Türkiye’nin “Gri Liste”den çıkabilmesi için yedi öneri

Türkiye’nin “Gri Liste”den çıkabilmesi için yedi öneri
Türkiye Ekim 2021’den bu yana Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) “gri liste”sinde. Bir ülke, kara paranın aklanmasını ve terörizmin finansmanını önleme konusunda yetersiz...
Türkiye Ekim 2021’den bu yana Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) “gri liste”sinde. Bir ülke, kara paranın aklanmasını ve terörizmin finansmanını önleme konusunda yetersiz kalınca gri listeye alınıyor. Gri listedeki bir ülkenin de uluslarası finansal sistem içinde iş yapması, yatırım çekmesi, dış kredi alması zorlaşıyor, normalden yüksek faiz ödüyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in göreve gelir gelmez giriştiği işlerden biri Türkiye’yi gri listeden çıkarmaya çalışmak oldu. Ancak 23 Şubat 2024’teki FATF Genel Kurulu’nda Türkiye gri listeden çıkarılmadı. Bakan Şimşek, Türkiye’nin hazirandaki genel kurulda listeden çıkarılacağı konusunda iyimser. Ancak Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, rüşvet ve yolsuzlukla OECD FATF standartlarında etkin mücadele edilmediği için haziranda gri listeden çıkılmasının mümkün olamayabileceği kanısında.
Daha İyi Yargı Derneği Başkanı. Av. Mehmet Gün, Türkiye’nin Haziran 2024’te OECD’nin gri listeden çıkarılmasını bekleyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i iyimser buldu. Daha İyi Yargı Derneği Başkanı. Av. Mehmet Gün, Türkiye'nin rüşvet ve yolsuzluk ile OECD’nin aradığı etkinlikte mücadele etmediğini ileri sürüp yedi maddelik yapılacaklar listesi sundu.

Gri listeden çıkmak için yapılması gerekenler

1-Anayasanın, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanları yargılamayı fiilen imkânsız kılan 105. ve 106. maddeleri değiştirilmeli.

2-Rüşvet suçlarında doğrudan dava açılması sağlanmalı.

3-HSK’nin yapısı, tam tarafsız olacak şekilde değiştirilmeli.

4-İktidardaki siyasileri ve emirlerindeki üst düzey yöneticileri rüşvet ve yolsuzluk suçlarında kapsam dışında tutan istisnalar yasalardan ayıklanmalı.

5-Kamu görevlileri hakkında soruşturma izni şartı kaldırılmalı.

6-Yasama dokunulmazlığı yeniden düzenlenip, rüşvet ve yolsuzluk suçlarında, istisnai olarak, sonradan dokunulmazlık tanınmalı.

7-Rüşvet ve yolsuzluk suçlarını yargılayacak uzman, yetkin ve tam bağımsız bir mahkeme kurulmalı.

Türkiye, Mali Eylem Görev Gücü’nün 33 yıldır üyesi

Türkiye’nin de üyesi olduğu OECD, “Rüşvetle Mücadele Konvansiyonu”nu (Anti-Bribery Convention-Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Ülke Kamu Görevlilerine Rüşvetin Önlenmesi Hakkında Konvansiyon) 1999’da yayınlandı. 2018 yılı itibarı ile Türkiye dahil 38 OECD üyesi ve üye olmayan 8 ülke ile birlikte 46 ülke bu konvansiyona katılmış durumda. OECD Mali Eylem Görev Gücü (FATF) ise 1989’da, G7 ülkelerinin bir inisiyatifi olarak, temelde kara para aklamayla mücadele için kuruldu. Türkiye, 39 üyesi bulunan FATF’ye 24 Eylül 1991’de üye oldu. Yolsuzluk ve rüşvetle edinilen gayri meşru fonların kara para aklama yollarıyla finans sistemine girmesini ve özellikle de terörizmin finansmanı için kullanılmasını önlemek için çalışan FATF, 2000 yılından bu yana, hemen aksiyon alınmasını önerdiği ülkelerin yer aldığı bir “kara liste”, bir de gözlem altında tutulmasını önerdiği ülkelerin yer aldığı “gri liste” tutuyor.

İki buçuk yıldır gri listedeyiz

Türkiye, 21 Ekim 2021’den bu yana, kara paranın aklanmasını ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu için, OECD Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) “gri liste”sinde. Gri listede halen Türkiye’den başka 20 ülke daha bulunuyor: Bulgaristan, Burkina Faso, Kamerun, Hırvatisyan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Haiti, Jamaika, Kenya, Mali, Mozambik, Namibya, Nijerya, Filipinler,Senegal, Güney Afrika, Güney Sudan, Suriye, Tanzanya, Vietnam, Yemen.

FATF Başkanı uyarmıştı

FATF Başkanı Marcus Pleyer, 21 Ekim 2021’de basın toplantısında Türkiye'de bankacılık ve emlak sektörleri ile değerli maden ticareti yapanlar gibi farklı aktörlerin daha sıkı denetlenmesi gerektiğini vurgulamıştı. Pleyer, "Türkiye karmaşık kara para aklama vakalarıyla etkin bir şekilde başa çıktığını ve Birleşmiş Milletler'in terör organizasyonu olarak tanımladığı IŞİD ve El Kaide gibi örgütlerin mali finansmanına soruşturma açmakta kararlı olduğunu göstermelidir" demişti.

Öne Çıkanlar