Özel'den Erdoğan'a çağrı: "Cesaretin varsa sandıktan ve milletten kaçma"
Gazete Pencere - Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın gözaltına alınmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Merkezi’ne gelerek Genel Başkan Özgür Özel ile bir araya geldi. Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu'nun görüşmesi yaklaşık 2 saat sürdü.
Ekrem İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları:
"Ne yazık ki Türkiye bugün yine çok üzücü bir sabaha uyanmıştır.. Yargı tacizini hayatımıza en derin bir biçimde sokmakta tereddüt etmeyen bir kısım uygulamalar hayatımıza girmeye devam ediyor. Açıkçası bugün Beşiktaş'ta belediye başkanımız sayın Rıza Akpolat'a yapılan müdahale, yargı, hukuk, adalet... Hiçbir hususa uygun bir uygulama değildir. 80 gündür tutuklu olan Ahmet Özer'in çalışma arkadaşlarına gözaltı kararı geldi ve aynı uygulama orada da sürdü.
Bu gözaltı işlemlerine gerekçe olarak 'ihaleye fesat karıştırma' iddiası sunuluyor. İddia edildiği gibi belediyemize suçlama yapılıyorsa uygulamanın başka türlü olması, belediye başkanımızın gözaltına alınmaması lazım. Niçin gözaltına alıyorsunuz? 5018 sayılı kanuna göre belediye başkanları ihale ve harcama yetkilisi değildir. Birim amirleri, müdürler, belediye başkan yardımcıları, daire başkanlarıdır. Belediye başkanını apar topar gözaltına almak ahlak dışı bir uygulamadır. Bir insanı ailesinin yanındayken bu şekilde korkutarak, kapıları çalarak, saat 4 buçuk 5'te 'kapıları kıracağız' tehdidiyle süreci sürdürmek büyük bir problemdir, çok geriye götüren bir uygulamadır. Kesinlikle ve kesinlikle itibar suikastıdır.
"25 yıl İBB'yi yönetenlerin yolsuzluğununun üstü kapatıldı"
Belediye başkanı da yardımcısı da, devlet memurları da dokunulmaz değildir. Hukuka uygun bir şekilde sorgulanabilirler, şafak vakti operasyona tabii tutulacak nitelikte insanlar değillerdir.
23 yıldır şafak vakti operasyona uğrayan AK Partili belediye başkanı veya yetkili gördünüz mü? İstanbul'da 25 yıl İBB'yi yöneten ve onlarca yolsuzluğunu, kamuyu zarara uğrattığını ortaya çıkardığımız sorumlulara operasyon yapıldığını gördünüz mü? Tam tersine yıllardır üstü kapatılarak durduruldu.
Bunlar bir de hala partilerinin önünde 'adalet' ismini saklıyorlar. Bizim belediye başkanı arkadaşlarımıza yaptıkları bu muamele milletin iradesine yapılmış muameledir. Elinizi neye attıysanız kirlettiniz. Ne yazık ki ülkemizde her vatandaşımızın sarılacağı en üst makam olan adaleti dahi zayıflattınız, kirlettiniz. Bu itibar suikastlarının devam etmesi ve organize süreç haline getirilmesi için İstanbul'a ve CHP'li belediye başkanlarına 'kayyım' atamak için veya bu tür operasyonlar düzenlemek için koordinatör başsavcı atadınız. Buradan başsavcıya sesleniyorum; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile görüşemeyen bir başsavcı olarak görevini yapmaya devam ediyor. Çünkü adalet dağıtmak için atanmadığı net. Atandığın ve görev yaparken mensubu olduğun yargı camiasına veya adalet sürecine yakışan hamleleri değil bir kişiyi memnun etme çabası içerisinde görevini yaptığını buradan üzülerek takip ediyorum. 16 milyon insanın temsilcisiyle dahi görüşememe cesaretsizliğini gösterirken adaletli olma konusunda cesur olmanızı size tavsiye ediyoruz. Yargının çok önemli makamına oturan şahıs ne yazık ki bütün bu uygulamaları talimatla yürütmektedir. Ve bunu şehvetle yapıyor. Tek gayesi var İstanbul'da CHP'li belediye başkanlarına itibar suikastları düzenlemek.
"Savcı hedefine İBB Ve Ekrem İmamoğlu'nu koyuyor"
Bundan elbette İBB ayrı değildir. Yürüdüğü yolun bu olduğunu görmekteyiz. Aylardır ihale dosyalarımızı didik didik ettiler. İBB tarihinde ilk defa savcılık herhangi bir dosya isteyebilir. Savcı polisi yolluyor, polisle aldırıyor. O kadar şaşkınlar ki aynı ihale ilgili bir dosyayı başka savcı bir daha istiyor. Bu kadar şehvetli ve hararetli bir biçimde hedefine İBB ve Ekrem İmamoğlu'nu koyarak çalışmalarını sürdürüyor.
Bir kişi suç örgütü lideri olarak lanse ediliyor. Esenyurt operasyonu da o kişiyle ilgili şirkete bağlanıyor. Suçlamalar uzuyor, suç örgüt kurmak, yönetmek, ihaleye fesat karıştırmak falan... Bilmenizi isterim ki; bu şirket İBB'nin iştirak şirketlerinin de bazılarının da ihalesini kazanmıştır. Tamamı açık ihaledir. Dosyaları da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınmıştır.
Cesaretinizi sınıyorum
Esenyurt'ta yapılan operasyona kılıf olarak bu şirket gösteriliyorsa buradan da İBB'nin iştiraklerine uzanacak bir operasyon planı yapıyorsanız Türkiye'nin bilmesi gerekenler var. Söz konusu şirket CHP'li belediyelerden ihale almamıştır sadece. Aralarında Yargıtay, TBMM, THY, çok sayıda kamu hastanesi, üniversiteler, Trabzon Büyükşehir Belediyesi gibi onlarca kamu kuruluşu ve onlarca AK Partili ilçe belediyesinden de ihale almıştır. Şimdi savcı beylere sormak isterim; Esenyurt için yaptığınızı ya da kafanızda başka şafak operasyonları var ise, -cesaretinizi sınıyorum- TBMM için de aynı uygulamayı yapacak mısınız?
TBMM'ye de THY'de, Yargıtay'a da bunu uygulamasını isteyin
Buradan Sayın Cumhurbaşkanı'na da sesleniyorum; gönderdiğiniz başsavcı beye bir sorun, şirketin devletin kurumlarından aldığı ihaleleri de inceleyecekler mi? Çünkü şahsa 'suç örgütü lideri' diye ve iltisaklı bulduğu Rıza Akpolat'ı ve memurları gözaltına alıyor hem de şafak operasyonuyla. Dolayısıyla bu kişiye devlet kurumlarında işi veren en başındaki insanları aynı şekilde ifadeye alacak mı? O zaman TBMM'ye de THY'de, Yargıtay'a da bunu uygulamasını isteyin.
Cumhurbaşkanımız iyi bilir, belediye başkanlığı yapmış birisi. Belediye başkanı ihale yetkilisi değildir. Buradan sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanı İBB'de görev yaptınız ve sizin döneminizde pek çok yöneticinin ihaleye fesat iddiasıyla hakim karşısına çıktığını iyi biliyorsunuz. Arkadaşlarınızın bir kısmı hala yanınızda görev yapıyor. İş insanı olan var. Ama siz çıkmadınız, yasa belli. Kanun, nizam var. Aynı şekilde imza yetkilisi olmadığınız için çıkmadınız. O dönem beğenmediğiniz hatta bizim bile eleştirdiğimiz o süreçte memlekette yine de kanun ve nizam vardı ama bugün yönettiğin Türkiye'de kanun ve nizam kalmadı. Bunu mumla arar olduk.
Belediyeleri zedelediğiniz zaman devleti zedelersiniz. Anayasa madde 123'e göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir bütündür. Bu bütün merkezden ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Bu çerçevede kamu tüzel kişisi olan belediyelerin kamu adına, kamu yararını gözeterek hareket ettiklerini göz önünde bulundurarak belediyelerimizin yıpratılmaması konusunda gerekli özeni başta iktidar olmak üzere herkesin göstermesi gerekir.
"Yenik düştüklerini gördükçe intikam hırsı artmakta"
31 Mart seçimlerinde ana muhalefet partisi haline dönüşen AK Parti'nin kızgınlığı bizzat cumhurbaşkanının bilgisinde yürüyen İstanbul operasyonlarının gayesi bellidir. Türkiye'ye alternatif yönetim tercihi kazandıran, milletin takdirini toplayan CHP'li belediyeleri algı operasyonlarıyla karalamak ve halkın gözünden düşürmek, itibarsız hale getirme ve o insanları lekelemek... Sandıkta da anketlerde de yenik düştüklerini gördükçe intikam hırsı artmakta. Buna geçit vermeyeceğiz.
Özgür Özel'in konuşmasından satır başları:
"İktidarın kendi ve yeni yarattığı bir gündemle meşgulüz. Bu milletin bir sürü derdi varken milletten kopmuş iktidar gündemini konuşuyoruz.
MHP Osmaniye Belediye Başkanı 21 yıl hapis cezası aldı. Sabit ikametgahı olduğu gerekçesiyle salı verildi ve 1 gün hapis yatan bir belediye başkanı sadece Sabit ikametgahı olduğu için serbest. Ama Rıza Akpolat, önce annesinin evinde bulunamıyor babasının evine Jandarmaya giderek İstanbul'a getiriliyor.
Bir partinin genel başkanının bir belediye başkanına istifa et deme gereği yok. Ama terör örgütü üyesi ya da yolsuzluğa bulaştıysa anca o zaman görevden alınır. Hepsi istifa ettirildi. Bir tanesi bile yargılanmadı.
Kendi belediye başkanlarına 'istifa et kurtul' bizi belediye başkanımızı ihale idaresi olmadığı halde mesul tut.
Çağırdınız da gelmedi mi? Belediye Başkanının evini, odasını arıyor göstermelik de olsa. Rıza Akpolat'ın şahsında partimizin kurumsal kimliğini bozmak. CHP'nin Beşiktaş'taki başarısını hazmedemediler. Sen daha önce Ataşehir Belediye Bşakanımıza da aynısını yaptın, sonra Ataşehir'de yine seçim yapıldı CHP kazandı, Beşiktaş'ta seçim yapıldı yine CHP kazandı. Yalova'da da sandığa gidildi Yalova'yı bu sefer meclis üyesi çoğunluğuyla CHP kazandı.
Devlet içinde ikilik ve çifte standart olmaz. Sabah 4.30'da kapı kırıp algı yapmaya çalışıyorlar. Onlara verilen talimat bu 'suçluymuş gibi yapın' algısı yaratmak. Bu kabul edebileceğimiz bir mesele değildir. Yeri yurdu adresi belli olan bir kamu görevlisine yapılan mesele değildir. Bu kadar yüksek oyla seçilen birinin itibarını düşürmek istiyorsan sen milletin kararını itibarsızlaştırıyorsun.
"Bunlar FETÖ yöntemleridir"
Bunlar FETÖ yöntemleridir. Kumpasın savcıları nerede şimdi sıçan gibi kaçtılar Yunanistan'dan. O gün yapılan iş ne kadar hukukiyse bugün de yapılan iş o kadar hukukidir. Sana verilince yetki baş tacı yenilince al aşağı.
Hala anlamıyor musunuz? Milletin dediği olur. milletin kararına isyan darbecilerin işidir. AKP kayyım siyaseti yapan ya da başsavcı eliyle kayyım hazırlığı yapan partidir. Bu adaletsizliğin de gelir adaletsizliğinin de sosyal adaletsizliğin de biteceği yer belli.
Sayın Erdoğan'a şu çağrıyı yapmak isterim:
Son dönemde salon adamına döndünüz. Son dönemde atadıklarınız alkışlıyor sizi. Eğer gücünüz, adaletiniz varsa. Muzaffer kahraman edasıyla gezerken seçim mağdurusunuz. Sokağa çıkın diyoruz çıkamıyorsunuz. O zaman sandığa çıkmanın zamanıdır. Millet bir karar versin. Cesaretin varsa sandıktan ve milletten kaçma. Önündeki anket bendekinden 3 puan ileri biliyorum. Asla buradan bir yere kaçamazsın. Öyle polise güvenme.
"Belediye başkanımızı kongreye davet etti"
Bir de başarılı bir ilçe belediye başkanı beni arıyor. 'Sayın Cumhurbaşkanı beni çağırıyor' diyor. Gel benim partime katıl, nasıl bu kadar başarılısın senin önünü açarım eğer Şubat'ta yapılacak kongrede bana katılırsan' diyor. Özel görüşmelerle belediye başkanı çağırmalar, savcı eliyle belediyeleri silkeleyeceksiniz. Kökü ne olduğu belli olmayan konjüktürle de mücadelemiz var. Sen anlatmaya utanmıyorsan ben de anlatmaya utanmam.
Biz Rıza Bey'i ikindi olmadan görevinin başına bekliyoruz. Çünkü soruşturma terörle de alakalı değil. İhaleden de başkan sorumlu değil zaten. İfadesinden de sonra serbest kalıp görevinin başına gelmesini bekliyoruz. Kayyım atanması gibi bir durum söz konusu değildir.
Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen ve aralarında Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın da yer aldığı 47 kişiden 39'u, "suç örgütüne üye olma", "ihaleye fesat karıştırma" ve "haksız mal edinme" suçlamasıyla gözaltına alındı. Polis ekiplerinin, hakkında soruşturma başlatılan 8 şüpheliyi yakalama çalışmalarının sürdüğü bildirildi. Sabah saatlerinde Balıkesir'de gözaltına alınan Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat'ın İstanbul'daki evine giden İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, burada arama ve inceleme yaptı. Beşiktaş Belediyesi önüne polis ekipleri sevk edilirken, belediye girişi bariyerlerle çevrilerek giriş ve çıkışlar kontrol altına alındı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, soruşturma kapsamında Beşiktaş Belediyesi'nde arama yapıldığını duyurdu.
Kaynak:Haber Merkezi