AYM’den Ankara katliamı kararı: Bireysel başvuru “kabul edilmez” buldu

Anayasa Mahkemesi (AYM), 8 yıl önce gerçekleşen Ankara Tren Garı katliamında kamu görevlilerinin ihmali iddiasına ilişkin bireysel başvuruyu "kabul edilemez" buldu. Avukatların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurması bekleniyor.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 8 yıl önce 103 kişinin ölümü Ankara Tren Garı katliamında ihmali bulunan kamu görevlilerinin ihmaline ilişkin soruşturmanın takipsizlikle kesilmesi üzerine yapılan bireysel başvuruyu "kabul edilemez"; buldu

Böylece Gar katliamında kamu görevlilerinin ihmaline ilişkin iç hukuk yolu uygulamaları oldu. 10 Ekim Davası avukatlarından Senem Doğanoğlu, AYM'nin henüz ücretli ücret açıklamadığını belirterek, "Anlıyoruz ki 10 Ekim katliamının aydınlatılmasının önüne Türkiye'deki tüm idari ve yargı makamları duvarda çalışmaya devam etti"; dedi.

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, 10 Ekim 2015 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük katliamlarından biri yaşandı. IŞİD üyesi iki canlı bomba, Emek, Barış ve Demokrasi mitingi için Ankara Tren Garı'nın önünde binlerce kişi arasında kendini patlattı. Saldırı sonucunda 103 kişi hayatını kaybederken 500 kişi de yaralandı. Saldırıda rol alan IŞİD Üyelerine dava açılırken, katliamda ihmali bulunan kamu görevlilerine ilişkin etkili bir soruşturma açıldı.

O ihmaller vardı?

Katliamı gerçekleştiren canlı bombaları taşıyan araç, IŞİD'in Gaziantep emiri Yunus Durmaz'ın yardımcısı Halil İbrahim Durgun tarafından 9 Ekim akşamı yola çıkarıldı. Ankara dışından gelen hastaların durdurulması ve arama konusunda mahkemeden karar alınmasına karşılık Ankara Emniyet Müdürlüğü saat 00.00-9.00 arasında başkent girişlerinde arama uygulamasına ara verdi. Canlı bombaları taşıyan araç, yol kontrolünün olmamasının rahatlığıyla Ankara'ya ulaştı. Ayrıca 2 bin 44 polis görevlendirilmişken, toplanma alanı olan Gar çevresinde yalnızca 129 polis vardı. Gar Meydanı'ndaki toplanma alanında gelenler de aranmadı.

Canlı bombaları içeren araca eskortluk yapan IŞİD üyesi Yakup Şahin'in, Gaziantep'in Nizip ilçesinde bir gübre bayisinden amonyum nitrat çalışmaya çalışması, polis saldırısından 11 gün önce ihbar edildi. Nizip Emniyeti, Şahin'in çalışmalarında tespit etti. 2 Ekim 2015'te bu durumu Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne bildiren Nizip Emniyeti, gerekli araştırmaların yapılmasını istedi. Ancak Şahin hakkında yakalama kararı çıkarılmadı.

Bir tek kamu görevlisi yargılanmadı

Ankara Tren Garı katliamının ardından ihmali olan kamu görevlilerinin hem idari hem de adli soruşturması yürütüldü. İçişleri Bakanlığı müfettişleri, hazırladığı 25 Şubat 2016 tarihli raporda dönemsel Ankara Emniyet Müdürü, İstihbarat Şube Müdürü Vekili, TEM Şube Müdürü, Eski Güvenlik Şube Müdürü Vekili ve TEM Şubesi C Büro amirinin ihmalini tespit etti. Raporda, bu soruşturma hakkında soruşturma izni istendi. Ancak Ankara Valiliği soruşturma izni talebi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise soruşturma izni verilmemesine karara itiraz etmeyince dosya dava açılamadan kapandı.

AYM'ye başvurdular

10 Ekim katliamı mağdurları, bunun üzerine 2016 yılında Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Kazada ihmali bulunan kamu görevlilerinin yanı sıra, patlamadan sonra yaralılar ve ölülerin olduğu yerde canlı göz yapıcı gaz sıkan polislerin yargılanması, acil sağlık hizmetinin gecikmesinde ihmaller yaşanması ve bunlara başvuru etkili soruşturma yapılmaması da başvuru nedenleri arasında sıralandı.

Bu potansiyel hakkı yaşam, kötü muamele yasağı, toplantı ve gösteri dağıtımı düzenleme hakkı yasağının ihlal edildiği iddiaları mahkemeye taşındı.

AYM İkinci Bölümden olumsuz karar çıktı

Anayasa Mahkemesi İkinci Bölüm, 2016'da yapılan başvuruyu ancak yedi yıl sonra, 14 Aralık 2023 tarihinde genel olarak ele aldı. Garaj katliamı AYM Genel Kuruluna sevk edilmesinin duyulmasıyan İkinci Bölüm, başvurunun "kabul edilemez"; karar verdi. Böylece Gar katliamında ihmali bulunan kamu görevlilerine ilişkin şikayetlerde iç hukuk yolu tükenmiş oldu.

Bu karardan sonra avukatların AİHM'e başvurmaları bekleniyor.

“Bizim yargıya karşı mücadelemiz sürmeye devam edecek”

10 Ekim Davası avukatlarından Senem Doğanoğlu, AYM'nin henüz tazminatlı ücret açıklamasını anımsatarak, "Anlıyoruz ki 10 Ekim katliamının aydınlatılmasının önüne Türkiye'deki tüm idari ve yargı makamları duvarda çalışmakta ısrarcı. Açıkça, 'kamu görevlileri sorumludur'; diyen müfettiş raporu bugün mevcut kamudan gizleniyorken, AYM de bu koruma korumasını güçlendirdi. Türkiye'nin yakın katliamlarındaki devlet sorumluluğuna sonuç olarak Genel Kurulun bile karar vermediğini de görüyoruz. Bizim yargıya karşı mücadelemiz sürmeye devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.