Mutlu Hesapçı
Ahmet Erdem: “Hayatta kalanların ayakta kalabilmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz”
6 Şubat’ta hayatlarımız bir kez daha sarsıldı ve değişti. Deprem gerçeğini her ne kadar hatırlamak istemesek de doğa kendini hatırlattı, büyük bir sarsıntıyla ve 11 ildeki etkisiyle güne acılar içinde uyandık. Sadece o bölgeler hissetmedi sarsıntıyı aslında bütün ülke sarsıldık ve o günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Bireysel olarak yapabildiğimiz bütün yardımları yapmaya çalışsak da bu uzun bir süreçti ve yaraları sarmak o kadar kolay olmayacaktı, yıllar alacaktı.
Kayıplarımızı geri getirememenin üzüntüsünü yaşarken geride kalanların yaralarını sarmak için zaman dayanışma ve birlikte ayakta durma zamanıydı. İşte bu noktada hepimize görev ve sorumluluklar düşüyor, en çok da güçlü ve duyarlı şirketlerin yardımı depremzedelerin imdadına yetişiyordu. Bu şirketlerin başında da Shell Türkiye geliyor. Bir akaryakıt firmasının deprem bölgesi için yaptığı yardımları ve çözüm ortaklarıyla giriştiği anlamlı projeleri görünce çok duygulandım. Shell Türkiye ekibi ve basın grubuyla deprem bölgesini ziyarete gittim. Bir yolculuğa bu kadar hüzünlü çıkacağım aklıma gelmezdi ki daha önce gittiğim Hatay yolculuklarım hep sevinç içinde ve oraya kavuşacağım duygusunda başlamıştı.
Shell Türkiye, TEGV, TOG ve TKDF ile çocukların, gençlerin ve kadınların yanında
Bu anlamlı gezinin birden çok destekçisi ve çözüm ortağı var, ‘dayanışma güçlendirir’ hikâyesinin en güzel örneklerinden biri diyebilirim. Çünkü Cumhuriyet ile birlikte 100. yılını kutlayan Shell Türkiye, kutlamasını bir yardımlaşma kampanyasına dönüştürdü. 6 Şubat depremlerinin ardından iyileşme ve kalkınma için çocuklar, gençler ve kadınlar başta olmak üzere toplumun ihtiyaçlarına yönelik özel olarak tasarlanmış sosyal ve duygusal destek programları hazırladı. Bu kapsamda Shell, Türkiye'nin önde gelen sivil toplum kuruluşları olan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) ile güçlü bir dayanışma ağı oluşturdu. Aynı zamanda ‘Kadınların Elinden’ sosyal girişimi iş birliğiyle depremden etkilenen kadın girişimcilerin ürünlerini Shell Select Marketlerde satışa sunarak, gelir elde etmelerinde de rol alıyor.
Hatay Aşağı Ekinci 1 Konteyner Kent’te TEGV iş birliğiyle kurulan Shell Öğrenim Birimi, Belen’deki Basketbol Köyü Konteyner Kent’te TOG iş birliğiyle kurulan Shell Destek Merkezi ve Hatay - İzmir Konteyner Kent’teki TKDF Shell Mor Yerleşke’nin açılışları yapıldı.
Açılışlarda konuşma yapan Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, başlattıkları dayanışma hareketinin güçlenerek devam ettiğine işaret etti:
“Depremle birlikte gerek akaryakıt temini ve diğer ürünlerimizle, maddi desteğimizle depremde hayat kurtarmaya çalıştık. Hayatta kalanların ayakta kalabilmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Uzun vadede de ne yapabiliriz diye baktık, bu noktada çocuklarımız, kadınlarımız ve gençlerimiz öne çıktı. Bu anlamda güzel işbirlikleri yaptık. Bütün bu acıların yanında projelerimizin açılışını yapmak heyecan verici bizim için. Denizde bir damla da olsa elimizden geleni yapmak ülkemizin geleceği olan çocuklarımıza dokunmak, kadınlarımızın yanında olmak ve gençlerimizin umudu olmak bize büyük gurur ve mutluluk veriyor. Burada çözüm ortaklarımıza en çok da gönüllülerimize yürekten teşekkür ediyorum.”
“Yaşadıkları travmanın etkisini hafifletmeye çalışıyoruz”
TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı “Deprem bölgesinde 17 eğitim TIR’ımız Ateşböceğimizle çocuklarımıza sosyal-duygusal etkinlikler veriyor; yaşadıkları travmanın etkisini hafifletmeye çalışıyoruz. Shell Türkiye’nin desteği ile kurmakta olduğumuz öğrenim birimlerimizden yılda 15 binden fazla çocuğumuzun yararlanacak olması bizleri çok heyecanlandırıyor. Destek olan tüm paydaşlarımıza, özellikle yerel idarecilerimize ve Shell Türkiye’ye teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.
“Depremden etkilenen herkese sosyal ve duygusal destek vermeyi hedefliyoruz”
TOG Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı, “Afetin ilk gününden bu yana binlerce Toplum Gönüllüsü gençle birlikte depremin olumsuz etkilerini azaltmak için sahada gönüllü çalışmalara katıldık. Destek merkezleri fikri de bu inançla ortaya çıktı. Destek merkezlerimizle; başta gençler ve çocuklar olmak üzere depremden etkilenen herkese sosyal ve duygusal destek vermeyi hedefliyoruz. Kitaplık, bilgisayarlı çalışma alanları, gençlerin hem öğrenip hem de üreteceği atölye alanlarının da bulunduğu bu merkezler, minimum 2 yıl boyunca bölge insanının güçlenmesine katkı sağlayacak. Bu dayanışmaya güç vererek yanımızda olan Shell Türkiye ile böyle değerli ve uzun soluklu bir projede yer aldığımız için büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
“Mor Yerleşkeler deprem bölgesinde önemli bir rol üstleniyor”
Shell Türkiye, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) iş birliğiyle Hatay ve Malatya'da 6 Mor Yerleşke kurdu. Bu merkezler kadınlara güvenli bir alan sunuyor ve sosyal ağlarını yeniden inşa etmelerine yardımcı oluyor. TKDF Başkanı Canan Güllü, şu bilgileri verdi:
“Bölge halkının deprem sonrası dönemde sosyalleşmek ve sosyal ağlarını yeniden inşa etmek; sosyal destek almak ve hakları, sağlıkları ilgili konularda bilgi almak için Mor Yerleşkeler önemli bir rol üstleniyor. Mor Yerleşkelerde, kadınların ve çocukların kendilerini rahat hissettikleri ve yargılanmadan kendilerini ifade ettikleri bir alan sunuyoruz. Bugün itibariyle 30 Mor Yerleşke’de depreme maruz kalanlara hizmet veriliyor. Yerleşkelerin 6’sı, 100. yaşını kutlayan Shell Türkiye tarafından kurularak 1 yıl boyunca hizmet vermesi için finanse edildi.”
“Kadınlar üretime devam ediyor bu bir hayata geri dönüş gibi”
Kadınların Elinden Platformu Kurucusu Alp Dumrul, depremzede kadın üreticilerle kurdukları bağı anlattı:
“Anadolu’daki kadın üreticilerin ürettiği ürünleri büyük pazarlarda buluşturan bir sosyal girişimiz. Depremle birlikte hayatlarımız değişti ve bu noktada ne yapabiliriz diye düşündük. Öncelikle deprem bölgesindeki kadınların ürettikleri ürünleri alarak üreticilerimizin yanında olduk. Kadın üreticilerimizin hayata geri dönmeleri gerekiyordu, bu noktada üretimleri devam ettirdik ve üretimlerine tekrar başladılar. Yaptığımız iş birliği sayesinde deprem bölgesindeki kadın kooperatiflerinin ürettiği ürünleri Shell Select Marketler'de tüketicilerle buluşturmaya başladık. Hayata geri dönüş projesi bu üretimler ve böylece kadınlarımız hayata yeniden tutundular.”
“Mor Yerleşkeler’de bir parça ruhlardaki kirliliği kaldırmaya çalışıyoruz”
Deprem bölgesinde çocuklar, gençler ve kadınlarla buluştuk. Duygusal anlar yaşadık, depremzedelerin hayatının ne kadar zor olduğunu ve yaraların sarılmasının öyle hiç de kolay olmadığını gördüm. Gönüllülerin çabası ve STK’ların ve büyük şirketlerin desteğiyle ayakta kalmaya, yaşamaya çalışan halk, ziyarete gelen herkese kucak açıyor. Çünkü o zaman yalnız olmadıklarını hissediyorlar ve yanındayız duygusu onlara güç veriyor.
Gönüllülerden birinin kurduğu cümlede takılı kalıyorum “TEGV çocukluğuma açılan bir pencere” diyerek çocuklarla geçirdiği zamanların anlamını tek cümle ile özetliyor aslında.
TKDF Başkanı Canan Güllü ile Mor Yerleşkeleri gezerken kadın olarak üstelik deprem bölgesinde bir kadın olarak yaşanan zorlukları tam olarak anlayabilmem mümkün değil. Ama Canan Hanım’ın kurduğu cümlede saklı her şey:
“Buraya sığınanların hikâyesi o kadar üzücü ki, kadın olarak ayakta kalmak zorken üstelik deprem bölgesinde daha da zor, bir parça ruhlardaki kirliliği kaldırmaya çalışıyoruz. Dayanışma yaşatır ama mücadele gerekir.”
Bu yara hepimizin yarası!
Evet, hayat devam ediyor ama eskisi gibi etmemeli. Deprem geldi ve geçti diyemeyiz. Hepimizi bekleyen bir tehlike deprem, üstelik geride kalanlar için de psikolojik etkisi hayat boyu devam edecek bir durum. Gidenler, hayatını kaybedenler ise unutulmayacak, yakınlarının acısı hiç geçmeyecek.
Bu noktada hepimiz payımıza düşeni yapmalıyız mesele insan olmakta, insan olmayı başarabilirsek acılarımızı paylaşabiliriz ve yaraları bir parça da olsa sarabiliriz.
Bu yara hepimizin yarası!