Gizli tanık Sertçelik ve emniyet müdürleriyle ilgili bakanlık müfettiş raporu: Kayıtları neden sakladığını anlattı

Gizli tanık Sertçelik ve emniyet müdürleriyle ilgili bakanlık müfettiş raporu: Kayıtları neden sakladığını anlattı
Ayhan Bora Kaplan'ın ikinci adamı olarak bilinen davanın hem sanığı hem gizli tanığı Serdar Sertçelik dosyasında bakanlığın yönlendirdiği müfettişlerin ulaştığı bilgiler ortaya çıktı.

Yeni adli yıl dün itibariyle başladı. Gözler suç örgütü liderliğinden hakim karşısına çıkan Ayhan Bora Kaplan ve Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesi ile ilgili yargılamalara çevrildi.

T24 yazarı Tolga Şardan “Gizli tanık Sertçelik’in firarıyla ilgili İçişleri Bakanlığı müfettişleri hangi bilgilere ulaştı?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Şardan yazısında Ayhan Bora Kaplan’ın ikinci adamı olarak bilinen davanın hem sanığı hem gizli tanığı Serdar Sertçelik dosyasına mercek tuttu.

Yazıda Serdar Sertçelik’in yurtdışına kaçışıyla ilgili devam eden kovuşturmanın ayrıntılarına yer verildi. İçişleri Bakanlığı müfettişlerince açılan idari soruşturmada Sertçelik’in yurtdışına kaçışından sorumlu tutuklu emniyet müdür ve amirleriyle ilgili yeni bilgilere ulaşıldı.

Sertçelik’le yapılan telefon görüşmelerinin, adli kolluk amiri konumundaki şube müdürünün bilgisi olmaksızın gerçekleştirildiği, Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın müfettişlere konuşmaları “Tedbir amaçlı” kayda aldığını söylediği ortaya çıktı.

Yazının ilgili kısımları şöyle:

Ayhan Bora Kaplan dosyasının içinde bir dosya daha var. Ana soruşturmada gizli tanık olarak yer alan Serdar Sertçelik’in yurtdışına kaçışıyla ilgili devam eden kovuşturma.

Bu konu, Ankara Adliyesi’nde adli olarak devam ederken, diğer yandan İçişleri Bakanlığı müfettişlerince de idari açıdan soruşturuluyor.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın talimatıyla başlatılan ‘Serdar Sertçelik’in yurt dışına firarında ihmali bulunanların ortaya çıkarılması’ kapsamında müfettişler olayda adı geçen polis müdürleri ve amirlerinin bilgisine başvurdu. Süreçte neler yaşandığının, kimin / kimlerin ihmali olduğunu ortaya çıkarmak için…

Haklarında disiplin soruşturması yapılan isimlerin başında, Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde patlak veren ‘gizli tanık skandalı’ çerçevesinde adı geçen polis müdürleri ve amirleri var.

Söz konusu dosyanın bizzat MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından ‘hükümete darbe’ olarak nitelendirildiğini ancak Bahçeli’ye yapılan bilgilendirme sonrasında yaşananların darbe girişimi olmadığı, emniyet içinde bir grup polisin gerçekleştirdiği hukuksuz işlemler olarak kayıtlara girdiğini hatırlatayım.

Adli soruşturmada tutuklu yargılanan Eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve Eski Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, tutuksuz yargılanan Eski Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner’in yanı sıra diğer tutuklu amirler müfettişlere ifade verdi.

Müfettişlerin ulaştığı bilgiler

Müfettişler polislerden aldıkları ifadelerden ilginç bulgulara ulaştı.

Aslına bakarsanız; söz konusu bilgiler ve bulgulardan bir bölümü kovuşturma aşamasında gündeme gelmişti. Ancak idari soruşturmada bazı yeni bilgiler bu konuya eklendi.

Aldığım bilgilere göre, Kaplan dosyasında savcılık – polis hattında herhangi adli sorumluluk ve görevi bulunmayan polis müdürü Murat Çelik’in hiyerarşik sistem dışında şube müdür yardımcısı Şevket Demircan’a “doğrudan” talimatlar verdiği bilgisi müfettişlerin dosyasına girdi.

Çelik’in emniyetin hiyerarşik sistemine uymayacak şekilde şube müdürü atlayarak emrindeki polis amirlerine söz konusu dosyayla ilgili telefon ve yüz yüze talimatlar verdiği anlaşıldı.

Müfettişlerin ulaştığı bir başka bilgi de özellikle Ayhan Bora Kaplan soruşturması sırasında Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in odasında gerçekleşen değerlendirme toplantıları oldu. Bu toplantılarda Dinç’in Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nden sorumlu yardımcısı Murat Çelik ve Konya’dan getirdiği Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’la adli kolluk görev ve sorumluluğu bulunan Şube Müdürü Kerem Öner olmaksızın dosyayla ilgili görüşmeler yapması dosyada yer alan bilgilerden.

Şube Müdürü’nden habersiz görüşmeler

Müfettişler asıl soruşturma konusu olan gizli tanık Serdar Sertçelik’in içinde yer aldığı adli ve operasyonel işlemler konusunda da dikkat çeken bilgilere ulaştı.

Şöyle ki; savcılık tarafından Kaplan dosyasının adli kolluk amiri olarak belirlenen Şube Müdürü Kerem Öner’in, dosyanın firari ismi Serdar Sertçelik’le arandığı dönemde herhangi bir görüşme ve bağlantı kurulması için yardımcısı Şevket Demircan başta olmak üzere personeline yazılı veya sözlü talimat vermediği belirlendi.

Ayrıca, mevcut adli dosyada Serdar Sertçelik ile polis amirleri arasında yapılan görüşmeler de müfettişlerin dikkatini çekti.

Yapılan telefon görüşmelerinin içeriklerine bakıldığında Sertçelik’le kurulan telefon bağlantılarının resmi niteliği olmayan, yürütülen soruşturmanın gerekliliği içinde olmayan değerlendirmeler bulunduğu da müfettişlerin ulaştığı bilgiler arasında.

Polis müdürü görüşme kayıtlarını neden sakladı?

Sertçelik’le yapılan telefon görüşmelerinin, adli kolluk amiri konumundaki şube müdürünün bilgisi olmaksızın gerçekleştirildiği anlaşıldı.

Ayrıca, Sertçelik’le telefon irtibatı kuran Demircan’ın, ses kayıtlarını saklaması soruşturmada dikkat çeken başka bir yönü oldu.

Yeri gelmişken bu konuda ek bilgi paylaşayım.

Demircan gizli tanık skandalı patlayıp gözaltına alındığında adliyede bir ifade verdi.

İfadesinde Demircan’a “Serdar Sertçelik ile yapmış olduğunuz görüşmeleri ‘kayıt altına alın’ şeklinde bir talimat verildi mi? Almış olduğunuz ses kayıtlarını şube müdürünüze, il emniyet müdür yardımcısına, Ankara İl Emniyet Müdürü’ne, soruşturma savcısına, mahkeme başkanına gönderdiniz mi veya bunlar dışındakilere de ses kayıtlarını gönderdiniz mi?” sorusu yöneltildi.

Sertçelik’le “mevcut hukuki koşullara aykırı biçimde” telefon görüşmesi yaptığı öne sürülen Demircan/soruyu şöyle yanıtladı:

“Ses kayıtlarının alınması yönünde herhangi bir kimsenin talimatı olmamıştır. Tedbir amaçlı bu kayıtları aldım. Almış olduğum ses kayıtlarını idari tahkikata konu için sadece kendi lehime delil olsun diye ibraz ettim. İdari tahkikattan önce ve tahkikat sonrasında bu ses kayıtlarını hiç kimseyle paylaşmadım.”

Şimdi; polis müdürünün böylesi önemli bir soruşturmadaki mesleki davranışına ne demeli?

“Tedbir amaçlı aldım” cümlesinin mesleki pratikteki karşılığı, “kendimi kurtarmak için aldım” demek en basit haliyle.

Müfettişlerin bu tespiti de önemli kuşkusuz.

Üçüncü kişilerin telefonları kullanıldı!

Bu konu başlığına devam ediyorum.

Disiplin soruşturması yürüten müfettişler, Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın dosya firarisi Serdar Sertçelik’le irtibat kurduğu telefon görüşmelerinin 3. kişilere ait telefonlar kullanılarak gerçekleştiği bilgisine ulaştı.

Resmi arama kayıtlarına yansımaması için Demircan’ın başkalarına ait telefonları kullandığını söylemek yanlış olmaz.

Müfettişlerin ulaştığı önemli bir bilgi daha var.

Demircan’ın Sertçelik’le 15 Nisan’da yaptığı bir telefon görüşmesi sırasında aynı zamanda Şube Müdür Vekili olarak görev yaptığı ortaya çıktı.

Kayıtlara göre 7 dakika 34 saniye süren telefon görüşmesi sırasında Şube Müdürü Kerem Öner’in resmi bir görev nedeniyle Ankara dışında olduğu ve yerine Demircan’ın vekalet ettiği anlaşıldı.

Müfettişlerin edindiği diğer bir bilgi, Sertçelik’e elektronik kelepçe takılması konusu.

Bilindiği üzere, yargılamaya konu olan iddianamede, Sertçelik’in, elektronik kelepçe takılı olmasına rağmen farklı tarihlerde adli kontrol tedbirlerini ihlal ettiği belirtildi.

Türkiye’den yasa dışı yollarla kaçtığı dönemde Sertçelik’e yönelik elektronik kelepçe takılması uygulaması devam ediyordu.

Emniyete verilmeyen kelepçe bilgisi

Sertçelik’in söz konusu uygulamanın devam ettiği süreçte gerçekleştirdiği ihlal hakkında Elektronik İzleme Merkezi’nce ihlal ya da ihlallerin “kaçma şüphesi” barındırması halinde, kelepçe takılı olan kişinin bulunduğu bölgedeki kolluk birimlerine bilgi verilerek, kişinin yakalama işleminin sağlanması, hatta Cumhuriyet Savcılığı’nca verilecek talimatla gözaltına alınması gerekiyor. Mevcut yasalara göre uygulama böyle.

Buna karşın, Sertçelik’le ilgili söz konusu süreçte, sorumlu birimlerin Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne bilgi vermediği görüldü.

Süreç şimdilik bu aşamada devam ediyor. Müfettişler, çalışmalarını tamamlamak üzere. Hazırladıkları raporu İçişleri Bakanlığı’na teslim ettikten sonra idari ceza süreci başlayacak doğal olarak.

Sürecin sonuçları yakında kamuoyuna yansıyacak.

Kaynak:T24

Öne Çıkanlar