CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: Normalleşmenin arkasında yeni Erdoğan dönemi var
31 Mart yerel seçimlerinin ardından, siyasetin odak noktalarından biri AKP ve CHP arasındaki görüşmeler oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, parti genel merkezlerinde karşılıklı ziyaretlerde bulundu.
Erdoğan, 18 yıl aradan sonra CHP Genel Merkezi’ne giderek, CHP'nin gölge bakanları ile iktidarın bakanları arasında görüşmeler yapılmasını sağladı.
Kamuoyunda “normalleşme” veya “yumuşama” olarak değerlendirilen siyasi diyalog süreci başladı.
Son olarak AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala, katıldığı bir televizyon programında hem “Yeni çözüm süreci” gündemine değindi hem de normalleşme sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Efkan Ala, “Birçok mesafe aldık. Şimdi ne yapıyoruz? Diyoruz ki daha fazla el birliği, daha fazla siyasi diyalog, daha fazla siyaset güçlensin. Normalleşmeyi artıralım diyoruz" diye konuştu.
Karar’dan Sema Kızılarslan’a konuşan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Efkan Ala’nın açıklamalarını değerlendirdi. “Normalleşme” ve "yeni çözüm" süreci hakkında da önemli mesajlar veren Günaydın, AKP'nin normalleşme söylemi altında otoriter bir rejimi yeniden üretme çabasının bulunduğuna dikkat çekti. Günaydın, CHP'nin bu planın bir parçası olmayacağının da altını çizdi.
Ayrıca yeni çözüm süreci tartışmalarını güvenilir bulmadıklarını ve demokratikleşmenin ancak AKP'nin gitmesiyle mümkün olabileceğini anlatan Günaydın, "22 yıldır yapmadıklarını şimdi yapmalarını beklemek inandırıcı değil" dedi. Günaydın, “Türkiye'de ‘normalleşme’ ifadesinin arkasında bir İsrail tehdidiyle anayasa değişikliği, olası bir referandum ve ardından kendini yeniden üreten bir otokrasi ve yeni bir Erdoğan dönemi planlanıyor” vurgusunu yaptı.
-Efkan Ala’nın normalleşmeyi artırmak istiyoruz açıklamasını nasıl değerlendirdiniz?
“22 yıllık iktidarın geride bıraktığı ekonomik, politik ve kültürel bir yıkım var. Biz, Türkiye'nin ilk seçime kadar bu gerilimi ve kutuplaşmayı sürdürmeden, insanların birbirine düşman olmadan ilerlemesini istiyoruz. Kutuplaşma, Türkiye'de gerçeklerin görülmesine engel oluyor. Özellikle kutuplaştırılan kesimler, AK Parti'ye sorgulamadan oy verir hale geliyorlar. Bu yüzden, bu süreci sakin bir şekilde sürdürmek istiyoruz. Ancak bu, AK Parti'nin 22 yıldır yaptıklarını kabul ettiğimiz veya onlardan hızla değişim beklediğimiz anlamına gelmiyor. Bu ikisini birbirinden ayıralım.
Ayrıca, Türkiye'de ‘normalleşme’ ifadesinin arkasında bir İsrail tehdidiyle anayasa değişikliği, olası bir referandum ve ardından kendini yeniden üreten bir otokrasi ve yeni bir Erdoğan dönemi planlanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bu plana hiçbir zaman dahil olmayacak. Yurttaşları kutuplaştırmamak başka bir şey, AK Parti'yi tanımak ve ilk seçimde onları gönderme kararlılığında olmak bambaşka bir şey. Bu nedenle, biz bu dönemi kutuplaşmayı engelleyen bir süreç olarak tanımlıyoruz. Ben şahsen hiçbir zaman bunu ‘normalleşme’ olarak tanımlamadım; AK Parti ile normalleşme olmaz.”
“Şu anda planlanmış bir görüşme yok”
-AK Parti ve CHP arasında yakın zamanda bir görüşmeniz olacak mı?
“Şu anda planlanmış bir görüşme yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim törenleri için herkesi sarayda toplayacaktı. CHP, bu etkinliğin Atatürk'ün Çankaya Köşkü'nde yapılmasını önerdi ve ‘Herkes Atatürk'ün evine rahatça gelir, kaçak saraya gelmez’ dedi. Dolayısıyla, şu anda planlanmış bir görüşme bulunmuyor.
-Yeni çözüm süreci tartışmaları konusunda CHP olarak ne düşünüyorsunuz?
“Mehmet Uçum'un açıklamaları, yeni bir çözüm süreci ya da demokratikleşme sürecinin güvenilir olmadığını gösteriyor. Onun imasında, ‘Bir çözüm süreci denedik, olmadı. Artık devlet oraya dönmez, anayasa masasına oturmazsanız sizi kapatırız’ ifadesi var. Burada gerçek bir demokratikleşme değil, iktidarın kendini yeniden üretme çabası söz konusu. AK Parti'nin gitmesiyle ancak demokratikleşme mümkün olabilir; 22 yıldır yapmadıklarını şimdi yapmalarını beklemek gerçekçi değil.”
Kaynak:Haber Merkezi