Küçükbaş hayvancılıkta sorunlar büyüyor

Koyunu yeni doğan yavrusu ile satışa sunan sürü sahipleri bu yıl kurban fiyatı 15 bin lirayı bulacağını ifade ettiler. Gürer, ''emekli bu Ramazanda ete ulaşmak için Et ve Süt kurumu ile Belediyelerin indirimli satış noktalarında sıraya girdi. Çok emekli et ve mamülleri unuttu. Bu kere küçükbaş hayvan pazarı sürü sahipleri ile konuştum .Geçen yıl 8-10 bin lira olan bir koyun en az 15 bin TL bulacağını söylediler.10 bin lira maaş alan emekli kurban bayramında yıllardır kestiği kurbanı da unutacak görülüyor. Kurban fiyatlar bugünden geçen yıla göre artmış bulunuyor.” dedi.

Gürer “5 milyon yakın küçükbaş hayvan varlığında meydana gelen azalmanın bu bağlamda önemli sorun yarattığını belirtti ve ithal kurbanlık koyun gelirse sürpriz olmaz'' diye konuştu.

Besicide bu işi sürdürecek hal bırakmadılar

Ömer Fethi Gürer, küçükbaş hayvancılığın yıllar içinde maliyetlerin artmasıyla birlikte giderek zorlaştığını ve özellikle yem ve mazot fiyatlarındaki artışların, bu işten para kazanamayan besicilerin sayısını hızla artırdığını ve bunun Niğde’de kurulan hayvan pazarına da yansıdığını belirtti. Gürer, “Niğde'deki hayvan pazarındayız. Koyunlar, keçiler, kuzular... Hatta yavrulamış koyunların anasıyla birlikte yavrusuyla birlikte satışı gerçekleştiriliyor. Ancak, hayvan Pazar bu hafta biraz durgun. Geçtiğimiz süreçte daha hareketliydi. Şu anda her hafta et fiyatları artıyor. Özellikle küçükbaş hayvanın pirzolasını artık çoğu insan göremiyor. Ama üretenler, besiciler de diyor ki, o kadar yem fiyatları, girdi fiyatları arttı ki, bu hayvancılığı yapacak hal kalmadı.” diye konuştu.

Özen: Mazota çalışıyoruz

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, “Siz hayvancılık yapıyorsunuz, para kazanıyor musunuz bu işten?” sorusu üzerine besici Cercis Özen, “Kazanmıyoruz, mazota çalışıyoruz, yeme çalışıyoruz. 50 kiloluk yem 500 lira” şeklinde cevap verdi.

Özen'in ifadeleri, bu sıkıntıların boyutunu açıkça gözler önüne serdi. Besiciler, artan maliyetlerle mücadele etmek için neredeyse sadece mazot ve yem almak için çalışıyorlar. Yani, aslında hayvan yetiştiriciliğiyle para kazanmak bir yana, sadece bu işi devam ettirebilmek için mücadele ediyorlar.

Hayvancılığın geleceği tehlikede

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, besici Cercis Özen’e meraların durumu, yem maliyetleri, hayvanların beslenme süreleri ve besicilik yapanların bir sonraki nesillere hayvancılığı aktarılabilirliği gibi konularda sorular yöneltti.

Gürer ile Özen arasında geçen diyalog:

Gürer: “Eskiden meraya hayvan çıkıyordu. Kış uzun sürünce...”

Cercis Özen: “Mera kalmadı ki vekilim. Biz yazın Temmuz ayında da yem yediriyoruz.”

Gürer: “Beslenme maliyetleri arttı diyorsunuz.”

Cercis Özen: “Hem de çok arttı vekilim.”

Gürer: “Hayvancılığı çok kişi bırakıyor diyorlar.”

Cercis Özen: “Mecbur bırakacak. Yemi, samanı hadi saman normal ama yeme, mazota güç yetmiyor.”

Gürer: “Bir hayvanı ne kadar süre besliyorsunuz?”

Cercis Özen: “En az 3 ay besliyoruz. Ondan sonra satışta para da kazanmaz.”

Gürer: “Pazarda hareket var mı?”

Cercis Özen: “Yok, yok. Bugün çok durgun, yani.”

Gürer: “Peki, sizin çocuklarınız bu işi sürdürürüz diyorlar mı?”

Cercis Özen: “Sürdüremezler. Bizler gidelim, çocuklar hiç yapamaz.”

Gürer: “Çoğu köyde de ahırlar boşaldı, hayvancılık yapan da kalmadı. Yani, yem fiyatı arttı, meraya yayılma ve çıkacak yer yok, pazara getirdiğiniz zaman hemen satış yok.”

Cercis Özen: “Mazota, yeme çalışıyoruz.”

Gürer'in ve Özen'in diyalogları, AKP iktidarının yanlış hayvancılık politikalarının küçükbaş hayvancılığı olumsuz etkilediğini ve gelecek açısından endişe verici bir noktaya gelindiğini gösterdi.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer: “Pazarlarda da talep düşüklüğü gözleniyor. Artık çoğu köyde ahırlar boşalmış durumda ve hayvancılığı sürdürebilen çok az kişi kalmış durumda. Küçükbaş hayvancılığın sorunları, sadece Niğde'de değil, ülke genelinde de benzer şekilde yaşanmaktadır. İktidar bu konuda acil önlemler alması ve sektöre destek vermesi gerekmektedir. Aksi halde, küçükbaş hayvancılığı bırakan sayısı hızla artacak, aynı zamanda köylerin sosyal dokusu da ciddi şekilde zarar görecektir. Küçükbaş hayvanların mera yayılımı sınırlı olması ve kapalı alanda beslenmesi, yem fiyatında artış, ahır ve bakım giderleri sorunları tetikliyor.” dedi.