Savcılık mahkeme kararını hiçe saydı: TÜİK'e yapılan suç duyurularını işleme koymadı
Türkiye İstatistik Kurumu, (TÜİK) enflasyon hesaplamasının temelini oluşturan madde sepeti ortalama fiyat listesini açıklamayı, 3 Haziran 2022'de durdurmuştu.
Bunun üzerine DİSK ile TÜİK arasında yaklaşık iki yıl süren bir hukuk mücadelesi başlamıştı.
DİSK, bilgi edinme hakkı çerçevesinde CİMER üzerinden madde sepeti ortalama fiyat listesini talep etmişti. TÜİK, DİSK'in talebini; "kamuoyunda yanlış anlama ve yanıltıcı değerlendirmelere sebebiyet verdiği" gerekçesiyle reddetmişti. Bunun üzerine DİSK, Adalet Bakanlığı'na bağlı Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'na itiraz etmişti. Kurul, DİSK'in itirazını reddedince, DİSK; konuyu idare mahkemesine taşıyarak Bildi Edinme Kurulu'nun bağlı olduğu Adalet Bakanlığı'na karşı dava açmıştı.
Ankara 6. İdare Mahkemesi, 31 Mart 2023'te DİSK lehine karar verdi. Mahkeme, "Madde sepeti ortalama fiyat listesinin TÜİK tarafından önceki yıllarda da yayınlanmış olan istatistiksel verilere ilişkin olduğu, bu bilginin kurumun görevi gereği elinde olması bulunması gereken bilgilerden olduğuna" karar vermişti. Madde sepeti ortalama fiyat listesinin açıklanmamasının hukuka aykırı olduğuna ilişkin mahkeme kararı, ancak 26 Nisan'da kamuoyu ile paylaşılmıştı.
Kararın ardından TÜİK, davaya müdahale talebinde bulunmuştu.
Karar üzerine, DİSK; tekrar CİMER'den bilgi talep etti, ancak Adalet Bakanlığı Ankara 6. İdare Mahkemesi'nin kararını istinaf etti. TÜİK de benzer şekilde dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi; 15 Eylül 2023'te TÜİK ve Adalet Bakanlığı'nın istinaf başvurularının hukuki olmadığına karar vermişti. Kararda, "Demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkesine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanması esas olmakla birlikte; talep edilen bilgi ve belgeler arasında, sınırlama kapsamında olan bilgi ve belge bulunması halinde; bu bilgilerin ayıklanması suretiyle, istenilen bilgi ve belgenin ilgililerine verileceği tabiidir" değerlendirmesi yapılmıştı.
Böylece karar kesinleşti ve TÜİK'in ortalama madde fiyat listesini açıklaması gerekiyordu. TÜİK, ayrıca istinaf mahkemesinin kararı karşısında; Danıştay Başsavcılığına kanun yararına bozma başvurusu yapmıştı. Başvuru, 15 Mart 2024'te reddedilmişti.
Tüm bunlar üzerine DİSK, kesinleşmiş mahkeme kararına uymayan TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya ile TÜİK Başkan Yardımcıları İbrahim Demir, Furkan Metin, Abdullah Yüksel, Aydın Keskin Kadıoğlu ve Tuğba Değirmenci hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. 2 Haziran 2024 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan başvuruda şu değerlendirmeler yapılmıştı:
"TÜİK yöneticileri kesinleşen yargı kararlarına rağmen verileri açıklamamakta ısrar etmekte ve görevlerini kötüye kullanmaktadır… İdari yargı kararının (…) uygulanmaması halinde ihmali hareketle görevi kötüye kullanma suçu (…) işenmiş olacaktır. Yargıtay istidatları da kamu görevlisi tarafından idari yargı kararının yerine getirilmemesi durumunda görevi kötüye kullanma suçunun oluşacağını açıkça belirtmektedir."
TÜİK'ten beyin yakan açıklama: DİSK'in başvurusu reddedildi; suç unsuru yok
Kısa Dalga'dan Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, DİSK'in TÜİK yöneticileri hakkındaki suç duyurusunu işleme koymadı. Başsavcılığın, 6 Haziran 2024 tarihli "işleme konulmaması" kararında şu değerlendirmeler yapıldı:
"Türkiye İstatistik Kurumu'nun (…) veri kaynakları istatistiki yöntem ve süreçlerin dağıtımı, içerik şekli ve zamanının ve istatistiki gizliliğin uygulanması başta olmak üzere hiçbir konuda talimat verilemeyeceğinin düzenlendiği…
… Bu düzenleme ile kurumun resmi istatistiklerinin üretilmesi süreçlerinde bilimsel ve teknik bakımdan özerkliğe sahip kılındığı…
… Kurumun ne şekilde cevap vereceği ve cevap yazısı içeriklerinin belirlenmesinin kurumun iç işleyişine ilişkin idarenin takdir yetkisinin bulunduğu, bunun denetiminin idarenin eylem işlemlerinin yerindelik denetimi anlamı taşıyacağı, oysa Anayasanın 125. maddesine göre yargı makamlarının idari eylem ve eylemlerinin yerindelik denetimi yapamayacağı…"