Sıra daha kötü günlerde... İşte beş ana başlıkta 2025 Türkiye'si ekonomik görünümü

Sıra daha kötü günlerde... İşte beş ana başlıkta 2025 Türkiye'si ekonomik görünümü
Türkiye ekonomisi 2025’e yüksek enflasyon ve yavaşlayan büyüme beklentileriyle giriyor. Asgari ücrete yapılan zam, harcamaları daha da kısacak; dış ticaret ve cari açıkta belirsizlikler devam edecek. İşte beş ana başlıkta 2025 ekonomik görünümü.

Gazete Pencere - Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak ekonomi yönetiminin 2025 ekonomisi adına yaptığı sabır ve 'daha güzel olacak' iddiaları çerçevesinde 2025 Türkiye ekonomisini neler bekliyor?

Türkiye ekonomisi, son yıllarda yüksek enflasyon ve faiz politikalarının getirdiği zorluklarla karşı karşıya. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” teziyle şekillenen ekonomi politikaları, enflasyon oranlarını rekor seviyelere taşıdı. 2025 yılına girerken, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele, büyümeyi sürdürme ve gelir dağılımında denge sağlama konularında zor bir sınavla karşı karşıya kalacağı öngörülüyor.

1. 2025 büyüme performansı nasıl olacak?

2024’te %3,5 büyüme kaydetmesi beklenen Türkiye ekonomisi, 2025’te daha düşük bir büyüme performansı gösterebilir. Uluslararası kuruluşların öngörülerine göre, Türkiye’nin büyüme oranı %3 seviyesine düşebilir. Hükümet ise 2025 büyüme hedefini %4 olarak belirlemiş durumda. Ancak iç talepteki daralma ve dış ticaretteki zorluklar, bu hedefin gerçekleşmesini zorlaştırabilir.

2. Enflasyon düşecek mi?

2024 sonunda %45 seviyesine gerileyen enflasyon, 2025 boyunca ekonomideki en önemli tartışma konusu olmaya devam edecek. Merkez Bankası’nın %21’lik yıl sonu enflasyon hedefi bulunsa da, uluslararası kuruluşlar enflasyonun %30’un altına inmesinin zor olduğu görüşünde. Gıda, eğitim ve ulaştırma gibi temel harcamalardaki fiyat artışlarının yavaşlamaması, 2025’in ilk yarısında da enflasyon baskısını sürdürebilir.

3. İşsizlikte artış bekleniyor mu?

2024 sonunda işsizlik oranının %9’u aşması beklenirken, 2025 yılında büyümedeki yavaşlamanın işsizliği artıracağı tahmin ediliyor. Orta Vadeli Program (OVP) tahminleri, işsizliğin 2025’te %9,6’ya çıkacağını öngörüyor. DİSK’in verilerine göre ise geniş tanımlı işsizlik oranı %30 gibi yüksek bir seviyede seyrediyor.

4. Dış ticaretin seyri nasıl olacak?

2024’te dış ticaret açığında azalma gözlense de ihracattaki durgunluk Türkiye’nin küresel pazarlardaki rekabetçiliğini olumsuz etkiliyor. 2025’te ihracatın 280 milyar dolara ulaşması beklenirken, ithalat faturasının 369 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Küresel emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar, bu rakamları daha da kötüleştirebilir.

5. Cari açık ve bütçe dengesi ne durumda?

2024’te cari açığın GSYH’ye oranı %1,7’ye kadar geriledi. Ancak sürdürülebilir bir iyileşme henüz sağlanabilmiş değil. OVP’ye göre, 2025’te cari açığın GSYH’ye oranının %2 olacağı tahmin ediliyor. Bütçe tarafında ise hükümetin 2025 için 2 trilyon TL açık öngörmesi dikkat çekiyor. Vergi gelirlerindeki artış beklentisi ise bütçedeki bu açığı dengelemeye yönelik bir çaba olarak öne çıkıyor.

Türkiye ekonomisi, 2025’e zorlu bir ekonomik atmosferde giriyor. Yüksek enflasyon, gelir eşitsizliği ve dış ticaret sorunları gibi kronik problemler, ekonomi yönetimini zorlayacak. Uygulanacak politikaların başarısı, ekonominin sürdürülebilir bir dengeye oturup oturamayacağını belirleyecek.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar