratlık ve kuralsızlık nedeniyle geçtiğimiz yıl 14 Ağustos’da, oğlu Bora’yı İzmir’de bir trafik kazasında kaybetti. Ülkemizde trafik alanındaki keşmekeş, kural tanımazlık pek çok canın yitirilmesine neden oldu. İzmir Bornova’da yaşanan bu trajik kazada, Beycioğlu’nun 16 yaşındaki oğlu Bora’yı talihsiz bir şekilde kaybetmesi onun iç dünyasında şüphesiz tarif edilemeyecek bir acı ve üzüntü yaratmıştır. Ama Beycioğlu acısını belli etmeden çalışmaya tutunmuş ve bir yandan akademik üretimini sürdürüp diğer yandan 28. Adana Altın Koza Film Festivali’nin hazırlıklarıyla uğraşıyordu.

SEKANS’A KONUK OLDU

2020 yılının Ekim ayından bu yana, Gazete Pencere gurubunun “bidebunuizle” YouTube kanalında gerçekleştirdiğim “Sekans” isimli sinema programıma üç ay önce Kadir Beycioğlu, konuk olarak katılmıştı. Bir süredir ne yazık ki kanser tedavisi görüyor, kemoterapi alıyordu. Söyleşimizde iyi ve yaşama tutunmuş görünüyordu. Programda Türk sineması, ülkemizdeki film festivalleri ve özellikle Altın Koza Film Festivali, sinema bölümleri ve sinema eğitimi hakkında keyifli bir sohbet ve ufuk turu yapmış; bu sene 13-19 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilmesi planlanan 28. Uluslararası Altın Koza Film Festivali hakkında da konuşmuştuk. Festivalden bahsederken bir çocuk gibi heyecanlanmış ve festivali yüzyüze yapmayı arzuladıklarını belirtmişti.  28. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nin Kadir Beycioğlu’nun anısına  ithaf edilmesi, bu festival için harcadığı emeğe bir saygı ifadesi olacaktır.

ÖĞRENCİLERİN SEVDİĞİ NİTELİKLİ BİR AKADEMİSYENDİ

Bir akademisyen olarak öğrencileriyle kurduğu yumuşak ve samimi ilişkiler, Beycioğlu’nun  sevilen bir hoca olmasını sağlamıştı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesi’nde ön lisans ve lisans eğitimlerini tamamladıktan sonra Beycioğlu, İnönü Üniversitesi’nde Yüksek Lisans ve Doktora eğitimini sürdürdü. Akademik kariyeri boyunca Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi’nde Yardımcı Doçent, Doçent ve Profesör olmuş ve bu üniversitenin Eğitim Fakültesinde öğretim üyeliği görevini sürdürmekteydi. Beycioğlu üretken ve ciddi bir akademisyendi. Kendi alanında hakemli dergilerde atıf alan pek çok  makalesi yayınlanmış, ayrıca  nitelikli akademik bir derginin oluşturulmasına önayak olmuş; bilimsel  özgürlük ve akademik özerkliğin önemini vurgulayan bir öğretim üyesi olmuştu.

SİNEMA SEKTÖRÜNÜN GÜLEN YÜZÜYDÜ

Kadir Beycioğlu sinema ve televizyon sektörünün iyi tanıdığı bir isimdi. Güleryüzlü çehresi, iyi insanlara özgü yumuşaklığı ve kibarlığıyla sektörde de sevilen bir isimdi. Adana Altın Koza Film Festivali dışında başka festivallere de katkıda bulunmuştu. Ülkemizin en eski festivallerinden olan Altın Koza’da, sinemamızın kült ismi Yılmaz Güney adına ithaf edilen ödülün oluşturulmasının da fikir babasıydı.

Yıllara malolan ve kurumsal kimliği oluşan etkinlikler emek gerektiriyor. Sinema sanatının ülkemizdeki maceralı yolculuğunda, özellikle sansürle başı dertten kurtulmamıştır. Sansürün hışmının keskin olduğu dönemlerde sinemacılar, günümüzde Adana Altın Koza Film Festivali’nin cesur şekilde kucak açtığı benzer filmlerin senaryolarını sansür komisyonundan geçirebilmek için, farklı senaryolar gönderirlerdi. Bu yönde pek çok anekdotu, ülkemizdeki sinema eğitimin kurucularından merhum Prof. Dr. Alim Şerif Onaran’dan dinleme olanağı bulmuştum. Bu bağlamda Kadir Beycioğlu, özgürlükçü filmlerin ifade alanı da olan Adana Altın Koza Film Festivali’nin bugünlere ulaşmasında ve geleceğe de kalacak önemli bir film festivali olarak devam etmesinde bir nefer gibi çalışan isimlerdendir. Sevgili oğlu Bora ile ışıklar içinde uyusun.