Bakırhan'dan "Sözümün arkasındayım" diyen Bahçeli'ye: 'Konuşmamızın önündeki engel nedir?'
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Kayyım atamasına tepki göstererek konuşmasına başlayan Bakırhan, kayyımları "irade gaspı" olarak nitelendirdi. Bakırhan, kayyım atanan belediyeler önündeki abluka ve polis şiddetine tepki gösterdi.
Bakırhan, halkın protestolarla "Bu bir siyasi darbedir. İrademizi gasp edemezsiniz” mesajı verdiğini söyledi.
'Elekle su toplayamazsınız'
Batman'da devam eden direnişe dikkati çeken Bakırhan, "İnsanlar sokaklarda direnirken Batman kayyımı ilk iş olarak Kürtçe hizmeti durdurdu. İşte kayyım böyle bir şeydir. Kayyımın düşmanlık olduğunu söylüyoruz. Bunu anlatıncaya kadar söylemeye devam edeceğiz. Halklarımız kayyım değil, demokrasi istiyor. Halkımız iradelerine saygı duyulmasını istiyor” diye kaydetti.
Bakırhan, kayyım atamasına karşı bir annenin dediklerini paylaşarak, "Batman’da bir anne, Kürtçe 'av bi bêjingê nayê komkirin' dedi. Yani 'elekle su toplayamazsınız' dedi. Size soruyorum, kayyım elekle su toplamak değil midir? Başka bir anlamı var mı bunun? İki dönem denenmiş, iktidar atamalardan dolayı çok net cevabını almış, ama buna rağmen yine üçüncü defa denemeye kalkmış” dedi.
'Ne idiği belirsiz arıyorsanız etrafınıza bakın'
Yetmiyor bir de belediye eşbaşkalarımıza ‘Ne idiği belirsiz’ diyor. Bizim idiğimiz belli. Bak burada adalet, barış, demokrasi isteyen insanlarız. Ne idiğü belirsiz senin atamış olduğun kayyımlardır. Ne idiği belirsiz aç açıkta olan insanın hakkını, hukukunu yemektir. Hırsızlık, yolsuzluk yapmaktır. Bizim defterimizde, bizim mücadelemizde asla böyle şeyler olmaz. Bin yıllardır bu topraklarda barış, demokrasi, hak ve hakaniyet mücadelesi veren bir geleneğiz. Ne idiği belirsiz insanlar arıyorsanız kendi etrafınıza ve çevrenize bakın.
Açık konuşalım; önce minareyi çalıyorlar, sonra kılıfına uyduruyorlar. 'Terör' filan diyorlar. Tam bir safsata, tam bir yalan. Öyle pervasızlaşmışlar ki ayakları bir çakıla değse; canları sıkılıp DEM Partili belediyelere kayyım atıyor. Saray'ın aşçısı güzel çorba yapmadığında canı sıkılıyor, sinirleniyor belediyelerimize kayyım atıyorlar. Yetmiyor bir de 'terör' diyor. Bu 'terör' yalanına sadece kendileri inanıyor. Bizim partide 'terör' yok, 'terörist' yok. Biz biliyoruz siz Kürtlerin tamamına 'terörist' diyorsunuz, şimdi yetmedi bu etki ajanlığı yasasıyla birlikte Türkiye’nin tamamını, muhalif olan herkesi 'terörist' demeye çalışıyorlar. Bu yasanın da karşısında duracağız. Muhalif olan herkesi 'terör' kavramına sıkıştırarak, muhalefet yapmasını engellemek, önlemek demokratik siyasetle bağdaşmaz.
Meclis’e çağrı
Bu vesile ile Meclis'te grubu bulunan bütün siyasi partileri ve Meclis Başkanı'nı kayyım yasasını görüşmeye davet ediyorum. Bir günde bu yasayı görüşerek, demokrasi önünde engel olan bu yasayı ortadan kaldıralım, halkın seçtiği yöneticileri bir sonraki seçime kadar o kenti yönetmesinin önünü açalım. Bu konuda da sayın Meclis Başkanına büyük görevler düşüyor.
'Bahçeli bir an önce dilini değiştirsin'
Bugün yine Sayın Bahçeli grup konuşmasını dinledik. Birçok şey vardı ama özellikle bizi ilgilendiren boyutlara bakmak gerekiyor. Kendisi 'Günü değil geleceği kurtarmalıyız' dedi. Peki geçmişi inkar ederek geleceği nasıl kurtaracağız. Bunun cevabını bizler bilmiyoruz. Madem dönem siyaset ve dünya değişiyor; o zaman en önce Sayın Bahçeli dilini değiştirsin. Geleceği zehirli bir dille kuramazsanız. Geçmişi inkar ederek geleceği inşa edemezsiniz. Ortak bir gelecekten bahsediyorsanız; tasfiye ve inkar politikalarından ve bizi tehdit etmekten vazgeçin.
'Tehditlere boyun eğmeyiz'
Tarihsel ve yakıcı meseleleri konuşurken Kürt halkının tarihsel değerlerine saygı gösterin. Biz kimseyi tehdit etmedik. Ama kimsenin tehditlerine de boyun eğmeyiz. Bunu en iyi iktidardakiler bilir. Eğilmeyen bir gelenek, bir mücadele var. Biz hakikatlerle yüzleşin diyoruz, hakikatlerle yüzleşmeden gelecek kurulmaz diyoruz. Hakikatlerle yüzleşmeden yeni bir dönemin inşa etmenin imkansız olduğunu belirtiyoruz. Bir şeyi kaşıdığımız kanadığımız yok. Geçmişte yaşanan acı tabloların bir daha yaşanmaması için önümüzdeki dönem gayet uygun bir dille gayet siyasi politik bir dille ifade ediyoruz.
Bakırhan'dan Bahçeli'ye: Konuşmamızın önündeki engel nedir?
Bu vesileyle Sayın Bahçeli'ye seslenmek istiyorum; geçen hafta yaptığınız grup toplantısında ikinci yüzyılı Türk ve Kürt yüzyılı olması gerektiğini söylediniz. Biz bu çerçeveyi önemli görüyoruz. Yıllarca birbirimize söylemediğimiz söz kalmadı ama bir türlü barışı ve çözümü konuşamadık. Her hafta siz grup toplantısında kararınızın arkasında olduğunuzu söylüyorsunuz. Biz de çözümden yana olduğumuzu belirtiyoruz. O zaman konuşmamızın önündeki engel nedir? Gelin bu kısır döngüden çıkalım diyorum.
Son sözlerime geldim. Bizler DEM Parti olarak tehditlere, yanlış uygulamalara boyun eğmeyiz. Ancak bu ülkenin çocukları, gençleri, anneleri için onurlu bir barış inşa edebilecekse bu konuyla ilgili bize atılacak her adıma en az iki adım atarak karşılık vereceğimizi belirtmek istiyorum."
Kaynak:Mezopotamya Haber Ajansı, Alıntı