Babacan'dan Kılıçdaroğlu'nun DEVA'lı isimlerle görüşmesiyle ilgili ilk açıklama: Üzüldük ve şaşırdık!
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Meclis'te yaptığı konuşmada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun DEVA Partisi ilçe başkanlarıyla yaptığı görüşmeye ilişkin ilk kez konuştu. Görüşmeden haberi olmadığını dile getiren Babacan, "Üzüldük ve şaşırdık" dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Meclis’te basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun DEVA Partisi ilçe başkanlarıyla gizli olduğu iddia edilen buluşmaya ilişkin ilk kez konuşan Babacan, konunun kendileri için üzücü olduğu belirtti. Babacan, “İlçe başkanlarımızın bir süredir ayrılma hazırlığı içinde olduğunu biliyorduk. Sadece ben değil genel merkezde bilinen bir bilgi bu. Ama geçtiğimiz cumartesi günü Kılıçdaroğlu ve ilçe başkanlarımızın bir araya geleceğiyle ilgili bir bilgi bizde yok. Bunu salı günü öğleden sonra 3 civarında bu konu benim önüme geldi. Önce ‘Doğru değildir herhalde’ dedik” diye konuştu.
Babacan, Kılıçdaroğlu’nun DEVA Sözcüsü İdris Şahin’i arayarak bilgi verdiğini söyledi. Babacan, “Dün akşam saatlerinde Sayın Kılıçdaroğlu, sözcümüzü aramış ve kendisine bir izahta bulunmuş. Bana da selamlarını iletmiş, en kısa zamanda görüşme niyetini ifade etmiş. Burada önemli olan iki kişi arasındaki bu görüşme değil, kamuoyuna net bir açıklama vermektir. Beklediğimiz budur. Siyasi nezaket gereği de kamuoyuna açık net bir açıklama duymak hakkımız” ifadelerini kullandı.
Ali Babacan’ın konuşmasından öne çıkan ifadeler şöyle;
"İsrail’le ilişkileri önce bozdunuz, sonra düzeltme çabasına girdiniz"
Babacan, Erdoğan’ın İsrail’e yönelik çıkışı hakkında şu sözleri sarf etti:
“İsrail’in yaptıkları gerçekten en sert tutumu hak ediyor. Ancak, buradan Sayın Erdoğan’a şunu sormak istiyorum: Siz önce İsrail’le Türkiye’nin ilişkilerini tamamen bozdunuz. Bunun gerekçesi de Filistinli kardeşlerimizin karşı karşıya kaldığı tecrit ve zulüm idi. Daha sonra tuttunuz, ilişkileri düzeltmek için büyük bir çaba içine girdiniz. Büyükelçi gönderdiniz, onların Büyükelçi göndermesini talep ettiniz. Bu ilişkileri düzeltme çabası Türkiye tarafından geldi. Türkiye İsrail’in peşinden koştu ilişkileri düzeltmek için.
Bundan tam 36 gün önce de Sayın Erdoğan gitti, New York’ta Netenyahu’nun elini sıktı. Siz İsrail’le ilişkileri bozduktan sonra, İsrail hangi adımları attı da ilişkileri tekrar düzelttiniz? Bu çok büyük bir tutarsızlıktır, bu tutarsızlıklar ülkemiz için çok büyük bir itibar kaybına sebep olmuştur. Böyle bir sarıl, bir bağır; itibarlı ülkeler böyle yapmaz. Tutarlı bir dış politika çizgileri olur.”
"İnsanlık suçlarına ABD tarafından açık destek kabul edilemez"
Değerlendirmesine İsrail-Filistin meselesiyle devam eden Babacan şunları ifade etti; “Dün Beyaz Saray sözcüsü ‘Bu süreç karışık olacak, çirkin olacak ve suçsuz siviller de zarar görecek’ demiş. Bu tutum 1949 Cenevre Sözleşmelerine ve 1977 tarihli ek protokollere aykırıdır. 1998’de imzalanan Roma Statüsüne aykırıdır. İsrail hükûmetinin işlediği insanlık suçlarına ABD tarafından açık destek verilmesi kabul edilemez.”
"100. yıl programımızın ana teması ‘Birlikte Yüz Yüze, Nice Yüzlere"
Cumhuriyetin 100. Yılı ile ilgili “Geçmiş medeniyetlerimizden aldığımız güçle ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizin birikimiyle yarınlara bakıyoruz” diyen Babacan, partisinin 100. Yıl temasını şu sözlerle anlattı:
“Ülkemiz farklı fikirlerin ötekileştirildiği, farklı mahallelerin birbiriyle konuşmadığı ağır ve sancılı dönemler gördü. Türkiye’de herkes bir kere düşman, herkes bir kere üvey evlat, herkes en az bir kere mağdur oldu. Artık eski hesaplaşmaların geride bırakılması gerekiyor. Yarınları, hepimizin ortak yarını yapabiliriz. Mahallelere bölünmüş insanlarımızın arasındaki duvarları yıkabiliriz. Yıkalım ki yüz yüze bakalım. Yüz yüze bakalım ki, daha nice yüzlerimiz olsun.”
"Cumhuriyet Bayramını önce Hatay’da anmak istedim"
Bu hafta başı Hatay’ı ziyaret eden Babacan şunları söyledi:
“Kadim geçmişiyle Hatay, bizim köklerimizi ve bir arada yaşama kültürümüzü güçlü bir şekilde temsil ediyor. Deprem anında ırk, din, mezhep, siyasi görüş ayrımı yapmaksızın birbirinin yardımına koşan Hataylılarla buluştum. Hatay’ın depremden bugüne sorunları bitmiyor. Her konuda belirsizlik var, plan program yok. Hatay ve depremden etkilenen diğer iller için acilen bir koordinasyon mekanizması kurulmak zorunda. Boş geçen her gün, yüzbinlerce insanın perişanlığının devamı anlamına geliyor.”
"Kılıçdaroğlu’nun ilçe başkanlarımızla bir araya geleceğinden haberimiz yoktu"
Bir basın mensubunun Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'da DEVA Partili ilçe başkanları ile görüşmesi hakkında sorduğu soruyu Ali Babacan şöyle yanıtladı;
“Bu ilçe başkanlarımızın bir süredir ayrılma hazırlığı içinde olduğunu biliyorduk; ancak geçtiğimiz cumartesi Sayın Kılıçdaroğlu ve başka CHP’li yetkililerle ilçe başkanlarımızın bir araya geleceğiyle alakalı bir bilgimiz yoktu. Önce ‘Herhalde doğru değildir’ dedik, şaşırdık, üzüldük. Bizim tarafımızdan konu böyle. CHP perspektifiyle ilgili cevabı benim değil konunun doğrudan muhataplarının vermesi daha uygun olacaktır.”
"Büyük Filistin Mitingi’yle ilgili şu ana kadar davet almadık"
28 Ekim’de gerçekleşecek Büyük Filistin Mitingi ile ilgili soruya Babacan şu yanıtı verdi:
“Şu ana kadar partimize gelmiş herhangi bir davet söz konusu değil. Uzaktan takip ettiğimiz kadarıyla bunu Cumhur İttifakı mitingi olarak sunmak istiyorlar; ancak çok da emin değiliz, belki bu değişir.”
"Hamas Türkiye Cumhuriyeti’nin terör örgütleri listesinde yok"
Hamas’ın terör örgütü olarak ele alınıp alınmayacağıyla ilgili soruya ise Babacan, şu yanıtı verdi:
“Bizim kendi iç hukukumuzda bir örgütün terör örgütü olarak değerlendirilmesi yargı kararıyla söz konusu oluyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bugüne kadar ilan ettiği çok sayıda terör örgütü var. Ama Hamas şu anda bu terör örgütleri listesinde yok.
Öte yandan tarafı, faili kim olursa olsun bilerek, isteyerek, hedefleyerek sivilleri öldüren, sivillerin üzerine bombalar yağdıran, sivillere karşı ölümcül eylemlerde bulunan herkes insanlık suçlusudur. Eğer savaştaysa da savaş suçlusudur.”