Mutlu Hesapçı
Ömer Tümay: Doğada tatil yapmanın standartını yükselttik pandemide yıldızı parlayan kamp hayatı
Pandemi hayatımızdaki pek çok alışkanlığı değiştirdi. Yaşam biçimimiz, tarzımız ve yaşam alanlarımız değişti. Şehirler bize iyi gelmez oldu, doğaya doğru kaçışlar başladı. Hatta herkes bir sahil kasabasında yaşamanın peşine düştü. Sağlıklı yaşama dair ne varsa uygulanmaya başlandı. Kendine ve doğaya iyi davranmayan insana hayat en büyük dersini verdi. Zamanı belli olmayan bir virüs ile dünya baş başa kaldı. Şimdi doğanın içinde temiz havada kalmak ve yaşamak çok değerli. Karavanlar, kamplar ve parklar nefes alabildiğimiz yeni yaşam alanlarımız. Virüsle birlikte değişen tatil anlayışımızı ve doğanın içinde kurulan bir dünyanın kapılarını merak ettim ve sizler için aralamak istedim. Outdoor Yaşam ve Etkinlik Danışmanı Ömer Tümay’a pandemide yıldızı parlayan kamp hayatını, konforlu bir karavan kampını ve yarattığı yaşam alanını sordum.
◼ Kampçılık bir yaşam şekli midir, duruş mudur, tarz mıdır veya herkesin içinde bu ruh var mıdır?
Kamp hayatı bir tercihtir. Doğanın içinde bulunmak, çıplak ayakla toprağa basmak, özgürlük, sabah tabiatın kucağına uyanmak doğayla bütünleşme duygusunu yaşatır bireye… Bu his, bu duyguya ihtiyaç duyanların yöneldiği bir yaşam biçimidir diyebiliriz.
Türkiye’de doğa sporları alanında öncü bir hareketi başlattım
◼ Doğa sporlarına karşı ilginiz nasıl başladı ve bu durum tutkuya, bir yaşam şekline nasıl dönüştü?
Aileden diyebiliriz. Babam Türkiye’de ilk jenerasyon kayakçılardandı. Dolayısıyla 6 yaşında kayağa başladım. 15-16 yaşlarında Erzurum Palandöken Kayak Evi’ndeyken dağcılık sporuyla tanıştım. Orada tanıdığım dağcıların anıları çok ilgimi çekti. Tamam bu benim sporum dedim. Sadece dağcılık değil uzun mesafe dağ aşma yürüyüşleri, kanyon geçişleri, traversler, yurt dışı ekspedisyonları hep uğraştığımız konular oldu. Uzun yıllar ralli sporu ile uğraştım. Doğa sporlarındaki birikimimi önce eğitmenlik ve ardından yatırıma dönüştürerek Türkiye’de öncü bir hareketi başlattım. Yaşam tarzım ve hobilerimin profesyonel bir kariyere dönüşmesi ve hayalimdeki outdoor markayı “MounTRain Outdoor Club”ı yaratmak gerçekten keyif verici.
Kampçılığın yaşı yok herkes bir yerden başlayabilir
◼ Benim için kampçılık çocukken izci kampı olarak kalan bir etkinlik, ilerleyen zamanlarımda da böyle bir alışkanlığım olmadı maalesef. Kampçılık hangi yaşları kapsıyor ve belirli kuralları var mıdır?
Artık doğa sporları çok daha bilinçli yapılıyor. Kampçılık da doğada yapılan faaliyetlerden biri. Aileler, okullar çocukların doğada eğitim almasını istiyor ve buna teşvik ediyor. Ben ve temsil ettiğim kurum olarak bu konuda 21 yıllık bir süreçte önemli yatırımlar, çalışmalar yaptık; çocuk-yetişkin 100.000’e yakın kişiye kamp hayatı tecrübesi yaşattık. Tecrübelerime dayanarak diyebilirim ki çocuklar ne kadar erken yaşta doğada yaşamı deneyimlerse o kadar çevrelerine ve dünyaya bakışı farklı bireyler olarak gelişiyorlar. Öğrencilerin yaşayarak öğrenme prensibinden kazanımları kişisel gelişimlerine büyük katkı sağlamakta. Özellikle üniversite yıllarında dağcılık kulüplerinde bu ilgi deneyime dönüşüyor. Yani büyük bir kesim için gelişim üniversite oluyor. Tabii ailede böyle bir merak varsa çok küçük yaştan kampçılık ile tanışılıyor. Benim oğlum 10 yaşındayken eğitim tırmanışına gelmişti. Şimdi onun 5 yaşındaki kızı uyku tulumunda nelere dikkat etmek gerekir diye youtube’da anlatıyor. Kampçılığın yaşı yok herkes bir yerden başlayabilir. Zaten o keyfi yaşayan devam eder, bir daha bırakamaz.
Türkiye’nin yerleşik düzende kurulu ilk doğa sporları merkeziyiz
◼ Bolu Aladağlar’da yarattığınız dünya nasıl bir hayalin ürünü ve doğanın içinde oluşturduğunuz alanda neler var ve ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
Gerçekten de yarattığımız outdoor markası ve Bolu Aladağlar’daki tesisimiz şahsi bir hayalin, yaşam biçiminin kurumsal bir yapıya dönüştüğü bir dünya. Bugün pandemi süreciyle keşfedilen doğada yaşam ve tatil konseptini 2000 yılında bir ilk olarak gerçekleştirdik. “Mountrain Outdoor Club” ile Türkiye’nin yerleşik düzende kurulu ilk doğa sporları merkeziyiz. 21 yıl önce kurduğumuz marka ve aynı isimle açılan tesisimiz 300 dönüm üzerine dağ, orman ve göller ile çevrili bir arazide bulunuyor. Hepsi doğada gerçekleşen ve birbirini tamamlayan farklı kulvarlarda hizmetler veriyoruz.
Tasarımı bize ait olan ısıtmalı elektrik donanımlı ve ahşap zeminli çadırlarımızda 120 kişiye tam pansiyon konaklama hizmeti verdiğimiz gibi kendi çadırı ile gelenlere de kapımız açık. 2020 yılında açtığı
mız ‘Karavan Park’ alanına doğaya saygılı bir alt yapı yatırımı yaptık, karavancı dostlarımıza uluslararası kalitede donanımlı bir hizmet verebiliyoruz. Etkinliklerimiz sportif ve takım çalışmaları olarak 2’ye ayrılıyor. Takım çalışmaları etkinliklerinin tamamı bizim yarattığımız ve ürettiğimiz parkurlardan oluşuyor. Arazi üzerine yayılmış 20 sabit oyun parkuru ve bölgenin doğal platosunda gerçekleşen kano, bisiklet, trekking gibi birçok farklı sportif etkinliği deneyimli eğitmenlerimiz ile vermekteyiz.
‘Doğada Yaşam’ kamplarımız var. Burada çeşitli düğüm teknikleri, doğada ateş yakmak, barınak kurmak, beslenmek gibi eğitimler veriyoruz.
İş makinası sokmadan tamamen insan gücüyle kampı kurduk
◼ Bu kampı kurarken doğa sizin doğal fonunuz hatta yaşam kaynağınız. Bu durumda doğadan nasıl faydalandınız, doğaya zarar vermeden bu dünyayı nasıl oluşturdunuz?
Tesisi kurmadan önce alanda tek başıma 15 gün çadırda kaldım. Hâkim rüzgarı ve yağıştan sonra yağmur suyunun drenajını gözlemleyerek kampın vaziyet planını yaptım. Daha sonra hiçbir iş makinası sokmadan tamamen insan gücüyle kampı kurduk. Ağaçların zarar görmemesi için kendi tasarımımız olan yastıklamalar yaptık. Tesiste toprak altından geçen yangın söndürme sistemi bulunmakta. Ayrıca yıldırıma karşı paratonerimiz var.
Kampın mevsimi olmaz
◼ Bolu Aladağlar’ı tercih etme sebebiniz nedir buradan hareketle her yerde kamp yapılabilir mi, en iyi kamp mevsimi hangi zamandır?
Bolu Aladağlar Ankara ve İstanbul karayolunun ortasında bulunan bir lokasyon. İstanbul’a 2,5-3 saat, Ankara’ya 2 saat mesafede ayrıca doğa çok cömert davranmış bu bölgeye. Lojistik ihtiyaçların hızlı karşılanması da Bolu’yu seçmemde önemli bir etkendir. Kampın mevsimi olmaz. Eğer iklim koşullarına uygun, dayanıklı kıyafet ve ekipmanınız varsa her mevsim kamp yapabilirsiniz. Her yerde kamp yapmak beklentilerle alakalı. Özellikle güvenlik ve WC aile olarak kamp yapanlar için önemli bir sorundur. Biz bu taleplere çözümler getirdik ve ötesinde doğada tatil yapmanın standartını yükselttik.
Doğa şartlarına karşı verilen en büyük sınavlardandı
◼ Dünyanın en büyük macera yarışında Camel Trophy’de 11 yıl eğitmen olarak çalışmışsınız. Deneyimlerinizden ve en heyecanlı macera anınızdan bahsedebilir misiniz?
Evet, geçmişte böyle bir deneyimim var. 11 yıl boyunca ekip olarak önemli başarılara imza attık. 2 dünya şampiyonluğu, 1 dünya dördüncülüğü bu ekibin eseridir. Gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında yapılan organizasyonlarda gözlemlerimi arşivledim. Camel Trophy o yıllarda yapılan dünyadaki en büyük organizasyonlardan biriydi. Dayanıklılığın ve yardımlaşmanın ön planda olduğu, doğa şartlarına karşı verilen en büyük sınavlardandı. Çok önemli deneyimler kazandığımızı söyleyebilirim.
◼ Hayatta bu tarz macera yarışları bana çok yabancı. Doğa sporları, outdoor deneyimler insana neyi öğretiyor, neler katıyor, kişisel gelişime katkısı nedir?
Başarırım duygusunun gelişmesine, özgüvenin kazanılmasına yardımcı olur. Tuttuğunu koparmak deyimi tam da bu faaliyetlerde bulunan bireyleri tanımlar. Outdoor sporlar deneyimleyerek öğrenmeyi, kendi sınırlarını görüp gelişmeyi ve doğanın bir parçası olduğunuzu hatırlamanızı sağlıyor.
Pandemi süresince doğa turizmine olan ilgi gelişme gösterdi
◼ Virüs süreci ile birlikte insanların alışkanlıkları değişti bu durum tatil anlayışımıza kadar yansıdı. Pandemi süreci insanların tatil anlayışını ne kadar değiştirdi, siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pandemi süresince doğa turizmine olan ilgi gelişme gösterdi. Bunun artarak devam edeceğini öngörüyorum. Bu zevki daha önce yaşamayanlar artık bu keyfi öğrendi. İlgi ve talep artarak devam edecektir.
Karavan üreticileri oluşan talebe yetişemiyorlar
◼ Yıllar öncesine gitseniz karavanın bu kadar cazip hale geleceğini ve ilgi göreceğini düşünür müydünüz? Şimdi herkes karavan ile tatil yapmak istiyor hatta piyasada bulunmuyor diye haberler okumuştum. Bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?
Karavan turizminde pandeminin tetiklediği bir talep patlaması yaşanmakta sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da durum aynı. Karavan üreticileri oluşan talebe yetişemiyorlar. İthal karavanlarda 8 aya varan bekleme süresi var. Şehirleşen dünyada doğaya dönüş arzusu ve insanların korunaklı tatil arayışı karavan turizmini haklı olarak canlandırdı.
◼ Doğada kalma savaşında olmazsa olmazlar nelerdir?
Deneyim, deneyim, deneyim
Adaya gittiğimizde yanımıza almamız gereken üç şey
◼ Adaya gittiğinizde yanınıza alacağınız üç şey diye sorarlar ya bu soruyu size de sormak isterim.
Sağlam bir bıçak, sağlam 8-10mm kalınlığında 50mt İp, çakmak taşı (Bir hakkım daha olsa bir de balık oltası derdim)