İzmir’deki Van gözaltlarında işkence ve çıplak arama yapıldığı iddia edildi
İzmir’de Van protestolarına katıldığı gerekçesiyle bu sabah gözaltına alınan 16 kişiye, işkence ve çıplak arama yapıldığı iddia edildi. Hukuk örgütleri, İzmir Adliyesi önünde açıklama yaparak işkence ve kötü muameleyi protesto etti. İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, gözaltına alınanların insanlık onuruna yakışmayacak, insanlık onuruna aykırı bir muameleye tabi tutulduğunu belirterek "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" dedi.
İzmir'de yerel seçim sonrasında DEM Parti adayı Abdullah Zeydan’ın Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmasına rağmen mazbatanın AKP adayı Abdulahat Arvas’a verilmesi üzerine basın açıklamasının ardından yürümek isteyen Emek ve Demokrasi Güçleri üyelerine polis müdahale etmiş, 6 kişi gözaltına alınmıştı. Bir polis memuru da atılan taş sonucu başından yaralanmıştı.
Bugün sabah saatlerinde ise 2 Nisan tarihindeki olayla ilgili İzmir Emniyet’i tarafından gözaltına alınan 16 kişiye çıplak arama ve işkence yapıldığı ileri sürüldü. Hukuk örgütleri, konuyla ilgili İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, "Bugün ülkemizde neredeyse her gün yaşanan bir hukuksuzluğun yenisini ki bu hukuksuzluk olmaktan artık çıktı. İşkencenin bir yenisini bugün ne yazık ki yurttaşlarımız sabah saatlerinde itibaren yaşamaya başladı. Evet, yapılan işlem çağrı üzerine gidebilecek olan yurttaşlarımız ne yazık ki sabaha karşı bir operasyonda gözaltına alındı. Bu gözaltı işlemi sırasında da ne yazık ki insanlık onuruna yakışmayacak, insanlık onuruna aykırı bir muameleye tabi tutulmaya çalışıldılar. Oysa bu konuda yasal düzenlemeler o kadar açık ki; bunu her toplantıda, her misyonda söylüyoruz. İnsanlık onuruna aykırı olan bütün davranışlara İzmir Barosu bugüne kadar karşı durdu. Bundan sonra da karşı durmaya devam edecektir" dedi.
"Emniyette çıplak arama yapılması yönünde ısrarlı bir tutum var"
"Bizim mücadelemiz haksızlıklarla, hukuksuzluklarla, insan haklarına uzanan ellerle bizim mücadelemiz" diyerek sözlerini sürdüren Yılmaz, şunları söyledi:
"O yüzden diyoruz ki insanlık onuru bir gün evet bu işkenceyi yenecek, insanlık onuru bir gün bu hesapsızlardan, bu kitapsız davranışlardan mutlaka bu hesapları soracak. Bizler İzmir Barosu olarak bugüne kadar insan haklarından temel hak ve özgürlüklerden yana tavrımızı ve düşüncemizi her platformda ifade ettik. Bizler meslektaşlarımızla sabahtan bu yana bu işkenceyle ilgili önüne geçebilmenin yollarını arıyoruz ama ne yazık ki emniyette sistemli ve iradi bir biçimde çıplak arama yapılması yönündeki işkencede ısrarlı bir tutum ve tavır var. İşte bu tavır ve düşünce ne yazık ki bugün ülkemizi bu aşamaya getirdi. Her zaman söyledik. Her zaman söyleyeceğiz. İnsanlık onuru işkenceyi yenecek."
"Hukuka aykırılıklarını kabul ettirmeye çalışıyorlar"
Avukat Sena Yazıbağlı Selanik de şunları söyledi:
"Bugün haksız olarak yapılan çıplak aramanın, işkencenin sorumlularının belirlenmesi ve derhal görev yerlerinin değiştirilmesi üzerine arkadaşlarımızla birlikte suç duyurusunda bulunduk. Gözaltı ve yakalama itirazları gerçekleştirdik. Bugün sabah saatlerinde İzmir’de üyelerimizin de aralarında bulunduğu 16 yurttaşımız Van halkının iradesinin gasbedilmesine karşı çıktıkları için şafak baskınıyla gözaltına alındı. Eş zamanlı olarak İstanbul’da DEM Parti üye ve yöneticisi arkadaşlarımızın da ev baskınlarıyla gözaltına alındıklarını öğrendik. Mevcut iktidar, Kürt halkının ve faşizme karşı mücadele veren herkesin kayyum gasbına vermiş olduğu cevabı halen sindirememektedir. İradesini sandığa yansıtmış olan Van halkına karşı uygulanan baskılar bu sabah yeniden hukuksuzca yapılan baskınlar ile karşımıza çıkmıştır. Dün mazbatayı vermeyenler bugün hukuka aykırı gözaltılar ile tüm toplum üzerinde bir baskı kurmaya, hukuka aykırılıklarını kabul ettirmeye çalışmaktadırlar. Adresleri, ikametleri belli olan, telefon araması ile karakola davet edildiğinde ifadeye gelebilecek olan arkadaşlarımızın evlerine sabaha karşı şafak operasyonları düzenlenmiş, uzun namlulu silahlarla evlerine girilerek baskınlar gerçekleştirilmiştir. Karakola götürülen bir kadın arkadaşımız çıplak aramaya maruz bırakılmıştır. Tekli odalarda yapılan bu işkenceyi kabul etmeyip direnenler olmuştur. Avukat meslektaşlarımızca durum tutanak altına alınmıştır. Soruşturmayı yürüten savcı başta olmak üzere, işkenceci kolluk görevlileri hakkında gerekli başvurular meslektaşlarımız tarafından yapılacaktır.
"Adalet istiyoruz"
Toplumsal muhalefetin 12 Eylül sonrası işkence politikaları ile sinmeyeceğini hala öğrenememiş bir devlet aklı ile karşı karşıyayız. Cezasızlık ve keyfi uygulamaları ile yurttaşlara işkence yapanlara 'bu kantar bir gün sizi de tartar, unutmayın' diyoruz. Anayasal haklarını kullananların cezalandırıldığı, suç işleyenlerin ise baş tacı edildiği bu düzende insanın canı güvende değildir! Bu adaletsizlik hepimizi ilgilendiriyor. Bu devran böyle gitmez. Biz adalet istiyoruz. Çocuklarımızın yarınlara umutla bakabilmesi için, evimize ekmek götürebilmek için, insanca yaşamak için bu adaletsizliklere son vereceğiz. AKP iktidarı adaletin, özgürlüğün, kadının, gencin, emekçinin düşmanıdır; mücadeleyi hep birlikte yükselteceğiz" (ANKA)