Polis şefinin Sinan Ateş cinayetiyle ilgili suç duyurusu böyle kapandı: Savcı ‘imza yok’ deyip tanık bile dinlememiş

Polis şefinin Sinan Ateş cinayetiyle ilgili suç duyurusu böyle kapandı: Savcı ‘imza yok’ deyip tanık bile dinlememiş
Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin soruşturmada, sanık Tolgahan Demirbaş’ı dönemin MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde gözaltına aldığını açıklayan Polis Şefi Kerem Gökay Öner’in suç duyurusu “tutanakta imzası yok” denilip kapatılmış.

Gazete Pencere - Caner Taşpınar

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, Ankara’da 30 Aralık 2022’de öldürüldü.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, cinayetin tetikçilerine ve organizatörlerine ilişkin davada kararını açıkladı.

Cinayet soruşturmasında 17 kişinin dosyası ayrıldı ve şüphelilerin isimlerinin açıklanmadığı bu gizli soruşturmanın sonunda, tetikçilerin arkasındaki sis perdesinin aralanacağı yönünde görüşler öne çıkıyor.

Sinan Ateş cinayetinin kritik isimlerinden biri, eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş.

“Azmettirici” olarak yargılanan Tolgahan Demirbaş, “tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi.

Cinayet soruşturmasının başında Tolgahan Demirbaş’ın gözaltına alınması tartışma konusu olmuştu.

Demirbaş’ın dönemin MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinden gözaltına alındığı iddiası gündeme gelmişti. Olcay Kılavuz iddiayı yalanladı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün 31 Aralık 2022 günü saat 23.45'te düzenlediği “yakalama tutanağında” Demirbaş'ın, Bağlıca Mahallesi Selahattin Eyyübi Caddesi üzerinde bir araçta yakalandığı belirtildi.

Bu tutanağın da sahte olduğu iddiası kamuoyu gündemine geldi.

Sinan Ateş öldürüldüğünde Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdür Yardımcısı olan Kerem Gökay Öner, avukatı Suna Öztaşdönderen aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 3 Temmuz 2024’te suç duyurusu dilekçesini sundu.

thumbs-b-c-d2b47ef53c1c78d7f4a9d16522e0daf0-1.webp

30 Aralık 2022 günü öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş.

Polis şefi Kerem Gökay Öner, bu dilekçesinde Tolgahan Demirbaş'ın sokakta yakalandığı belirtilen polis tutanağının “sahte” olduğunu ve bu tutanağın Demirbaş'ı gözaltına almayan polisler tarafından hazırlanarak imzalandığını açıkladı.

Kerem Gökay Öner, 31 Aralık gecesi Ankara’da dört kişinin öldüğü aile içi şiddet olayını takip ettiği sırada, dönemin Asayiş Şube Müdürü Oben Özay'ın telefonuyla Tolgahan Demirbaş’ı gözaltına almaya gittiğini ve o gece yaşananları dilekçesinde ayrıntılı anlattı.

Tam bu noktada, dönemin Asayiş Şube Müdürü Oben Özay’dan bahsetmek gerekiyor.

kapak-084434.webp

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu (solda), İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya (sağda).

Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı koltuğunu Ali Yerlikaya’ya bıraktıktan sonra Soylu’ya yakın olduğu söylenen Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz, görevden alındı. Servet Yılmaz’ın müdür olduğu dönemde sağ ve sol kolu olarak konuşulan iki polis müdürü vardı; Alp Arslan ve Oben Özay.

Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu 4 ay önce Alp Arslan ile Oben Özay’ın “meslekten ihraç edilmesine” karar verdi. Gerekçe olarak “rüşvet” iddiası gündem gelmişti.

Polis şefi Kerem Gökay Öner’in suç duyurusuyla devam edelim.

polis-sefinden-suc-duyurusu-tolgahan-demirbas-olcay-kilavuz-un-evinde-yakalandi.webp

Tolgahan Demirbaş (solda) Olcay Kılavuz (sağda)

O gece görev yapan polislerin adını verip tanıklık istemişti

Kerem Gökay Öner suç duyurusu dilekçesinde, Tolgahan Demirbaş’ın gözaltına alındığı o gece yaşananları özetle şöyle anlattı:

“Oben Özay, Sinan Ateş cinayetini kastederek yakalamalı bir şahsın olduğunu, kişinin soruşturma aşamasındaki sıfatının henüz netleşmediğini, yakalama işlemini gerçekleştirerek şahsı Asayiş Şube Müdürlüğüne getirmesi yönünde sözle emir vermiştir. Müvekkilimizin kullanmakta olduğu telefon numarasına halihazırda kayıtlı olmayan bir numaradan Whatsapp uygulaması üzerinden konum bilgisi iletilmiştir. Bulunduğu yere yaklaşık 40 dakika uzaklıkta bulunan adrese, süreçte şoförlük görevini ifade eden polis memuru Raşit Buğra Şener ile birlikte konuma doğru yola çıkmıştır.

Evin dış kapısı açılmaya başladı. Kapıdan dışarı, kimlikleri bu aşamaya kadar bilinmeyen iki erkek şahıs dışarı çıkmıştır. Dışarı çıkan şahıslardan önde duran, tüm memurları hitaben 'Ben Milletvekili Olcay Kılavuz, ne oluyor' demiştir. Müvekkil, şahsın karşısına geçerek kimliğini ibraz etmiş ve akabinde Asayiş şube Müdür Yardımcısı olduğunu beyan ederek yanında bulunan şahsın kimlik bilgilerini sormuştur. Olcay Kılavuz tarafından yanındaki şahsın Tolgahan Demirbaş olduğu beyan edilmiş, ne amaçla burada bulundukları müvekkilimize sorulmuştur. Müvekkilimiz soruşturmanın gizliliği ilkesini gözeterek taraf veya avukat olmayan kişiye bilgi ve belge veremeyeceğini beyan etmiştir. Olcay Kılavuz tarafından müvekkilimize hitaben bilgi verilmesinin zorunlu olduğu, milletvekilinin bulunduğu yerde iş ve işlem gerçekleştirmek için bu bilgilerin paylaşılması gerektiği bildirilmiştir.

Şube Müdürü tarafından milletvekilinin dokunulmazlığı olduğu, onun hakkında işlem tesis etmenin mümkün olmadığı, şahsın bulunduğu adresin bu aşamada önemli olmadığı, şahsın ifadesi alınmak üzere Emniyete getirilmesi sözlü talimatı verilmiştir. Aynı zamanda İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Cemalettin Arslan da aranarak bilgi verilmiş, cevaben anlaşıldığı iletilmiştir. Sıralı amirin sözlü emri doğrultusunda Tolgahan Demirbaş aracı ile dışarı davet edilmiş, dışarıya çıkmasına müteakip araçtan indirilmiş, aracın görevli personel tarafından Ankara İl Emniyet Müdürlüğü yerleşkesine götürülmesi talimatı verilmiş, Tolgahan Demirbaş ise müvekkilimizin olay yerine intikal ettiği araca bindirilmiş, Komiser İbrahim Tüzel, polis memurları Raşit Buğra Şener, İsmail Yıldırım isimli memurlar ile birlikte emniyete nakli sağlanmıştır.”

ayhan-bora-kaplan.webp

Ayhan Bora Kaplan’a “silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek” suçlarından toplamda 68 yıl hapis cezası verildi.

Savcıdan ‘soruşturmaya yer yok’ kararı

Kerem Gökay Öner, Tolgahan Demirbaş’ın Emniyet’e getirilmesinden sonra da süreci takip etmeye çalıştığını ancak Demirbaş’ın ifadesini alan Oben Özay tarafından “Git odanda takip et” denilerek uzaklaştırıldığını ifade etti.

Sinan Ateş cinayetinde tartışma yaratan “Tolgahan Demirbaş nerede gözaltına alındı?” sorusuna tanıklarla yanıt veren bu suç duyurusunda, tanık olarak adı verilen isimler ise şöyleydi:

“Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Arzum Nazman, İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Cemalettin Arslan, Komiser İbrahim Tüzel ve polis memurları Raşit Buğra Şener, İsmail Yıldırım, Bekir Kaya.”

Polis Şefi Kerem Gökay Öner’in 3 Temmuz 2024’te verdiği suç duyurusuyla ilgili 4 ay sonra 20 Kasım 2024’te savcılık “soruşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verdi. Savcının bu kararının ise Sinan Ateş cinayeti davasında 2 Ekim 2024’te verilen karardan sonra gelmesi dikkat çekti.

Sinan Ateş cinayeti duruşmalarında Kerem Gökay Öner’in suç duyurusu gündeme gelmiş, ancak dikkate alınmamıştı.

Savcılığın “soruşturma yapılmasına yer olmadığına” kararında, Tolgahan Demirbaş’ın gözaltına alınmasına ilişkin düzenlenen tutanaklarda, Kerem Gökay Öner’in imzasının yer almadığı belirtildi. Savcılık ayrıca Polis Şefi Öner’in “görevlendirme yazısı” olmadığını da ekledi.

Savcılık kararında şu ifadeler dikkat çekti:

“Olay tarihinde Asayiş Şube Müdür Yardımcısı olarak görev yapan ihbar edenin yapılan yakalama nedeniyle emrindeki polis memurlarına emir-talimat verme ve yakalama tutanağı tanzim ettirme sorumluluğunun bulunduğu, bu kapsamda olay yerine gittiğini beyan eden ihbarcının yakalama tutanağının tanzimine ilişkin herhangi bir talimat vermemesi veya tutanaklarda imzasının bulunmamasının ise hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dosya içerisinde mevcut bilgi ve belgeler dikkate alındığında, söz konusu yakalama tutanaklarının sahte olarak düzenlendiğine dair ihbar edenin mücerret beyanı dışında kamu davası açmaya yeterli delil elde edilemediği anlaşılmakla, bahse konu ihbar hakkında soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildi.”

Savcılık ayrıca ihbar eden Kerem Gökay Öner’in mağdur ve müşteki sıfatı bulunmadığını öne sürerek kararın bir örneğinin tebliğ edilmesini de istemedi.

Soruşturmaya yer olmadığı kararında, Kerem Gökay Öner’in görevlendirme yazısı olmadığı üzerinde duruldu ancak zaten suç duyurusunda da Öner talimatı telefonla aldığını ifade etmişti. Ayrıca yine talimatta Tolgahan Demirbaş için nerede gözaltına alındığını “önemi” olmadığı iddia edilerek işlemlerin yapılması istenmişti.

Savcılığın belirtilen polis olan tanıkları dinlememesi, Kerem Gökay Öner’in orada bulunup bulunmadığına ilişkin telefon sinyallerini incelememesi dikkat çekti.

Sinan Ateş cinayeti sürecinde Asayiş Şube Müdür Yardımcısı olan Kerem Gökay Öner, daha sona Organize Suçlar Şube Müdür Yardımcısı olmuş ve Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında görev almıştı. Öner, Kaplan soruşturmasındaki gizli tanık Serdar Sertçelik'in yurt dışına kaçırılması olayının ardından açığa alınmış ve hakkında diğer polislerle birlikte dava açılmıştı.

Kerem Gökay Öner ayrıca yeni açılan firari FETÖ’cü Cevheri Güven’e belge sızdırıldığı iddiasıyla açılan davada da sanık yapıldı.

Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan davaları üzerinden İçişleri Bakanlığı ve Emniyet’te meydana gelen gerilimi kronolojik olarak okumak için aşağıdaki habere tıklayınız:

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar