Erdoğan'ın 3. kez adaylığını YSK'ye taşıyan Yargıç Ahmet Çakmak'ın meslekten ihracı istendi

Erdoğan'ın 3. kez adaylığını YSK'ye taşıyan Yargıç Ahmet Çakmak'ın meslekten ihracı istendi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığını YSK’ye götüren yargıç Ahmet Çakmak, HSK’nin hedefi oldu. Ardından Çakmak’a farklı gerekçelerle iki kez yer değiştirme cezası verildi ve sonunda da meslekten ihracı...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığını YSK’ye götüren yargıç Ahmet Çakmak, HSK’nin hedefi oldu. Ardından Çakmak’a farklı gerekçelerle iki kez yer değiştirme cezası verildi ve sonunda da meslekten ihracı istendi.

Yargıç Ahmet Çakmak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığına, Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) verdiği dilekçeyle itiraz etmişti. Bunun üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Çakmak hakkında soruşturma başlattı. Farklı gerekçelerle de hakkında soruşturma yürütülen Çakmak’a iki kez yer değiştirme cezası verildi. Hâkimler ve Savcılar Yasası’na göre 2 kez yer değiştirme cezası verilen kişinin meslekten çıkarılacağı düzenleniyor. Bu nedenle Çakmak’ın meslekten ihracı istendi.

"Giydiğim cüppeye asla leke getirmedim"

Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'ın haberine göre Çakmak, isteme karşı hazırladığı savunmayı HSK’ye sundu. Hukuk düzeninin ilk koruduğu değerlerin onur ve şeref olduğunu vurgulayan Çakmak, “Bende candan önce onur ve şeref gelir. Ucunda ölüm dahi olsa onurumdan ve şerefimden tek bir parça taviz vermem. Onur ve şerefim satılık değil, maaşım kadar hiç değil. Giydiğim cüppeye asla leke getirmedim. Alnım apaçık” dedi.

Çakmak’a verilen yer değiştirme cezalarına konu olan soruşturmalar ve gerekçeler ise dikkat çekti. Buna göre ilk yer değiştirme cezasına gösterilen gerekçeler arasında “12 yaşındaki çocuk hakkında tutuklama isteyen savcının eğitime alınmasını istemesi, adliyenin boş kısmına spor salonu yapılmasını istemesi, dilekçede kalın (bold) karakter kullanması, başsavcının kullandığı hizmet aracının adliyenin ivedi işleri için de kullanılmasını istemesi, resmi yazışma teamüllerine aykırı taşıyan ifadeler kullanması, bir kişinin gözünde tasvip edilebilir mahiyette olmayan durumlara işaret etmesi, görev yerinden 860 kilometre uzaktaki başka bir yere verilen geçici görevlendirmesine 24 saat içinde başlamaması, komşusu hakkındaki şikâyetinin reddedilmesi üzerine bu kararı istinafa taşıması” yer aldı.

Kararda, Çakmak’ın “mesleğin şeref ve nüfuzunu ve şahsi onur ve saygınlığını yitirdiği” iddia edildi. İkinci kararda ise ceza gerekçesi olarak Çakmak’ın HSK’ye yaptığı bir itiraz gösterildi.

"Yaşadığım mobbingi, ayrımcılığı birçok gerekçe ile gerekçelendireceğim"

Çakmak’ın bu itirazda, “Hâkkari’ye yapılan atamam iptal edilmediği takdirde itiraz hakkı da verilmez ise kesinleşeceğinden dolayı 5 milyon Avroluk tazminat talebi ile AİHM’ye gideceğim. Dosyamın ne kadar özensiz, taraflı ve yanlı hazırlandığından, Güldür Güldür şova parodi olacak olaylardan oluştuğunu bahsedeceğim. Birçok hak ihlalini belirteceğim. Yaşadığım mobbingi, ayrımcılığı birçok gerekçe ile gerekçelendireceğim. Yaşadığım bunca olayın en önemli sebeplerinden birinin Yargıçlar Sendikası üyesi olmamdan kaynaklı olduğunu belirteceğim” ifadeleri, ceza gerekçesi yapıldı.

Kararda, Çakmak’ın “kusurlu ve uygunsuz hareket ve ilişkileriyle mesleğin şeref ve nüfusunu veya şahsi onur ve saygınlığını yitirmesine yol açtığı” iddia edildi.

"Disiplin soruşturması açılmasını dahi gerektirmez"

Yargıcın avukatı da olan eski Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ, “Soruşturma konularının hiçbirisi, bırakın yer değiştirme cezası verilmesini, disiplin soruşturması açılmasını dahi gerektirmez” dedi.

"HSK aynı zamanda yargıç ve savcıların hukukunun korunması için var"

HSK’nin, kendi iddialarına karşı gerekçe bildirmediğini vurgulayan Karadağ, “HSK, anayasa uyarınca kararlarını gerekçeli vermek zorunda. Unutulmamalıdır ki HSK aynı zamanda yargıç ve savcıların hukukunun korunması için var. Ne yazık ki HSK, ‘yükseği’ alındığından ve üyeleri siyasi iktidar ve payandası siyasi partiler tarafından atandığından beri hukuktan uzaklaşmış, sevmedikleri yargıç ve savcıların ‘halledilmesi’ görevini üstlenmiştir. Bu durum Türkiye için kaygı vericidir” diye konuştu.

Öne Çıkanlar