İBB Başkanı İmamoğlu’ndan parti içine yönelik mesajlar: ‘Ne Partili Ekrem'i yedirir ne millet Ekrem'i yedirir’
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ Silivri Altyapı Yatırımları Temel Atma Töreni'ne katıldı.
Çalışmalarını anlatan İmamoğlu, "Belediye başkanlarımız burada. Her bir arkadaşım, 7/24 çalışacak. Her bir arkadaşım girmedik, gitmedik mahalle, ev bırakmayacak. İnsanlarının memnuniyeti ve mutluluğu için elinden gelenin en iyisini yapacak. Dayanışma içinde olacak" diye konuştu.
İmamoğlu, "Hizmetleriyle beraber önümüzdeki genel seçimde Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapacak. Bu kadar net. Bunun başka bir yolu yok. ‘Ben oturayım, ben arkama yaslanayım, Ekrem çalışsın, Bora çalışsın, biz iktidar olalım’ Öyle yağma yok. Olmaz. Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a, Mersin'den Trabzon'a her ilçe, her belde, her il, her büyükşehir, her örgüt üyesi, CHP’nin her bireyi, amasız, fakatsız, kol kola, omuz omuza, milletin beklediği, partizanlık yapmayan iktidar olma yolculuğuna, ‘tam yol ileri’ diyerek hizmet edecek. Bu kadar basit. Başka yolu yok" dedi.
Konuşmasında parti içine yönelik mesajlarını sürdüren İmamoğlu, 'Ben bir adım geri durayım, üç adım geriden izleyeyim, Ekrem tökezlesin de belki onun yerine ben geçerim.' 'Pışık' derim ona ben. Öyle bir şey yok. Öyle yağma yok. Ne partili Ekrem'i yedirir, ne millet Ekrem'i yedirir. O kadar net" diye konuştu.
İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar bu şekilde:
“Hangi hane CHP'li, hangi hane şu partili ya da hangi hane bu partili diye bir ayrım mümkün mü? Asla. Olması mümkün değil. İşte anlatamadığımız şey bu. Mesele, siyasetteki rekabeti, siyasetteki vatandaşa karşı yürüttüğümüz propagandayı birbirini kötüleyerek, birbirini karalayarak ya da yargıyı silah gibi kullanıp, birilerini yargı eliyle zapt etme gayretiyle değil, milletin gönlünü fethederek, milletin kalbine hitap ederek, insanların ihtiyaçlarını gidererek, o insanların ihtiyaçlarına karşılık iyi hizmetler ve güzel projeler hazırlayarak seçim kazanmak ya da insanların oyunu elde etme mücadelesi şeklinde yürütülmelidir. İnsan ayırt etmemenin, siyaset üstü davranmanın en güzel örneklerinden biri Silivri'dir. Niye Silivri'dir? Silivri Belediye Başkanımız Bora Bey de Meclis üyesiydi. Yine birlikte Şafak Bey, daha önceki genel müdürümüzün olduğu dönemde de yine burada hizmetlerimiz vardı. Ve Bora Bey'den önce, Mart ayından önce burada Milliyetçi Hareket Partili bir belediye başkanı vardı. Allah şahittir; ne Silivri'de ne diğer bir başka ilçede, tek bir hizmetin ilçesini, mahallesini parti ayrımı yaparak hizmette öncelik demediğimize, milletimizin tamamını öncelik olarak kabul ettiğimize Yaradan şahittir. Milletin huzurunda tekrar ifade ediyorum. Hep öyle hizmet ettik.”
"Bugünün iktidarı, çok basit, trajikomik bir olayda bile Silivri'yi ayırdı"
“Burada önceki dönem belediye başkanlarımızı görüyorum. Bu bölgeye hizmet etmiş beldesi, ilçesi… Hepsi bilirler, farklı partide olduğunuz zaman altyapı hizmeti almanın ne kadar zor olduğunu. Ben de yaşadım ilçe belediye başkanlığım döneminde. Biz öyle yapmadık. Biz yanına gittik, ayağına gittik, ‘Burada şu hizmetleri beraber yapalım’ diye. Onun için işte gururla diyor ki Genel Müdürümüz, ‘Geçtiğimiz dönemde burada 5 milyara yakın projeyi bitirdik. Dere ıslahlarından yaşam vadilerine, atık sudan içme suyuna varıncaya kadar her hususta… Sadece İSKİ değil, onun dışındaki hizmetlerle insan ayırmadık. Ama bugünün iktidarı, çok basit, trajikomik bir olayda bile Silivri'yi ayırdı. Seçimden önce, AK Partili belediyeler Ekrem İmamoğlu'na karşı daha büyük bir mücadele versin diye, çok ayıp bir biçimde, ayıplanacak bir biçimde, cumhurbaşkanlığının örtülü ödeneğinden ilçe belediyelerine para yolladı. 45’er milyon lira para yolladı. Milletin parasını yolladı.”
"MHP'yi bile kapı dışarı ettiler"
“İşte Çatalca Belediye Başkanımız burada. Açtı baktı ki, hesabına seçimden önce para gelmiş. Niye? Oradaki belediye daha fazla kampanya yapsın diye. Görülmüş bir şey değil yani, örtülü ödenekten, cumhurbaşkanlığından bir ilçe belediyesine para gelsin. 25 muhalefet belediyesi vardı İstanbul'da. Birisi MHP'li, 24’ü AK Partiliydi. 24 tane AK Partili belediyeye yolladılar, bir tane garibim Silivri, MHP'li belediye yollamadılar. Onu bile ayırdılar. Bir kişiyi bile ayırdılar. Demediler ki, ‘Aynı ittifakız, ona verelim!’ Ona bile vermediler, 25’ine yolladılar. Dedim ki; ‘Yahu bir daha bakın, belki yollanmıştır.’ Baktılar, yok. Yollamadılar. Bu kadar ayrımcı bir kafa. Yani MHP'liyi bile kapı dışarı ettiler bak! MHP'yi bile kapı dışarı ettiler! Ama biz, hizmette insanımızı ayırmayız. Ayırmayız, ayırmayacağız. Onun için, onlar, 25 belediyeden 13’e düştü; biz, 14 belediyeden 26’ya çıktık. Hatta 30’un üzerindeki belediyede de Büyükşehir Belediyesi olarak birinci parti çıktık. Biraz daha erken davransaydık, biraz daha hızlı olsaydık 30’un üstünde ilçe belediyemiz de olurdu. Allah'ın izniyle o da olacak. Çünkü görüyorum ki, mevcut iktidarın kafası ve zihniyeti değişmemiş. Hala partizanlıkla yönetim yürütme gayreti gösteriyorlar. Birkaç iyileşme gösteren yönetimleri var. Zarar vermemek için, onlara bazen teşekkür bile edemiyorum. Etsem, onların da canını yakacaklar; kendi insanları. Teşekkür edemiyorum. Etmesem bir türlü, etmesem bir türlü yani. Bu olmaz.”
"İSKİ son 5-6 yılda yaptığı hizmetle, 25 yıllarına bedel iş yapmıştır"
“Bakın; İSKİ'nin yaptığı her hizmet, milletimiz için kalıcı bir konfor, insanca bir yaşam, kaliteli bir yaşam… İddiayla söylüyorum; -birçok işte öyleyiz ama- İSKİ, son 5-6 yılda yaptığı işle, hizmetle, 25 yıllarına bedel iş yapmıştır. Hem de sevgili dostlar, bunlar rakamlarında net. İSKİ Genel Müdürümüz çıkarsın, bizim İletişim’e yollasın. Siyasi yol arkadaşlarımıza gönderelim, onlar da anlatsınlar. 2019 öncesinde, çok daha pahalıya su satıyorlardı. Bugünden, döviz bazında, en az yüzde 25-30 daha pahalıya su satıyorlardı. Hem de bütçe fazlası veriyordu İSKİ. Ne yapıyorlardı o para biliyor musunuz? Uydur kaydır yöntemlerle İBB'ye yolluyor, İBB bütçesinden de başkalarına aktarılıyordu. Ama yatırım yapmıyorlardı. Yapmadıklarını ben biliyorum. Beylikdüzü'nden biliyorum. Belediye başkanımız burada. İşte Büyükçekmece'den, Hasan Bey'den biliyorum, yapmadılar. Doğru dürüst yatırım yapmadılar. Daha fazlasını yapabilirlerdi. Bu kadar su baskınına müdahale eden bir İSKİ olmazdık biz.”
"Milletin parasını millet için harcıyoruz"
“Şehrin 160 noktasında İSKİ, su baskınlarına karşı müdahaleye onlarca milyar lira yatırım yaptı. O kadar pahalıya su satıyorlardı. O gün, yani 2019’dan önce, şu an yaptığımız bu işlerin maliyeti de döviz bazında, en az yüzde 50 daha ucuzdu. Bakın hem maliyet ucuz hem su pahalı; daha az iş yaptılar. Şimdi suyu daha ucuza satıyoruz. Maliyet, en az 2 katına çıkmış döviz bazında. Ama daha çok iş yapıyoruz. Nasıl? Mucize mi yapıyoruz biz? Hayır. Milletin parasını millet için harcıyoruz. Yaradan da bizim bütçemize verdikçe bereketini veriyor. İşin özü budur. Başka bir özü yoktur. İşte memleketin tamamının böyle bir yönetime acilen ihtiyacı vardır. Bunlar; emeklinin cebindeki paraya da göz dikti, dar gelirlinin cebindeki paraya da göz dikti. Ekonomimizi perişan etti. O bakımdan milletimizin tamamının böyle yönetime, böyle akıldan, bilimden şaşmayan, milletin bütçesine gözü gibi bakan bir halkçı anlayışa acilen ihtiyacı vardır. Acilen ihtiyacı dediğim o işi, en yakın zamanda sandıkta milletimiz bugünün iktidarına yaşatacak ve onları evlerine yollayacak. Bunu her yerde söylüyorum. Bu, öylesine siyasi propaganda değildir. Bunun adı, net bir hedeftir. Bu hedef, milletimiz için artık gereklidir. Bu kadar net. Milletimiz, bizi davet ediyor. Bize, 31 Mart'ta büyük bir güç verdi.”
"Her bir arkadaşım, 7/24 çalışacak"
“Belediye başkanlarımız burada. Her bir arkadaşım, 7/24 çalışacak. Her bir arkadaşım girmedik, gitmedik mahalle, ev bırakmayacak. İnsanlarının memnuniyeti ve mutluluğu için elinden gelenin en iyisini yapacak. Dayanışma içinde olacak. Hizmetleriyle beraber önümüzdeki genel seçimde Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapacak. Bu kadar net. Bunun başka bir yolu yok. ‘Ben oturayım, ben arkama yaslanayım, Ekrem çalışsın, Bora çalışsın, biz iktidar olalım!’ Öyle yağma yok! Olmaz. Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a, Mersin'den Trabzon'a her ilçe, her belde, her il, her büyükşehir, her örgüt üyesi, CHP’nin her bireyi, amasız, fakatsız, kol kola, omuz omuza, milletin beklediği, partizanlık yapmayan iktidar olma yolculuğuna, ‘tam yol ileri’ diyerek hizmet edecek. Bu kadar basit. Başka yolu yok. ‘Ben bir adım geri durayım, üç adım geriden izleyeyim, Ekrem tökezlesin de belki onun yerine ben geçerim…! ‘Pışık’ derim ona ben. Öyle bir şey yok. Öyle yağma yok. Ne partili Ekrem'i yedirir, ne millet Ekrem'i yedirir. O kadar net.”
"Bunun adı İstanbul'da Ekrem'dir, Silivri'de Bora’dır"
“Bunun adı İstanbul'da Ekrem'dir, Silivri'de Bora’dır, Beylikdüzü'nde Mehmet'tir, fark etmiyor, Küçükçekmece'de Kemal'dir. Her bir arkadaşım, mevzusunu böyle alacak. Bu kardeşiniz öyle ele alıyor. Kendimi, bir beldenin belediye başkanına ya da belde başkanına, ilçe başkanına ya da belediye başkanının yerine koyuyorum, Allah şahit, öyle çalışıyorum. Çünkü, millet için ve memleket için çalışıyorum. Böyle çalışırsak, meseleye milletçe bir bütün bakmanın ahlakını ve erdemini taşırsak, göreceksiniz; Suriye'deki derinleşen sorunu da biz çözeceğiz, bu memleketin ekonomik sorununu da biz çözeceğiz, bu memleketin kalkınma sorununu da biz çözeceğiz. Bu memleketin barışını da huzurunu da biz çözeceğiz. Bu memleketin yoksulluk sorununu da biz çözeceğiz, bu memleketin demokrasi, hak, hukuk, adalet sorunlarını da biz çözeceğiz. Buna hazırız. İşte tam da bu yoldan dönmeye hiç niyetimiz yok sevgili dostlarım. Onun için burada hizmet ediyoruz. Bugün Silivri'de temel atacağız, yarın Bağcılar'da, bir başka gün Şile'de, bir başka gün Pendik'te. Bizim için fark etmez. Yetmez; ülkemizin her yerinde, her noktasında, gücümüz yettikçe el vermeye, el tutmaya, sarılmaya ve kucaklaşmaya devam edeceğiz. Bu yönüyle, bu icraatçı ve halkçı belediyecilik anlayışımızın, aynı şekilde icraatçı, kamucu, halkçı, adaletli bir biçimde ülke yönetimine yansıması dileğiyle, bu güzel hizmetlerimiz Silivri'mize ve İstanbul'umuza hayırlı uğurlu olsun.”
Doç. Başa: Projenin güncel maliyeti 1 milyar 600 milyon lira olacak
Doç. Dr. Başa’nın verdiği bilgilere göre; Silivri Alibey, Cumhuriyet, Çanta Sancaktepe, Fatih, Mimar Sinan Mahallesi, Ortaköy, Piri Mehmet Paşa, Selimpaşa ve Semizkumlar mahalleri, atık su kaynaklı çevre kirliliğinin ve sıklıkla altyapı eksikliğinden kaynaklanan su baskınlarının yaşandığı yerler arasında bulunuyor. Güncel maliyeti 1 milyar 600 milyon lira olarak hesaplanan proje ile Silivri genelinde yetersiz kesite sahip, kullanım ömrünü tamamlamış veya eksik altyapılı bölgelerde yaşanan atık su kaynaklı çevre kirliliğini önlemek, birleşik sistem çalışan hatları ayrıştırmak, foseptikleri devre dışı bırakarak atık suları kesintisiz olarak arıtma tesislerine aktarmak için 30 kilometre atık su kolektör ve şebeke kanalı yapılacak.
Marmara'ya atık su girici önlenecek
Bölgenin karışık sistem çalışan hatları ayrıştırılarak, arıtma tesisine gelen yağmur suyu yükünü azaltmak, yoğun yağışlar sebebi ile yukarıda sıralanan cadde ve sokaklar gibi önemli noktalarda yağışlı havalarda meydana gelen su baskınlarını önlemek, ayrıştırılan atık su ve yağmur suyu kanalları ile Marmara Denizi’ne bölgeden karışan atık suları engellemek için 10 kilometre yağmur suyu kanalı inşa edilecek. Ayrıca Selimpaşa Mahallesi’nde yer alan Kocadere Deresi’nin yerleşim bölgesinde yer alan 3 kilometrelik kısmı ıslah edilerek, bölgede yoğun yağışlarda yaşanabilecek taşkın riskinin önüne geçilecek.
Kaynak:Haber Merkezi