Ankara'da aile katliamı: Acılı anne katliama giden ihmaller zincirini anlattı

Ankara'nın Çankaya ilçesinde, Murat Keklik, evde rehin aldığı oğlu Yağız (14) ile kızı Doğa'yı (11) tabancayla vurarak öldürüp, aynı silahla kendi yaşamına da son vermişti. Anne Cemile Yıldız katliama giden süreci ve ihmaller zincirini anlattı.

Gerçek Gündem'den Buket Topaktaş'ın haberine göre, 16 yıllık evliliğini bitirme kararı aldığını belirten Cemile Yıldız, "25 Nisan’da boşanmak istediğimi söyledim, çok öfkelendi. Bir yolunu bulup o evden çıkarak emniyete gittim. Bana ve çocuklarıma uzaklaştırma kararı aldırdım. Evden de uzaklaştırıldı" dedi.

Yıldız, emniyette yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

"'Eşiniz evde değilmiş. Şimdi siz evinize gidebilirsiniz. Biz uzaklaştırma kararını çıkardık' dediler. 'Siz benimle alay mı ediyorsunuz. Neye güvenerek bunu söylüyorsunuz' dedim. 'Biz aradık, evde olmadığını söyledi' diye cevap verdiler. Eve tek gitmeyi kabul etmeyince mecbur kalıp yanıma memur görevlendirdiler."

Cemile Yıldız, memurlarla eve gittiğinde Murat Keklik'in söylenenin aksine orada olduğunu ve bir süre kapıyı açmadığını dile getirdi.

"Aile katliamı yapacağım"

Yıldız, kapı açıldıktan sonra Keklik’in ölüm tehditlerine başladığını, memurların yanında 'Aile katliamı yapacağım' dediğini belirtti.

Keklik’in karakola götürülmeden önce birilerini aradığını daha sonra kendisinin telefonunun çaldığını aktaran Yıldız, ‘Atilla’ isimli biri tarafından da tehdit edildi.

Yıldız, Atilla isimli kişinin kendisine “Murat abiyi sen böyle gönderiyorsun ama yukarıda bizim çok tanıdıklarımız var. Ben bir şey yaparım, bu adam akşam eve döner” dediğini dile getirdi.

Atilla isimli kişinin söylediği oldu ve karakola götürülen Keklik, serbest bırakıldı.

"Babamı görmek istemiyorum"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında görevli bir memur, Yağız ve Doğa ile görüşerek bilgi aldı.

Yağız, memurun ‘Baban ile görüşmek ister misin’ sorusuna, ‘Şu an babamı görmek istemiyorum’ diye cevap verdi ancak istediği olmadı.

Cemile Yıldız da memura, Murat Keklik’e çocuk emanet edilemeyeceğini, psikolojik sorunları olduğunu ve intihar girişiminde bulunduğunu anlattı.

Haziran ayında çıkan rapor ise anne ve çocukları için hayal kırıklığına yol açtı.

Yıldız, çocukların velayetinin kendisinde olduğunu ancak prosedür gereği ‘babanın çocukla kişisel bağ kurma hakkı’ bulunduğu için çocukların uzaklaştırma kararının kaldırıldığını aktardı.

1-31 Temmuz’da çocuklarının, babalarının yanında kalacağını ancak uzun bir süre olduğu için özellikle oğlunun gitmek istemediğini ifade eden Yıldız, “Çocuğuma ‘Anneni öldüreceğim’ diyordu. Geçen hafta valizler hazırlandı, sarıldım, öptüm… Oğlum, ‘Babama gitmek istemiyorum, korkuyorum’ dedi. Gitmek zorundaydı. ‘Ne yapabilir ki en fazla tartışırsınız’ dedim. Fakat adam çoktan hazırlanmış” dedi.

Kızını öldürüp, oğluna annesini görüntülü arattı

Murat Keklik, 2 Temmuz günü kayınbiraderini ve kayınbiraderinin 12 yaşındaki oğlunu bir odaya kapatarak, çocukları Yağız ile Doğa’yı rehin aldı.

Murat Keklik önce oğlu Yağız’ın gözleri önünde kardeşi Doğa’yı öldürdü ardından oğluna annesi Cemile Yıldızı görüntülü arattı.

Cemile Yıldız, eşinin kendisini oğlunun telefonundan görüntülü aradığını şu sözlerle anlattı:

“Oğlum beni görüntülü aradı, asla aramaz, açtım. ‘Anne babam’ dedi… Yüzündeki korkuyu görüyordum. Sonra adam telefonu kendine çevirdi, elinde silah vardı. Kapatıp hemen polisi aradım. Oraya gittiğimde kızımın ayakkabıları sokaktaydı.”

"40 dakika polis bekledim"

Eşinin çocuklarını katlettiği eve 20 dakikada vardığını, polis ekiplerinin ise kendisinden 40 dakika sonra geldiğini belirten acılı anne, “İki sokak yukarıda karakol var. Aile içi şiddet olduğu için oradan ekip gelmedi. 40 dakika polis bekledim” dedi.

Çocuklarının ihmaller nedeniyle hayatta olmadığını vurgulayan Yıldız, “Tehlikeli bir adam olduğunu söylememe rağmen, raporları, kullandığı ilaçları mahkemeye sunmama rağmen bu adamla görüşmesine izin verdiler. Mahkemeye sunduğum deliller çocuklarımı kurtarmaya yeter sandım, olmadı” diyerek acısını ve öfkesini dile getirdi.

Yıldız, katliamın yaşanmasında ihmali olduğunu düşündüğü kurumlardan ve memurlardan şikayetçi olacağını belirtti.