Cumhurbaşkanı eski danışmanı Prof. Dr. İzzet Özgenç, Abdullah Öcalan'ın 2024 yılında yasa gereği tahliye olabileceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanı ve Türk Ceza Kanunu'nun mimarlarından Prof. Dr. İzzet Özgenç, AİHM'in 2013 yılında verdiği karar doğrultusunda yasal düzenleme yapılmadığı için Abdullah Öcalan'ın bu yıl serbest bırakılmasının gündeme gelebileceğini ileri sürdü. Özgenç, 2013 yılındaki AİHM kararı doğrultusunda bir yasa çıkarılmasının ihmal edilmesinin bu sonucu doğurduğunu savundu.
AİHM, Abdullah Öcalan ile ilgili 18 Mart 2014 tarihinde verdiği kararda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ömür boyu sürdürüleceğine dair düzenlemelerin işkence yasağına aykırı olduğuna hükmetmiş ve bu konuda yasal düzenlemelerin getirilmesi gerektiğini bildirmişti.
Bu karardan sonra 3 ayrı başvuruda da benzer yönde kararlar çıkmıştı. Öcalan ve diğer başvurularla ilgili yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Türkiye'yi izleme sürecine almış ve Türkiye’nin kararların gereğini yerine getirmesi istenmişti.
Hükümet ise Bakanlar Komitesi'ne gönderdiği yanıtlarda "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan hükümlülerin şartlı salıverilmesinin mümkün olduğunu ancak istisnai olarak bazı suçlar bu olasılıktan muaf tutulmuştur” yanıtı vererek, Öcalan’ı "umut hakkından" muaf tuttuğunu açıklamıştı.
"Serbest bırakılması gündeme gelebilir"
Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İzzet Özgenç ise AİHM kararı doğrultusunda yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle İmralı Cezaevi'nde bulunan Abdullah Öcalan'ın 2024 yılı içerisinde serbest bırakılmasının gündeme geleceğini ileri sürdü.
Özgenç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda esas endişesinin, Öcalan'ın serbest bırakılmasının bir siyasi pazarlığa dönüşmesi olduğunu belirtti. Özgenç'in açıklamalarında şu ifadeler yer aldı:
"Abdullah Öcalan, malum olduğu üzere, idam cezasına mahkûm edilmiş olan bir hükümlüdür. Ancak kişinin bu cezası, bilahare 'ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası'na çevrilmiştir. Her ne kadar adı geçen kişinin bu cezası ile ilgili olarak hakkında koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanmaması ve ölünceye kadar ceza infaz kurumunda kalması yönünde kanuni düzenlemeler yapılmış ise de (bkz. Özgenç, Genel Hükümler, 19. bası, sh. 880 ve dn. 197), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bu düzenlemelerin, adı geçek kişi bakımından hak ihlâli sonucu doğurduğuna karar vermiştir (18 Mart 2013 tarihli Öcalan/Türkiye Kararı). Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu kararına rağmen, 5275 sayılı İnfaz Kanununda gerekli düzenleme yapılmamıştır.
"Yasa çıkarıldı, serbest bırakılması gündeme geldi"
Bu ihmal, Abdullah Öcalan'ın 647 sayılı mülga Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un ilgili (m. 19, f. 1) hükmüne istinaden serbest bırakılmasının gündeme gelmesini sağlamıştır. Söz konusu hüküm, adı geçen kişinin 2024 yılı içinde serbest bırakılmasını gerektirmektedir."
25 yıl ayrıntısı
Özgenç, yürürlükten kaldırılan ancak hükümlü lehine düzenlemeler içerdiği için uygulanması gereken 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 19. maddesinin birinci fıkrasını da hatırlattı. Madde, yürürlükten kaldırıldığı 1 Haziran 2005 tarihi itibarıyla şu şekilde idi:
“Ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına hükümlüler 25 yıllarını; müebbet ağır hapis cezasına hükümlüler 20 yıllarını, diğer şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalara mahkûm edilmiş olanlar hükümlülük süresinin 1/2'ni; çekmiş olup da Tüzüğe göre iyi halli hükümlü niteliğinde bulundukları takdirde, talepleri olmasa dahi şahsi şartla salıverilirler."