10 Ekim Gar Katliamı davasında karar açıklandı

Ankara'da 10 Ekim 2015'de düzenlenmek istenen Barış Mitingi'nde IŞİD tarafından düzenlenen ve üç saniye arayla yapılan iki canlı bomba saldırısında 103 kişi hayatını kaybetmişti.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde katliama ilişkin görülen davada 26 sanıktan 10'u hakkında bugün karar verilmesi, IŞİD üyesi olduğu belirtilen 16 sanığın ise firari olmaları nedeniyle dosyalarının ayrılması bekleniyor.

Bir önceki duruşmada yakınlarını kaybedenler ve yaralılar dinlenmişti. Sanıklardan Erman Ekici’nin avukatının 3 gün sağlık rapor aldığı için savunmasının alınamayacağını kaydeden mahkeme başkanı, diğer sanık avukatlarının da öğleden sonraki duruşmaya katılmamaları nedeniyle savunmalarını alamadığı için duruşmayı ertelemişti.

Duruşma Ankara Adliyesi'nde görüldü. 101 kişiyi öldürmeyi planlayan ve IŞİD'e yardım eden 9 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken Erman Ekici'ye 101 kez ağırlaştırılmış hapis cezası verildi.

Mahkeme sanıkları "insanlığa karşı işlenen suç" üzerinden cezalandırmayı reddetti.

Duruşma çıkışı aileler ve STK üyeleri "10 Ekim'in hesabı sorulacak" sloganları atıldı.

Hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı, AYM skandal bir karara imza attı

10 Ekim Ankara Gar Katliamı Davası'nda 9 yılda neler yaşandı?

Duruşma başladı

Sanık Erman Ekici müdafinin geçen celse sağlık raporu sunması nedeniyle bu celseye ertelenen duruşmaya tekrar mazeret gönderdiği görüldü. Yargılamayı uzatmak için gönderdiği değerlendirmesiyle mazeretin reddine, CMK'dan müdafii atanmasına karar verildi.

Duruşmada katılanların beyanına devam edildi. Evrensel gazetesinden Damla Kırmızıtaş'ın haberine göre, Mehmet Murat Akçalı, “Orada daha önce sendikanın katıldığı eylemlere katıldım. Her seferinde otobüsün yolu kesilir. Polis aracı otobüsün önüne geçer, eskortluk yapar. Normali budur. O gün bizi kimse durdurmadı. Vücudumda 20 şarapnel parçası var. İnsanlar ölürken siper oldu, o yüzden ben buradayım. Polis geldi üzerimize gaz sıktı. Biz orada can çekişirken yaşandı bu. Biz bu ülkede kimse ölmesin diye gittik o mitinge. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmadı demek istiyorum” dedi.

Cemal Aktaş, “Biz buraya adaletin tecelli etmesini görmeye geldik. ‘Yapana değil yaptıran bak’ derler. Avukatların sunduğu belgeler yeterince değerlendirilmedi. Bu dava biz bitti demeden bitmeyecek” dedi.

Gülistan Özgan, beyanını Kürtçe verdi. Özgan, “Güvenlik alınmadı. Göz göre göre öldürüldüler. Yaralılara yardım etmek yerine gaz atıldı. Destek sunulmadı ise bizi katledilirken neden engellenmedi. Neden gülenler oldu. Davutoğlu neden ‘oylarımız arttı’ dedi. Onlara yarıyorsa sorumlular da onlardır. Vicdanlara sesleniyoruz. Bu mahkemeler neden bizi göz ardı ediyor” dedi.

İzzettin Çevik, “Beklentimiz asıl sorumluları buraya getirilmesiydi. Kızımı, bacımı öldüren zihniyet şu an devam ediyor. Benim eşim daha tedavi oluyor. Bu ülke, bu mahkeme değişti. Benim görevim iyi insan yetiştirmekti. Suruç'ta hemşerilerimi, burada ailem öldürüldü" dedi.

Ayla Eyüboğlu, “Dönemin İçişleri Bakanı, Ankara Valisi, Ankara Emniyet Müdürü… Bunların hepsinin yargılanması gerekiyor. Bir tane polisin olmadığı bir mitingde gaz atmak için yüzlerce polis ortaya çıktı. Bu işbirliğinin göstergesidir” dedi.

Ne olmuştu?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin, 13 Temmuz 2016'da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmesinin ardından ilk duruşma 7 Kasım 2016'da görülmüştü.

3 Ağustos 2018'de karara bağlanan davada 9 sanığa "anayasal düzeni ihlal" suçundan birer kez, "kasten öldürme" suçundan da 100'er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. 9 sanık, ayrıca öldürmeye teşebbüsten 10 bin 557'şer yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Ankara tren garı önünde miting için toplanan kalabalığa üç saniye arayla gerçekleşen iki bombalı intihar saldırısında 103 kişi hayatını kaybetmiş ve saldırının ardından 3 gün ulusal yas ilan edilmişti.