Araç muayene özelleştirmesi: 20 yıllık ihalede şeffaflık krizi

Araç muayene özelleştirmesi: 20 yıllık ihalede şeffaflık krizi
Araç muayene istasyonlarının 20 yıllığına özelleştirilmesi kararı alındı. Uzmanlar, sürecin şeffaf olmadığını belirterek ihalenin adrese teslim yapıldığına dair iddialar dile getirdi.

Gazete Pencere- Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) araç muayene istasyonlarıyla ilgili açtığı ihale tartışma konusu oldu. İlk kez 2000 yılında özelleştirilen araç muayene istasyonları, 10 Ocak’ta ihale edilecek ve ikinci 20 yıllık özelleştirme için teklifleri alacak.

Gazete Duvar'ın haberine göre; İhalenin tartışma konusu ise ÖİB’nin şartnameleri oldu. İhaleye teklif verecek isteklilerin en az 5 yıl süreyle araç muayene sektöründe işletici veya alt işletici olarak faaliyet göstermiş olması ve 5 yıllık periyot içerisinde en az 1 milyon araca muayene işlemi yapmış olması gerekiyor. Şartnameye göre araç muayene devi TÜVTÜRK’ten başka alıcı görünmüyor. Araç muayene hizmeti Türkiye’de 30 milyon aracı ve sürücüyü doğrudan ilgilendiriyor.

Geçici teminat bedeli 15 milyon lira

TMMOB Makine Mühendisleri Odası Teknik Güvenlik Çalışma Grubu Ali Ekber Çakar, “Başlarda ülkemizde devlet tarafından yapılan araç muayene hizmeti, trafikte seyir güvenliğini artırmak için yapılan özelleştirme sonrası 2007 yılından itibaren TÜVTÜRK ortak şirketi tarafından yapılmaya başlanmıştır. 20 yıllık görev süresi tamamlanmasının ardından yeniden gündeme gelen özelleştirme ihalesi iki farklı yönü ile değerlendirilmesi gerekir. Şartname ve usulünü konuşmak gerek” dedi.

Çakar, ihaleye girme şartlarını şöyle anlattı: “Geçici teminat bedeli; her bir bölge için ayrı ayrı olmak üzere 15 milyon TL. İhaleye, gerçek ve tüzel kişiler ile ortak girişim grupları katılabilir. İhaleye teklif verecek isteklilerin en az 5 yıl süre ile araç muayene sektöründe işletici veya alt işletici olarak faaliyet göstermiş olması. 5 Yıllık bir periyot içinde en az toplam 1 milyon adet aracın muayene işlemini gerçekleştirdiğini teşvik eden belgeyi idareye sunması, gerektiği duyurulmuştur.”

‘Şeffaf değil, adrese teslim’

Çakar, ekonomik açıdan kamu zararı oluşacağını, hizmette kamu denetiminin ortadan kalkacağını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Hizmetin yürütülmesinin özel sektörün inisiyatifine bırakıldığı ve verilen hizmeti ticari bir iş haline dönüşerek, ticari kar elde etme arzusu kamu yararının önüne geçmiştir. Kamusal olması gereken böylesi bir hizmet zaten yıllardan beri ülkemizde ihale yolu ile taşeronlaştırılmaktadır. 2024 yılındaki duyuru ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığının başlatacağı ihale süreci şeffaf değildir. Türkiye’de TÜVTÜRK’e ait iki şirket ve taşeronlar var. Ancak AB ülkelerinde muayene yapan yabancı şirketler yerli ortakla ihaleye girebilir. İhale şartnamesi ücreti 750 bin TL olarak belirlenmiştir. Şartnameye ulaşmak bile bu kadar zor görülmektedir. Bu ihale adrese teslim bir ihaledir, bu şartlar ihaleye girme rekabetini ortadan kaldırmaktadır. Bu koşulları sağlayacak olanlar zaten bellidir. Bu da adil bir zeminde ihale yapılamadığının göstergesidir.”

Araç güvenliği riski

Yeni ihalede teknik şartnamesinin güncellenen mevzuata göre yapılıp yapılamayacağı, arıza tespitinde modern teknolojilerin kullanılıp kullanılamayacağı, kusur tablosunun güncellenip güncellenemeyeceğinin bilinmediğine dikkat çeken Çakar, “Denetim mekanizmalarının yetersiz olduğu bir ortamda araç güvenliği riske edilmektedir. Araç muayene istasyonlarının eksikliği ve mevcut sistemde yaşanan aksaklıklar, şeffaflık ve adaletin sağlanmasını zorlaştırmaktadır. Günümüzde araç muayenelerinde nelere bakıldığı bilinmemektedir. Araç kontrollerindeki birçok teknik konuda aksaklıklar ve yanlışlar olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

‘Kusurlar tablosu erişime kapatıldı’

Çakar, araç güvenliğinin ne şekilde riske atıldığıyla ilgili şunları söyledi: “Kontrol kriterlerindeki kusurlar tablosu, 2007-2021 arası kamuya açıktı. 2021’den beri açıklanmamaya başladı. Her şeyden önce kamunun bunu bilmeye hakkı vardır. Araç muayenesinde kullanılan yöntemlerin ve kusur sınıflandırmalarının güncellenmesi, araç güvenliğini artırmak için elzemdir. Yeni araç muayene mevzuatının AB standartlarına uygun olarak hazırlanması ve kamuyla şeffaf bir şekilde paylaşılması gerekmektedir. Araçlar, kusur testine uygun mu, muayene edilen araç doğru araç mı, araç imal edildiği yıldaki teknik bilgilere sahip mi, araç teknik olarak yola uygun mu, konularında teknik bir analiz yapıldı mı, elimizde teknik bir data var mı? Gelişen teknoloji ve koşullara göre elektrikli ya da hibrit araç muayenelerinde nelere bakılacağı da bilinmemektedir. Kusur tablosunda elektrikli araçlar için ek muayene maddeleri yok. Yeni ihale hangi mevzuata göre yapılacaktır. Araç muayenesinde 2019 yılından beri zorunlu olan 2005 model ve üzeri araçlarda zorunlu olmasına rağmen yangın algılama ve söndürme sistemleri kontrol edilemiyor, Kontrol tablosunda buna ilişkin kriterler yok."

Ne yapılmalı?

Çakar, yapılması gerekenlere dair “Süreç şeffaf olmalı ve tartışılmalı, muayene mevzuatı AB ile uyumlu olmalı ve değişmeli, ağır taşıtlara Almanya’daki gibi ek muayene konulmalı, İngiltere’deki gibi şirketlerde araçlardan sorumlu filo mühendisi olmalı, mesleki birikimlerimiz ile oluşturduğumuz ve oluşturacağımız görüş ve önerilerimiz göz önüne alınmalı” dedi.

Kaynak:Alıntı

Öne Çıkanlar