2025'te yatırımcıların dikkat etmesi gereken 5 risk
Gazete Pencere - Piyasalar, 2025 yılına karışık ve belirsiz bir tablo ile giriş yapıyor. Yatırımcılar, bu yıl da çeşitli riskleri barındıran birçok unsuru dikkatle takip edecek.
Gözler, ABD’de Başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump’ın bu ay göreve başlamasının ardından hayata geçebilecek gümrük tarifelerine ve Doğu-Batı ticaret savaşlarına çevrildi.
Yine ABD’de özellikle teknoloji endeksinde “balon var mı” tartışmaları, FED başta olmak üzere büyük merkez bankalarının para politikaları, devam eden jeopolitik riskler ve Çin’deki deflasyon ortamı da, küresel piyasalarda fiyatlamalara etki edecek riskler arasında gösteriliyor.
Ana hatlarıyla 2025’te piyasaları etkileyebilecek 5 risk şöyle sıralanıyor:
1- Ticaret savaşları
ABD’de 5 Kasım’da gerçekleşen seçimlerin galibi Donald Trump, fiili olarak göreve başlamadan Kanada, Meksika gibi komşu ülkelere ve Avrupa, Çin gibi büyük ticaret ortaklarına ek gümrük tarifeleri uygulayacağını açıkladı. Buna karşılık Avrupa ve Çin’in de harekete geçebileceği belirtiliyor.
Söz konusu gelişme, açıkça bir “ticaret savaşına” işaret ediyor. Ve böyle bir gelişmenin Çin başta olmak üzere Asya ekonomilerini ve Almanya başta olma üzere Avrupa ekonomilerini etkilemesi bekleniyor. Aynı şekilde ek tarifelerin, ABD’de enflasyonist baskıları da artırmasından endişe duyuluyor.
2- Teknoloji balonu tartışmaları
Geçen yıl ABD borsalarında özellikle “muhteşem yedili” olarak bilinen hisse senetleri oldukça iyi bir performans gösterdi. Son 1 yıllık süreçte NVIDIA %178, TESLA %62, Amazon %46, APPLE %35 gibi önemli primlere imza attı. NASDAQ teknoloji endeksi yine ayını dönemde %30 prim yaptı. ABD ve dünya piyasalarına; teknoloji sektöründeki bu ivmelenmenin “sürdürülebilirliği” konusunda sorgulamalar da artmaya başladı.
3- Merkez bankalarının politikaları
Geçen yıl ABD ve Avrupa başta olmak üzere birçok merkez bankası faiz indirimi süreçlerini başlattı. 2025 yılında ABD Merkez Bankası her ne kadar 50 baz puanla “sınırlı bir indirim” öngörse de, öte yandan ABD’de yeni yönetimin teşvikleri ve ticaret savaşları gibi risklerin, ülkelerde tekrar enflasyonist baskıları gündeme getirmesinden endişe ediliyor. Böyle bir riskin ortaya çıkması halinde, merkez bankalarının “genişlemeci” para politikasından yeniden “şahin” bir duruşa geçebileceği ifade ediliyor.
4- Jeopolitik riskler
Rusya-Ukrayna, Çin-Tayvan ve Orta Doğu’daki gerilimler yeni yılda da piyasaların odak noktasında bulunuyor. Rusya, dünyada enerji arzı ve fiyatları için kritik öneme sahip bir ülke. Savaşın uzaması halinde enerji fiyatlarında ve arzında belirsizliğin sürebileceği öngörülüyor.
Tayvan ise çip gibi dünyanın en stratejik ürünlerinden birinin üretiminde lider konumunda. Uzak Doğu’da yaşanabilecek bir kriz, dünya çip piyasasını da etkileyebilecek potansiyel barındırıyor.
5- Çin ekonomisinin durumu
Dünyanın üretim üssü Çin’de aylardır devam eden durgunluk da piyasaların yakın takibinde… Ülkede Üretici Fiyatları 26 aydır geriliyor. Tüketici Fiyatları ise 21 aydır %1’in altında seyrediyor.
Çin Ulusal İstatistik Bürosunun son verilerine göre; ülkede Kasım 2024 TÜFE yıllık bazda yüzde 0,2 yükselirken; ÜFE ise yüzde 2,5 geriledi. Deflasyona işaret eden bu görünümün, özellikle emtia ve ham madde fiyatlarını etkileyebileceği belirtiliyor.
Kaynak:Haber Merkezi