10 Ekim Ankara Gar Katliamı Davası'nda 9 yılda neler yaşandı?

10 Ekim Ankara Gar Katliamı Davası'nda 9 yılda neler yaşandı?
Emek, barış ve demokrasi mitingi için Ankara'da buluşan ve 101 kişinin katledildiği dava karar gününde. Dava boyunca neler yaşadığını derledik.

Helin Yılmaz

1 Kasım seçimlerine kısa süre kala Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından 10 Ekim 2015'te Ankara'da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi düzenlenmesi planlandı.

Mitinge, aralarında sanatçılar Tarık Akan, Rutkay Aziz ve Bilgesu Erenus'un da bulunduğu birçok sivil toplum kuruluşu katılım çağrısı yaptı. Ayrıca Emekçi Hareket Partisi (EHP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Emek Partisi (EMEP), Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Hacı Bektaş Kültür Vakfı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Halkevleri ve Haziran Hareketi de katılacaklarını açıkladı.

resim-2024-07-01-110608937.png

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, düzenlenen basın toplantısında, "13 yıllık AKP politikalarından mağdur olan herkes o gün Ankara'da olacak" dedi. Miting için katılımcılar sabah saat 10:00'da Ankara Tren Garı önünde buluşup, Sıhhiye Meydanı'na yürüyecekti. Kortejin önünde, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin ortak imzasıyla "Savaşa inat, barış hemen şimdi. Emek, barış ve demokrasi" yazılı bir pankart taşınıyordu.

Ancak katılımcıların toplanmaya başladığı sırada saat 10:04'te peş peşe iki patlama meydana geldi. İki kişi tarafından eşzamanlı düzenlenen bu intihar saldırılarında 103 kişi hayatını kaybederken, 500'den fazla kişi yaralandı. Bu olay, Türkiye tarihinin en kanlı intihar saldırısı olarak kayıtlara geçti.

10-ekim-isid-ankara-gar-katliami-cevik-rop4-690x388.webp

Olayla ilgili açılan davanın iddianamesinde, canlı bombaların 1990 doğumlu Yunus Emre Alagöz ile açık kimliği tespit edilemeyen Suriye uyruklu bir kişi olduğu belirtildi. Yunus Emre Alagöz'ün kardeşi Abdurrahman Alagöz'ün de Temmuz 2015'te Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde 34 kişinin yaşamını yitirdiği intihar saldırısını gerçekleştiren kişi olduğu açıklandı.

Saldırının ardından 3 gün ulusal yas ilan edildi. Saldırıyla ilgili davada 9 sanığa "Anayasal düzeni ihlal" suçundan birer kez, "kasten öldürme" suçundan da 100'er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. 9 sanığa ayrıca öldürmeye teşebbüsten 10 bin 557'şer yıl hapis cezası verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonucu aralarında "Türkiye'deki IŞİD saldırılarının planlayıcısı" olarak nitelendirdiği İlhami Balı'nın da bulunduğu 35 kişi hakkında dava açtı.

Dönemin başbakanından açıklamalar

Ahmet Davutoğlu dönemin başbakanıydı. AK Parti 7 Haziran'da meclis çoğunluğunu kaybetmiş ve koalisyonu sağlayamamıştı. Bu süreçte 1 Kasım'da yeniden seçim kararı alındı.

Davutoğlu, "Şu anda böyle bir saldırıyı yapma kapasitesine sahip görünen yapılar belli" diyerek IŞİD'in yaptığı eylemi teyit etti.

ahmet-davutoglu-10-ekim-ankara-gar.webp

Canlı bomba intihar eylemi ile yapılan diğer katliamları da Ankara ile kıyaslayarak ölen eylemcilerin adalete teslim ettiğini söyledi:

Geçmişte Diyarbakır’da, Suruç’ta, Reyhanlı’da yapılan saldırıların sorumluları yakalanmış, adalete teslim edilmiştir. Şundan emin olunuz ki bu saldırı kimin tarafından yapılmışsa, hangi örgüt bunlara destek vermişse, arkalarında hangi gizli odaklar bu desteği sağlamışsa, hepsi ortaya çıkarılacak ve hak ettikleri şekilde cezalandırılıp adalete teslim edilecek.

Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmasının devamında “Şimdi Ankara’da ki terör saldırısı sonrasında anket yaptık ve kamuoyunun nabzını tutuyoruz oylarımızda bir yükseliş trendi var” dedi.

Yine Davutoğlu, AK Parti'den ayrıldıktan 2 yıl sonra "7 Haziran ile seçimin tekrar edildiği 1 Kasım 2015 sürecinde terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz" dedi.

Dava süreci nasıl ilerledi?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 10 Ekim saldırısıyla ilgili hazırladığı iddianame, 13 Temmuz 2016'da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmiş ve ilk duruşma 7 Kasım 2016'da görülmüştü.

Yargılama sonucu mahkeme 3 Ağustos 2018'de davayı karara bağlamış ve 9 sanığı "anayasal düzeni ihlal" suçundan birer, "100 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 100'er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırmış, davanın firari 16 sanığı hakkındaki dosyanın da ayrılmasına hükmetmişti.

"Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 18 yıl hapisle cezalandırılan sanık Ekici'nin ayrıca "anayasal düzeni ihlal", "100 kişiyi kasten öldürme" ve terör eyleminde yaralanan müştekileri için "öldürmeye teşebbüs" suçlarından da yargılanması için suç duyurusunda bulunulmuştu.

Temyiz aşamasında Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise, dosyayı bazı sanıklar yönünden kısmen bozmuştu. Daire, Erman Ekici hakkında “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme” suçlamasıyla karar verilmesini bozmuş ve Ekici’nin “kasten öldürme” ile “insanlığa karşı suçlaması”ndan yargılanması gerektiğini belirtmişti.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sırasında Ekici hakkındaki dava, saldırıyla ilgili firari 16 sanıklı dava ile 9 kişi hakkında açılan davaları birleştirmiş, yargılamada sanık sayısı 26'ya yükselmişti.

Kaynak:Haber Merkezi