Gezi Davası dosyaları Adalet Bakanlığı'na gitti: Davanın avukatı Taşçı ‘Meslek hayatımda ilk kez karşılaştığım bir durum’ dedi

Gezi Davası dosyaları Adalet Bakanlığı'na gitti: Davanın avukatı Taşçı ‘Meslek hayatımda ilk kez karşılaştığım bir durum’ dedi
Siyasette normalleşme tartışmaları sürerken Erdoğan-Özel görüşmesinin hemen öncesinde Gezi Davasında kritik bir gelişme yaşandı. Peki bu yaşananlar olağan mı? Siyaset bu davada nasıl bir rol alacak?

Özlem Kara

31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçimlerde AKP’nin 20 yıllık iktidarları boyunca ilk kez ikinci, CHP’nin ise birinci parti olarak sandıktan çıkmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında AKP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

Bu görüşme ile Özel’in “normalleşme” Erdoğan’ın ise “yumuşama” olarak nitelendirdiği yeni bir kavram siyasetin gündemine girmiş oldu

Görüşmede Özel’in Erdoğan’dan normalleşme adımları için bir dizi talebi de oldu. Bunlardan biri 28 Şubat davasında hükümlü generallerin serbest bırakılması bir diğeri ise Gezi Davası tutukları için adalet.

Görüşme sonrası 28 Şubat tutuklusu generaller Cumhurbaşkanlığı Affı ile serbest bırakıldı. Gezi Davası tutukluları içinse görüşmelerle birlikte bir dizi gelişme yaşandı.

Yargıda Gezi mesaisi

Osman Kavala’nın avukatı Hilal Zengin tarafından hükmün bozulması için yapılan başvuruları reddeden 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti değiştirildi. Ancak yeni getirilen heyet MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Kavala serbest bırakılamaz” çağrısı sonrası yeni yapılan başvuruyu da reddetti.

Gezi avukatlarının AYM’ye yaptığı iptal süreci de bir yandan işlerken Kavala’nın avukatı Zengin yeniden yargılama talebiyle olağan üstü kanun yoluyla Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu.

Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e iadeyi ziyareti öncesi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Gezi Davasına ait dosyaları "kanun yararına bozma talebi" başlığıyla bakanlığa gönderdi.

248581.jpgGezi Davası avukatlarından Akçay Taşçı

‘Olumlu bir adım’

Gezi Davası avukatlarından Akçay Taşçı, Erdoğan-Özel görüşmesi öncesi yaşanan bu gelişmeyi meslek hayatında ilk kez karşılaştığı bir durum olarak niteledi.

Taşçı dosyanın bakanlığa bozma talebi ile gönderilmesini “olumlu” olarak değerlendirerek bakanlığın atacağı adımları siyasetin belirleyeceğini ifade etti.

Süreç nasıl işleyecek?

Taşçı başvuru sonrası hangi adımların atılabileceğini de açıkladı. Adalet Bakanlığı’nın teorik olarak yapması gerektiğini yaptığını ifade eden Avukat Taşçı, bakanlığın başvurunun hukuki bir temeli olup olmadığını inceleyeceğini belirterek “Eğer şartların oluştuğuna dair bir kanaatte bulunursa, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurup dosyasının yeniden ele alınması için bir talepte bulunacak” dedi.

‘Siyaseten bir adım atılıyor’

Dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmesini nihai olarak olumlu olduğunu söyleyen Taşçı, “Şu anda siyaseten bir adım atılıyor mu, atılmıyor mu? Bunları biz de takip ediyoruz. Dolaysıyla kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmünün tekrar tartışmaya açılması olumlu bir şeydir. Ama bu noktaya gelmeseydik çok daha iyi olurdu. Hukuk çalıştırılsaydı, siyasi kararlarla bu insanlar tutuklanmasaydı böyle bir derdimiz olmayacaktı bizim. O yüzden siyasetin dahilini mecburen olumlu buluyoruz. Ama teorik olarak bizim kabul ettiğimiz bir şey değil” şeklinde konuştu.

“Meslek hayatım boyunca ilk defa karşılaştım”

Taşçı yaşanan gelişmeyi meslek hayatı boyunca ilk kez karşılaştığı bir durum olarak açıklarken “Bu yol teorik olarak şu şekilde koyulmuştur, eğer bir kişi hakkında verilen hüküm yıllar sonra yeniden yargılama sebebi ortaya çıkarsa bunun için bir mekanizma olsun diye. Bunun mekanizması da en güvenilir Adalet Bakanlığı’na verilmiş bir yetki. Benim spesifik anlamda bu iyi ya da kötü anlamda kullanılmıştır diyeceğim bir örneğim yok” ifadelerini kullandı.

‘Neyin ne zaman değişeceğini bilemiyoruz’

“Bu talep yeniden yargılamanın ön koşulu diyebilir miyiz?” sorusuna da yanıt veren Taşçı, “Evet, ön koşulu. Adalet Bakanlığı bir başvuru yapma yetkisine sahip. Bu dosyanın yeniden görülmesi konusunda, bu başvuruyu yapmaya değer bir sebep bulursa ki siyasetin burada dahil olacağı kanaatindeyiz biz. Çünkü bu dosya hakkında aleyhe birçok beyanatı olmuş bir Adalet Bakanımız var. Biz daha önce siz bakansınız, dosyalar hakkında konuşamazsınız, konuşmanız talimat anlamına gelir dediğimizde bu yüzden söylüyorduk. Adalet Bakanlığı, Gezi’nin vandallık olduğunu söylüyordu. Dolaysıyla şu anda bizim düşündüğümüz şey Adalet Bakanı bu söylemlerini tırnak içinde söylüyorum, yutmayacaksa bu başvuruyu da kabul etmeyeceğini ön görüyoruz. Ama siyaset bu. Neyin ne zaman değiştireceğini bilemeyiz.” dedi.

Görüşme öncesi yaşanan bu gelişme tesadüf mü?

Tam bu noktada 11 Haziran günü Erdoğan ve Özel arasında yapılacak görüşme davanın seyrinin nasıl ilerleyeceğine ilişkin ipuçları verebilir.

Özel ile Erdoğan arasında yapılacak görüşmede Gezi Davası tutukluları hakkında yaşanacak gelişmelerin ele alınacağı bir sır değil.

Ancak normalleşme adımlarının kayyumlar ve 1 Mayıs’ta yaşanan tutuklamalar üzerinden nasıl şekilleneceği de merak konusu.

Zira CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Hakkari’ye atanan kayyım sonrası “normalleşme böyle olmaz” diyerek tepki göstermişti.

Öne Çıkanlar