Hekimler evde dosyalar rafta tahliyeler beklemede

Hekimler evde dosyalar rafta tahliyeler beklemede
Av. Ceran’ın verdiği bilgiye göre koronavirüs önlemlerini tatile çeviren ve dosya incelemeyen hakimler tüm dosyalarda tutukluğun devamına kararı veriyor. İstanbul Barosu artan şikayetler üzerine HSYK’ya başvurmaya hazırlanıyor.İstanbul...

Av. Ceran’ın verdiği bilgiye göre koronavirüs önlemlerini tatile çeviren ve dosya incelemeyen hakimler tüm dosyalarda tutukluğun devamına kararı veriyor. İstanbul Barosu artan şikayetler üzerine HSYK’ya başvurmaya hazırlanıyor.

İstanbul Barosu avukatlarından Üsame Ceran’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalar, hakimlerin keyfi olarak dosyalara bakmadığını ortaya çıkardı. Oysaki günlük nöbetçi mahkeme uygulamasının yeterli olacağına, tutuklu ve acil işlerin de 4 Mayıs’a kadar evrak üzerinden mevcutsuz yapılmasına karar verilmişti. Dün de dava açma, başvuru, şikayet, itiraz ve ihtar gibi süreler, hak düşürücü süreler ve bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler 15 Haziran’a kadar ertelendi.
2 AY BOŞ YERE TUTUKLU KALACAK
İstanbul Barosu avukatı Üsame Ceran dün müvekkilinin tahliye talebine ilişkin dilekçeyi UYAP’tan gönderip mahkeme kalemini aradığını bu sayede de boş kalan adliyeye gelmeyen hakimlerin adliyedeki kaleme talimat verip tüm tutuklu dosyalarda kalemin heyet adına tutukluluğun devamı kararları yazdığını öğrendiğini aktardı. Tutukluların virüs kapma tehlikesi olduğunu söyleyen Ceran “Normal şartlarda ilk celsede çok büyük ihtimalle tahliyesini beklediğim müvekkilim, hakimlerin adliyeye gelmemeleri ve dosyaları incelememeleri sebebiyle yok yere 2 ay daha tutuklu kalacak” diye yazdı.
Gazete Pencere’nin ulaştığı Avukat Ceran yaşadığı olaydan yola çıkarak “Katibin bana anlattığına göre tahminim tutuklu Ağır Ceza duruşmalarının zorunlu dosya incelemesineçevrildiği 6 Nisan’dan beri o mahkemede hiç tahliye verilmediği şeklinde” dedi.
“Tahliye krizi nasıl çözülür?” sorusuna Ceran’ın yanıtı şöyle oldu: “Bu soru pandeminin başında sorulsaydı; kapasitelerinin üzerindeki cezaevlerinin boşaltılması ve mahkumların olası bir virüs yayılması tehlikesinden korunması için asıl yapılması gerekenin af görünümlü infaz düzenlemesi değil, kanuni düzenlemeyle tutukluluğun geçici olarak adli kontrole çevrildiği bir değişiklik yapılması olurdu. Masumiyet karinesini ve duruşmaların yapılmaması sebebiyle ihlal edilen adil yargılanma hakkını da düşünürsek böyle bir uygulamada tutuklulara öncelik verilmeliydi diyebiliriz. Fakat şu an bu noktanın çok uzağındayız. ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti.’ Bu aşamada artık getirilebilecek en makul çözüm, tutuklu ve acil iş duruşmalarının mutlaka yapılması ve dosyaların titizlikle incelenip tutuklulukla ilgili kararların geciktirilmeden verilmesi olacaktır.”
Ceran şöyle devam etti: “İnfaz düzenlemesiyle cezaevleri boşaltıldı. Fakat biliyoruz ki bu aslında birkaç senedir getirilmeye çalışan af düzenlemesi. Eğer amaç mahkumların virüsün yayılması tehlikesinden korunması olsaydı öncelikle tutukluluklar adli kontrole çevrilirdi. Skandala gelecek olursak düşünün bir tutuklu ailesini. Dosya incelemesi yok; heyet evde, mahkeme kalemi oturmuş herkese tutukluluk devamı kararı yazıyor. Nerede adil yargılanma hakkı?”

Öne Çıkanlar