Erdoğan, hakim ve savcılara seslendi: Masumiyet karinesine ne pahasına olursa olsun bağlı kalın
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri kura töreninde konuşma yaptı. Hakim ve savcılara seslenen Erdoğan, "Vazifenizi icra ederken hukukun üstünlüğü ilkesine, masumiyet karinesine ne pahasına olursa olsun bağlı kalmaya itina gösterin" dedi.
Erdoğan'ın satırbaşları şöyle:
Hakim ve Savcı adaylarımız mezun olduktan sonra zorlu bir adaylık dönemini başarıyla tamamladılar. Bugün kura çekerek görevlerine başlayak olan 1102 hakim ve savcımızı tebrik ediyorum. Bugünki kura törenimizle birlikte hakim ve savcı sayımızı 23 binin üzerine çıkarıyoruz. Şehit Savcımız Mehmet Selim Kiraz'ın devrettiği adalet sancağını sizler temsil edeceksiniz.
Milletimizin gözünde adliye kapısını adaletin kapısı haline getirmek için çalıştık. Adalet hizmetlerinin hızlı ve etkin şekilde yürütülmesi için omuz omuz mücadele verdik. 2002 yılında 9 bin 349 yılında hakim ve savcı sayısını 2,5 kat artışla yaklaşık 24 bine çıkarttık.
Merdiven altlarında adalet dağıtılan kötü manzaralara son verdik.
Yargı süreçlerini hem basitleştirdik hem kolaylaştırdık hem de hızlandırdık. SEGBİS'i kurduk. Yıllardır demokratikleşme adına dillendirilen ama bir türlü yapılamayan askeri suçların sivil mahkemelerde görülmesini yine biz sağladık. Yargı reformu stratejisi ve insan hakları eylem planıyla yargıda ihtisaslaşmayı sağladık. Vatandaşlarımıza 7 gün hizmet verilmesini sağladık. Yargılamaların uzamasına sebebiyet veren durumları asgariye indirdik. Adalet personeli nöbet ücreti imkanı sunduk. 6 Şubat deprem felaketi sonrası adalet teşkilatımız süratle organize oldu.
Yeni anayasa açıklaması
Yapılanlar önemli ancak yeterli değik. Türkiye'nin önündeki en büyük engel darbe ürünü anayasa. Cumhuriyetimizin 100. yılını darbe anayasasıyla karşılamış olmamız açıkçası içimize sindiremiyoruz. 28. Yasama Dönemi'nde önceliklerimizin en başında Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarmak vardır. Bu idealimizi de hayatqa geçireceğimize yürekten inanıyorum.
17-25 Aralık girişiminin yargımıza verdiği zarar 15 Temmuz darbe girişiminin verdiği zararla aynı. Bir sonraki dönemden bu açılımı fiilen uygulamaya başlayacağız. Her iki menfur hadisede de milletimizin kurumları yara almıştır. Adli teşkilatımızın kendine gelmesi belli bir süre almıştır. Darbe teşebbüsünün ilk anlarından itibaren yargı camiamız hemen harekete geçerek millete karşı sorumluluğunu yerine getirmiştir.
Darbe girişimine katılan FETÖ mensuplarının gereken cezayı almasında yargı üzerine düşeni yapmaktadır. Tavrımız gayet nettir. Su uyur ama Fetövari terör örgütleri uyumaz. Son FETÖ'cü hain de işlediği cürumların hesabını yargımıza vermeden ne biz ne de devletimiz güvende olacaktır.
Darbeye karışanların ve FETÖ mensuplarının gereken cezayı almaları konusunda yargımız üzerine düşeni yapmakta. Sosyal medyadan cübbe giyip ahkam kesenler asla bizim referansımız olamaz. Adaletin ölçüsü sosyal medyadaki tepkiler değil kanundur, nizamdır, mahşeri vicdandır. Hukuk kanunun çok çok ötesindedir. O hakkı ne yapıyor? Koruma altına alıyor. Ama hukuk bunun ötesindedir.
Vazifenizi icra ederken hukukun üstünlüğü ilkesine, masumiyet karinesine ne pahasına olursa olsun bağlı kalmaya itina gösterin.