Özkan Uğur olabilmek: Gidişi 52 yıllık MFÖ efsanesi için yolun sonu anlamına geliyor

Özkan Uğur olabilmek: Gidişi 52 yıllık MFÖ efsanesi için yolun sonu anlamına geliyor
Türkiye'de müziğe damgasını vuran gruplardan MFÖ'nün (Mazhar, Fuat, Özkan) üyesi müzisyen ve oyuncu Özkan Uğur (69) hayatını kaybetti. Özkan Uğur yoğun bakımda tedavi altına alınmış ve entübe edilmişti. Taner Alp, Independent...

Türkiye'de müziğe damgasını vuran gruplardan MFÖ'nün (Mazhar, Fuat, Özkan) üyesi müzisyen ve oyuncu Özkan Uğur (69) hayatını kaybetti. Özkan Uğur yoğun bakımda tedavi altına alınmış ve entübe edilmişti. Taner Alp, Independent Türkçe için kaleme aldığı yazısında, "Onun gibi bir sanatçı, bir müzik dehası, büyüleyici bir aktör ve iyi bir insan olabilmek ve bütün bu yetenekleri özellikleri bir bünyede barındırabilmek zor tabi. Belki bu yüzden herkesin, sanat dünyasının ve hatta yeni neslin hayranlık duyduğu, içtenlikle sevdiği ve rol model olarak gördüğü bir sanatçıydı Özkan Uğur… Özkan Uğur olabilmek kadar onu anlatabilmek de zor… Gidişi ise 52 yıllık MFÖ efsanesi için yolun sonu anlamına geliyor. Belki bundan sonra bir albümde hiç çalınmamış şarkılarını duyacağız grubun. Ama çalınmış, söylenmiş ya da söylenmemiş tüm şarkıları ve hayatımıza kattıklarıyla MFÖ de Özkan Uğur da kalbimizden hiç silinmeyecek. Ayrılsak da… Ölsek de…" ifadelerini kullandı.

Taner Alp, Independent Türkçe için kaleme aldığı yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Onun gibi bir sanatçı, bir müzik dehası, büyüleyici bir aktör ve iyi bir insan olabilmek ve bütün bu yetenekleri özellikleri bir bünyede barındırabilmek zor tabi. Belki bu yüzden herkesin, sanat dünyasının ve hatta yeni neslin hayranlık duyduğu, içtenlikle sevdiği ve rol model olarak gördüğü bir sanatçıydı Özkan Uğur…

Kayıplar hep eski mutlu zamanları hatırlatır insana. Çünkü kaçmak ister insan o yoksunluktan yaşadığı masalsı günlere… Hele kaybettiğiniz kişi hayatınıza eşlik etmiş biri ise… Fotoğraf albümlerinizde yoktur belki o insan ama ruhunuzda kalbinizde izleri vardır. Hatıralarınız arasındadır. Özkan Uğur, yağmurlu bir İstanbul günündeki vedasıyla bu duyguları hatırlattı bana…

MFÖ şarkıları çoğumuzun çocukluğu, gençliği ve hatta orta yaşlarının vazgeçilmeziydi. Çocukken Eurovision'daki heyecanımızı, lise yıllarında sıraların üstünde tepinirken yaşadığımız coşkuyu ve gençlikte ilk vedalarda yaşadığımız hüznü onlara borçluyuz. Bir müzisyen için şarkı söylemek ve müzik yapmanın çok daha ötesinde bir beceridir bu etkiyi bırakabilmek… Nesillerin hayatına fon müziği olmuştur çünkü o melodiler ve o sözler…

"Yalnızlık Ömür Boyu", "Buselik Makamı", "Güllerin İçinden", "Ali Desidero", "Mazeretim Var Asabiyim Ben" ve daha niceleri…

Ve bir gün o şarkıları bir yerlerde yine duyarsınız. 

Endişeliydik. Kötü bir haber gelecek diye korkuyorduk. Ve asıl kaybettiğimizde anladık gidişiyle bu dünyada yarattığı boşluğun büyüklüğünü… Bu sevgi, MFÖ'nün hikayesiyle eş zamanlı hepimizin kalbinde ilmek ilmek örüldü.

Tenor sesi, bas gitardaki ustalığı, uydurduğu şarkı sözleriyle yazdığı unutulmaz şarkıları, neşesi ve performansı MFÖ'ye bambaşka bir enerji kattı. Mazhar Alanson'un tespiti de bu yüzdendi. "Sen olmasaydın MFÖ'nün tadı olmazdı" diyordu.

Ve inanılmaz aktörlüğü… Yavuz Turgul'un "Eşkıya" ve Cem Yılmaz filmlerinin yanında en unutulmaz rollerinden biri de "İkinci Bahar"daki rüşvetçi zabıta Şecaattin'di. Ve Şecaattin çoğu zaman kötülük yapsa da, Samatya'da bir bankın üzerinde "Vitaminlerimi alıyorum ablacığım" diyerek intihar ettiği sahneyle tüm Türkiye'yi ağlatmıştı… Özkan Uğur'un içtenlikli ve unutulmaz performansıyla… 

Özkan Uğur son yıllarda sağlığını kaybetse de gençliğini hiç kaybetmedi. Yaşı ilerlese de sahne enerjisi hiç eksilmedi.

MFÖ belgeselinde "Ne bir şifa buldum ne de bir çare'' derken akıttığı gözyaşları hastalığının onu ne kadar yorduğunu ve üzdüğünü gösteriyordu belki ama illeti her atlattığında döndü çok sevdiği sahneye, konserlerine ve setlere…

Ve belki de bu yüzden kimse bu kadar erken bir veda beklemiyordu. Yine atlatacağını düşünüyordu sevenleri…

Ardından yazılanlara ve söylenenlere bakınca da anlaşılıyor ki, herkesin canını yaktı bu gidişiyle…

Özkan Uğur'u yitirdiğimiz akşam yeniden açtım TRT'deki o programı. Eksik duygusuyla izledik bu kez…

Eksilmek hayatımızdaki güzel insanların ellerimizden kayıp gitmesiydi ve anladık ki hayatımız boyunca dinlediğimiz o MFÖ şarkıları artık daha farklı anlamlar kazanmaya başlamıştı.

"Şarkılarda düşünmek…'' mesela geri getirmiyordu kaybettiklerimizi…

"Gözyaşlarımızın bitmediği'' aşikardı.

Ve "bir sürü haller içinde''ydi halimiz…

"Şarkım sürer sabaha kadar, melekler uçar üstünüzde'' diyordu bize uzaklardan artık Özkan Uğur…

Ve üç adam göz göze gönül gönüle şarkı söylerken "Gel yanıma sar beni, bugün var yarın yokuz'' diyordu birbirlerine…

Özkan Uğur olabilmek kadar onu anlatabilmek de zor…

Gidişi ise 52 yıllık MFÖ efsanesi için yolun sonu anlamına geliyor.

Belki bundan sonra bir albümde hiç çalınmamış şarkılarını duyacağız grubun.

Ama çalınmış, söylenmiş ya da söylenmemiş tüm şarkıları ve hayatımıza kattıklarıyla MFÖ de Özkan Uğur da kalbimizden hiç silinmeyecek. 

Ayrılsak da… Ölsek de…"

Öne Çıkanlar