DEM Parti’den MHP’ye yanıt: Haddiniz bileceksiniz

DEM Parti’den MHP’ye yanıt: Haddiniz bileceksiniz
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin sözlerine “Cürmünüz kadar yer yakarsınız. Haddiniz bileceksiniz” şeklinde yanıt verdiHalkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş...
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin sözlerine “Cürmünüz kadar yer yakarsınız. Haddiniz bileceksiniz” şeklinde yanıt verdi

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partilerine dönük saldırılar ve Kürt sorununun çözümüne dair açıklamalarda bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Tuncer Bakırhan’ı hedef alan tehditlerine yanıt veren Hatimoğulları, “Yaptığı her konuşmada barış çağrısı yapan Eş Genel Başkanı’mız Tuncer Bakırhan’ı, milletvekillerimizi pespaye bir dille tehdit edenler! Şunu iyi bilin ki şeref ve onurdan payesini almamış olanlara papuç bırakmaz. Cürmünüz kadar yer yakarsınız. Haddiniz bileceksiniz” dedi.

Hatimoğulları’nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“İktidar ve küçük ortağı adeta kin ve nefreti diri tutarak; ülkede yaşanan ekonomik krizi, açlığı, yoksulluğu konuşmamızı engellemeye çalıştılar. En son ki asker cenazelerini bile iktidarın acımasızca bu ülkeyi yönetme biçiminin konuşulmasını engellemek için kullanacak kadar kötülükle donanmış bir siyaset izlediler. Çatışmalarda yaşamını yitiren her bir gencin acısını yüreklerimizin en derinlerinde hissediyoruz. Çatışmada hayatını kaybeden gençlerin ailelerine ve Türkiye halklarına başsağlığı diliyoruz. Savaştan, çatışmadan, kandan, ölümden, acıdan, gözyaşından, adaletsizlikten beslenen, siyaset devşirmek isteyen iktidar ve ortağını bu tutumundan dolayı da şiddetle kınıyorum.”

‘Haddinizi bileceksiniz’

Türkiye siyasi ve toplumsal tarihinin en önemli günlerinden geçiyor. Kürt sorununun çatışmaya, silaha, ölüme terk edilmesi her gün yeni acıları getiriyor. 40 yıldır bu ülkenin dört bir tarafına cenazeler gidiyor. Birileri iktidarlarını korumak için savaşı körüklüyor. Bizse hep ‘onurlu barış’ dedik. Demeye de devam ediyoruz. Son asker ölümlerinden sonra Bahçeli Efendi başta olmak üzere iktidar temsilcileri partimize, seçmenimize, halklara etmedik hakaret bırakmadığı gibi; partimiz karanlık odaklara hedef gösterildi.

Bahçeli Efendi ve MHP’nin yönlendirmesiyle davranan/konuşan AKP’li Beyefendiler!

Siz karşınızda foncular, dolandırıcılar, üç kuruş için davasını da memleketi de satacak; yani size benzeyen insanlar mı var sanıyorsunuz?Bu lafları duyup, korkacak, tırsacak yürek yoksunu, bilinç yoksunu parti ve insanlar mı var sanıyorsunuz? Yaptığı her konuşmada “barış” çağrısı yapan Eş Genel Başkanı’mız Tuncer Bakırhan’ı, milletvekillerimizi pespaye bir dille tehdit edenler! Şunu iyi bilin ki şeref ve onurdan payesini almamış olanlara papuç bırakmaz. Cürmünüz kadar yer yakarsınız. Haddiniz bileceksiniz.”

Ülkeye en çok zararı siz verdiniz

Sınır ötesi operasyonlar için her defasında “Ne işiniz var, Libya’da, Suriye’de, Irak’ta” dedik.Hakketen ne işiniz var? Bu iktidar güvenlik dedikçe sınırlarımız dünyanın en güvenliksiz sınırlarına döndü. Kürtle barışmamak için IŞİD’çisi, El Nusracısı sınırları hallaç pamuğuna çevirmesine müsaade ettiniz. Şu bilinmeli ki sınırı da ülkenin iç ve dış güvenliğinin garantisi de barış siyasetidir. Bu ülkenin kanayan yarası Kürt sorununa çözüm bulmaktır.Bu ülkeye en büyük zararı veren, bölen, çatıştıran “Kürt yoktur, Alevi yoktur” diyen tekçi ırkçı zihniyettir. Bu ülkede milyonlarca Kürt var. Bu ilkede 72 milletten, inançtan insan var.Bu ülkeyi birleştirecek, bütünleştirecek şey farklılıklarımızla, eşit bir şekilde bu ülkede yaşayabilmektir. Demokrasi budur. Türkiye gibi bir ülkeye de yakışacak olan budur.

Meclis’e çağrı

DEM Parti olarak bizler bu sorunun Meclis zemininde de çözümü için her türlü sorumluluğu almaya hazırız. Halk savaş naraları değil çare bekliyor, çözüm istiyor. Siyaset kurumunu göreve çağırdığımızda neden birilerinin zoruna gidiyor. Meclis bugün sorumluluk almayacaksa ne zaman sorumluluk alacak. Meclis savaşın onay merkezi değil barışın kurucu iradesi olmalıdır. Bu Meclis ya sorumluluk tarihe geçecek ya da diğer Meclisler gibi büyük kayıplara neden olan Kürt meselesinin vebalini yaşayacak.

Öne Çıkanlar