Mutlu Hesapçı

Mutlu Hesapçı

“İşin aslı ben kendi keyfim için müzik yapıyorum”

Dilek adı üstünde sen bir dilek tutarsın ve Dilek elinden geldiğince o dileği gerçekleştirir. Nitekim doğum günlerinde insanlar dilekler tutarlar, mumlar üflerler ve fonda isme özel ‘İyi ki doğdun…’ şarkısı çalar. O işte Dilek’in sesidir. Her doğum gününde hemen hemen herkes onun sesi eşliğinde çalan şarkıda doğum gününü kutlar. Dilek Kavraal bizim üniversiteden mezun ama ben kendisini yıllar sonra yine üniversite grubumuz sayesinde tanıdım. Şarkılarını duyardım, dinlerdim ama onun o olduğunu bilmiyordum. Öyle ki Dilek Kavraal o kadar anlamlı sözler yazıyor ki yaptığı her şarkı beni çok etkiliyor. Avlu dizisinde çalınan ve fark edilen şarkısının sözleri, çok kalpten insanı vurmuyor mu?

“söylenemez bildiklerim
kalbime kitlediklerim
yüreğine dert olurdu
bi görseydin yazıp yazıp sildiklerim.

Dilek müzik çalışmalarına devam ediyor ve yakın zamanda yeni bir single çıkarttı; ‘Ağladı Demişler…’

“Dün gece yine ağladı demişler masada

Arkadaşlar üzülmüş yüzüme vurmasa da

Yasak mıdır a dostlar bu sevda acısı

Cezası nerede yazıyor hangi yasada”

Dilek Kavraal şarkılarını dinlemenizi çok isterim. Dilek, Kadın Kanserleri Derneği için gönüllü olarak kampanyalarına destek olup şarkılar yapıyordu ve dernek ile öyle tanıştı. Ama kader bu ya Dilek hastalandı ve bu kez görevler değişti. Şimdi dernek Dilek’e destek oluyor ve yardım ediyor. Hastalık Dilek’e çok şey öğretti, tabii ki bize de… Dilek’i sizlerle de tanıştırmak istedim. Zaten her doğum günlerinde onun sesini duyuyorsunuz, onun yazdığı şarkıları da bu röportajdan sonra dinlersiniz. Herkese sağlıklı ve mutlu pazarlar dileriz.

img-20250109-wa0020.jpg

“O KADAR SEVEBİLMEYİ BAŞARMAK ZAFERİN TA KENDİSİ”

Dilek’çim yeni single şarkın hayırlı olsun. ‘Ağladı Demişler’ nasıl yazıldı, nasıl bir şarkı oldu?

Teşekkür ederim iyi dileklerin için. “Ağladı Demişler” tam olarak üstat Can Yücel'in hani “ne kadar rezil olursak o kadar iyi” cümlesinin şarkı hali diyebiliriz. Ağlamanın, üzülmenin, aşk acısı çekmenin, bir sevilen karşısında aşık bir yürekle acze düşmenin karşılığı “yenilmek” ya! İşte bu şarkı da biz güzel yenildik diyebilenlerin anlayıp sevebileceği bir şarkı. Çünkü böyle bir dünyada o kadar sevebilmeyi başarmak gerçek zaferin ta kendisi.

“AMANSIZ BİR HASTALIK…”

Müzik kariyerinde aksamalar oldu, neden?

Çok sık peş peşe besteler yapan biri değilim. Müzik kariyerimi zaten çok koşturmak hevesinde ve hırsında olan biri de değilim. Hal böyle iken bir de amansız bir hastalığı misafir etmek durumunda kaldım. Dolayısıyla evet... Aksadı biraz.

“ŞU AN Kİ BEN DAHA MUTLU”

Hastalık sürecin uzun ve sancılı geçti. Nasıl bir süreçti, duygularını paylaşır mısın ve hayatın tadını anlayamayan herkese neler söylersin?

Böyle bir süreç yaşadıktan sonra hiçbir şey artık eskisi gibi olmuyor. Emin olun eskisinden daha kötü de olmuyor. Şu an ki ben, hastalığa yakalanmadan önceki ben'den daha mutlu. Çok acı çektim çok zor zamanlar yaşadım, evet... Ama vardığım yerde gerçekten geriye dönüp bakınca ne kadar anlamsız şeyleri dramatize ettiğimi, ne kadar gereksiz kişi, kurum ve duruma olağanüstü önem atfettiğimi çok net görebiliyorum. Ve artık yapmıyorum. Çok özgür hissettiriyor bu duygu. Ve çok özgüvenli... Ve evet ısrarla güzelim hayatı kendine zehir eden insanlar var. Zorlukla sınanmadan yaşamın kendisinin bir mucize olduğunu ve her anından keyif almak gerektiğini anlamalarını diliyorum.

Yıllar önce ‘Hayat Yokuşu’ dizi müziğinde ‘Bu da Geçer’ diyerek aslında ne güzel demişsin, yıllar önce anlamı büyük bir şarkı yapmışsın zaten…

Evet, çok enteresan bir biçimde yıllar önce kendi yazdığım şarkı bana teselli oldu. Öğreti oldu, umut oldu.

Artık müzik yolculuğunda daha çok şarkıyla seni dinleyebilecek miyiz, uzun aralıklar olmayacak değil mi ve bu şarkıya Dilek’in dönüşü diyebilir miyiz?

Kesinlikle... Hatta asıl şimdi başlıyoruz desek daha doğru olur :))

img-20241204-wa0007.jpg

“KENDİMİ HAYATA İFADE EDİŞ BİÇİMİM”

Sen bizim okuldan Anadolu İletişim Bilimleri Fakültesi’nden mezunsun, müzikle ile yola devam etme hikâyen nasıl başladı ve neden müzik?

Önceleri sahneyi sevmiştim. Öğrenciyken ve sonrasında… Alkışlanmak, ilgi görmek, para kazanmak çok cazipti. Fakat sonradan beste yapmaya başladıktan sonra o bende içe doğru bir yolculuk da başlattı. Benim kendimi hayata ifade ediş biçimim şarkı yazmak, şarkı söylemek. Kişisel kariyerim için çok sık ve fazla şarkı yayınlamamış olsam da, reklamlarda, dizilerde, değişik kampanyalarda hep üretimde oldum. Seviyorum çok…

“GÜZEL KARŞILIK ALMAK YETERİNCE TATMİN EDİCİ”

Neden uzun aralıklarla single tek parçalık şarkılar çıkartıyorsun? Gerçi her çıkarttığın şarkı duyguları tam 12’den vuruyor diyebilirim. Ama buradaki durum popüler olmayan ama tam da popüler olacak duyguların sesi olabilecek şarkıların var… Çok mu geride duruyorsun acaba?

Biraz öyle evet. Çok hırslı ve egolu biri değilim. Yani ben yapıyorum işimi ve mutluyum. Tutsun, patlasın, çatlasın gibi derdim yok. Yayınladığım bir şarkıyı beş yüz kişi ya da beş yüz milyon kişi dinlemiş fark etmiyor. Dinleyenden güzel karşılık almak yeterince tatmin edici. Ayrıca sayısal olarak zaten rekor bir şarkının sahibi olduğum için o tarafım çok acımıyor yani… :))

‘İyi ki doğdun…’ projesinin sesi olarak zaten hayatımızda hep varsın. Her doğum gününde senin sesin var değil mi? Bu proje nasıl çıktı ve anlamlı bir ihtiyacı karşılamış oldun, böylesi bir başarı bekliyor muydun?

Bu kadarını ben de beklemiyordum. Şöyle ortaya çıktı; Biraz daha endüstriyel ve kalıcı bir iş modeli kurma arzusu diyebiliriz. Ve evet gerçekten ‘happy birthday to you’ dünyada en sevmediğim şarkı.

“SESİMİN NİLÜFER’E BENZEMESİ ŞANSSIZLIK”

Sesini ilk çıktığın zamanlarda Nilüfer’e benzetenler olmuştu, bu durumu sen nasıl yorumluyorsun?

Hala benzetenler oluyor. İlk yıllarda çok önemsemiyordum ama samimi olmak gerekirse çok sıkıcı. Hatta şanssızlık diyebilirim. Aynı renk çok farklı iki kumaş gibi. Peş peşe dinlediğinizde alakası yok.

dilek-kavraal3.jpg

“GARANTİLİ TEK KRİTER SAMİMİYET”

Müzik dünyasında sen kendini nasıl konumlandırıyorsun ve yapmak istediğin neler var, hayallerin neler?

Ben uzun zamandır kendimi hiç konumlandırmıyorum. Her şey içimden geldiği gibi. Garantisini verebileceğim tek kriter samimiyet. Yarın bambaşka tarzda bir şey yapabilirim. Hani derler ya iddiasızlığın verdiği harikulade özgürlüğün keyfindeyim.

Senin en büyük gücün şahane sözler yazman ve farklı bir ses tonunun olması diye düşünüyorum. Sen bu konuda neler söylersin?

Teveccühünüz derim. Yazdıklarımı ben de beğeniyorum, yalan yok. Şarkı söylerken kulaklıktan ya da monitörden duyduğum sesim de hoşuma gidiyor. İşin aslı ben kendi keyfim için müzik yapıyorum. Ve bu keyfi paylaşıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mutlu Hesapçı Arşivi