Selçuk Özdağ'dan '17-25 Aralık' itirafı: Yolsuzlukla suçlanan bakanlar 'Üstümüzdekini söyleriz' diyerek tehdit etmiş!

Gelecek Partisi Muğla Milletvekili ve eski AKP’li Selçuk Özdağ, 17-25 Aralık süreci ile ilgili yıllar dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Sözcü TV’de canlı yayına katılan Özdağ, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o dönemde rüşvet ve yolsuzlukla suçlanan 3 bakanın Yüce Divan’a gönderilmesini nasıl engellediğini anlattı.

Özdağ, ayrıca bakanların “Bizi Yüce Divan’a gönderirseniz, üstümüzdekini söyleriz!” diyerek tehdit ettiklerini öne sürdü

"Siyasi ahlak yasasını çıkarmak istedik"

Selçuk Özdağ, şunları söyledi:

200 defa ihale kanununu değiştirmişler. Sayın Ahmet Davutoğlu başbakandı, ben de yardımcısıydım. Siyasi ahlak yasasını çıkarmak istedik. Sayın Cumhurbaşkanı o zaman partili de değildi; karışmaması gerekiyordu. O kanunun Genel Kurul’a inmesi ve görüşülmesi gerekiyordu. Kabul edilir ya da edilmez. Ama bu ihale kanununu buraya inmemesi için grup başkanları arandı ve bu kanunun Genel kurul’a indirilmemesi istendi.

Siyasi ahlak yasasını çıkarmak istedik; yolsuzluğu ve hırsızlığı önleme yasasını çıkarmak istedik. İmar yasasını çıkarmak istedik. Bizi tasviye etmenin yollarını araştırdılar.

"Yüce Divan'ı Erdoğan engelledi"

17-25 Aralık’ta bizleri kanunsuz olarak dinlemişler. Bizleri de dinlemişler. Ama birilerinde bazı şeyler (yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama) yakalamışlar. Biz bu üç bakanın (Muammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan) Yüce Divan’a gitmesini istedik. Yüce Divan’a gitmeyi sayın Erdoğan engelledi.

Sayın Erdoğan o günkü Komisyon Başkanını Külliye’ye davet ederek, komisyondan red kararı çıkardı. Genel Kurul’da da kabul edilmedi. Böylece bu arkadaşlar Yüce Divan’a gitmemiş oldular.

"'Yüce Divana gönderirseniz üstümüzdekini söyleriz' dediler"

Şunu söylediler o arkadaşlar; “Eğer bizi Yüce Divana gönderirseniz üstümüzdekini söyleriz dediler. Ne zaman için söylüyorum bunu; 2014, 2015-2016 yılları için söylüyorum… Biz bunlarla mücadele ediyorduk. Sayın Davutoğlu, ‘Ben üstünüzdeysem beni söyleyin’ dedi. ‘Üstünüz kimse onu söyleyin’ dedi…