Saadet Partisi’nde genç lider dönemi: Mahmut Arıkan’ın hedefleri
Saadet Partisi, 24 Kasım’da yapılan 9. Olağan Büyük Kongre’sinde, genel başkanlık değişimine gitti. Partinin önceki dönem Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, sağlık sorunları nedeniyle 13 yıllık görevini Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan’a devretti.
47 yaşındaki Arıkan, “ak saçlıların” yönettiği partinin ilk “siyah saçlı” genel başkanı oldu. Arıkan, “yeni nesil siyaset” hedefini açıklayarak deneyim ve yeniliği birleştireceklerini söyledi.
'Yeni yüzlere ihtiyaç var'
BBC'den Ayşe Sayın'a konuşan Arıkan, Genç yaşını ve düşük tanınırlığını avantaj olarak gördüğünü, siyasette önyargılardan arındırılmış bir vizyon sunmayı amaçladığını belirtti.
Arıkan, “Türkiye’nin en büyük partisi kararsızlar. Yüzde 34-35 oranına ulaşan kararsız seçmeni kazanmak için çalışacağız” dedi.
'İttifak görüşmelerine açığız'
Partisinin hedefini “iktidar olmak” şeklinde açıklayan Arıkan, ittifakların kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Bütün partilerle önyargısız şekilde ittifak görüşmelerine açık olduklarını belirterek, “Bugünden kesin bir şey söylemek mantıklı değil” ifadelerini kullandı.
'Yeniden Refah ile işbirliği ayrı bir konu'
Cumhur İttifakı’ndan kopan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, geçen hafta Saadet Partisi ile temel konularda aynı düşündüklerini belirtip, ileride bir “işbirliği” konusunda rezervleri olmadığını söylemişti.
Genel Başkan seçilmesinden sonra Erbakan’ın kendisini arayıp kutladığını, Yeniden Refah’tan da bir heyetin hayırlı olsun ziyaretinde bulunduğunu belirten Arıkan, bu partiyle ilişkiler konusunda mesafeliydi:
“Bütün siyasi partilere bakışımızla Yeniden Refah’a bakış arasında bir fark yok. Hani Süleyman Soylu Meclis’te Sırrı Süreyya Önder’e dedi ya 'hakkınızı helal edin' Önder de, 'O iş ayrı' dedi. O iş ayrı. Yani diğer görüşmelerimizden onun farkı yok. 160 partiye nasıl bakıyorsak, onlara da öyle bakıyoruz.”
'AKP yeşil ışık yakıyormuş algısı istemem'
AKP ile ittifak sorusuna, “Ülkenin geleceği için konuşulabilir, ancak ümitvar değilim” yanıtını veren Arıkan, siyasette yeni bir anlayışın egemen olması gerektiğini vurguladı.
'Çatı parti masada'
Son dönemde siyasi kulislerde, DEVA Partisi ile ortak grup kurma konusunda ilerleme sağlanamaması üzerine, grubu olmayan muhalefet partilerinin bir “çatı parti” formülü üzerinde çalıştığı konuşuluyor.
“Çatı parti” formülünün 2023’ten bu yana masada” olduğunu belirten Arıkan, grubu olmayan siyasi partilerin etkin muhalefet yapması, hem de Türkiye’nin “iki parti arasında sıkışmış siyasetten kurtulması için” “çatı parti” formülüne olumlu baktıklarını anlattı:
“Bu her zaman masada, Sayın Davutoğlu'yla, Sayın Babacan'la bir buçuk yıldır görüşme halindeyiz. Bu masada olmaya devam edecek. Bunun Türkiye için bir kazanım olacağını düşünüyorum. Yeni nesil siyasette onu da başaracağız inşallah.”
Saadet Partisi lideri Millet İttifakı’nın dağıldığını, CHP ile de şu anda bir ittifak durumunun söz konusu olmayacağına işaret ederek, Türkiye’de bir “ikinci yol” oluşturacaklarını vurguladı.
'Yeni nesil siyaset ve az toplantı, çok saha'
Arıkan, kutuplaştırıcı dilden uzak, özgürlük odaklı bir siyaset anlayışı geliştireceklerini açıkladı. Ayrıca, üyelerin görüşlerini toplayacak bir platform oluşturduklarını ve yapay zekâdan destek alacaklarını belirtti.
'Din istismarıyla mücadele'
AKP iktidarının, 22 yıldır, “nas, başörtüsü, imam hatip liseleri” üzerinden inancı istismar ettiğini savunan Arıkan, “İnancın üzerine bir ambargo olduğunu, bir tutsaklık olduğunu, ifade etmek isterim. Benim bu ifadem özellikle bizim mahallede çok tepki görecektir. Ama din alıp cennet satanlarla da mücadele edeceğiz” diye konuştu.
Arıkan, yeni nesil siyasetin ilk provasını da 24 Kasım’daki kongrede yaptıklarını ifade etti. Genel Başkan adaylarının yönetim listelerinde rakiplerine yer vermesini, Birol Aydın, Mustafa Kamalak’la kongre salonundan “kol kola beraber çıkmalarını” örnek gösterdi.
Bahçeli’nin Öcalan çağrısı
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a çağrıyla başlayan süreci de değerlendiren Arıkan, MHP Lideri’nin AKP’nin iktidara geldiği 2002 erken seçimi, başkanlık sistemine geçiş, başörtüsü yasağının kaldırılması gibi süreçlerdeki rolüne dikkat çekti.
Bahçeli’nin Öcalan çağrısının bu nedenle önemli olduğunu ve görmezden gelinemeyeceğini ifade eden Arıkan, ancak Kürt sorununun çözüm adresi olarak Meclis’i gösterdi.
AKP grubunun da parlamentodaki hiçbir siyasi partinin de bu çağrının nedenlerine ilişkin bilgi sahibi olmadığını vurgulayan Arıkan, “cezaevindekiler”den ziyade, Meclis’in muhatap alınması gerektiğini vurguladı:
“Öcalan üzerinden de bu sürecin götürülmesini ben de çok sağlıklı görmüyorum. Bütün bu problemi DEM Parti’ye indirgenmesini de ben çok doğru buluyorum. Yani Kürt vatandaşlarımızı temsil eden tek parti Dem parti değil, AK Partisi, MHP'si, CHP'si, Saadet Partisi hepsi Kürt vatandaşlarımızdan oy alıyorlar. DEM Parti muhatap olması gereken aktör ama tek aktör olmasını doğru bulmuyorum.”
Kaynak:Alıntı