OECD'den Türkiye ekonomisi için büyüme tahmini: 2024'te yüzde 3,2; enflasyon yüksek kalacak!
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Ekonomik Görünüm Raporu'nu "Köşeyi Dönmek" temasıyla yayımladı. Raporda küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentilerine de yer verdi.
Küresel ekonomide büyüme tahminlerini revize etti
OECD dünya çapında dezenflasyon sürecinin devam etmesi, reel gelirlerin iyileşmesi ve birçok ekonomide para politikasının daha az kısıtlayıcı olmasının talebi destekleyeceği beklentisiyle küresel ekonomide bu yıla ilişkin büyüme tahminini yüzde 0,1 yukarı yönlü revize ederek yüzde 3,2'ye yükseltti.
G20 ülkelerinde güçlü, Almanya’da zayıf büyüme görüldü
Rapora göre, küresel üretim artışı dirençli kalmaya ve enflasyonda düşüş süreci devam ediyor. ABD, Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Birleşik Krallık dahil olmak üzere birçok G20 ülkesinde nispeten güçlü büyüme görülürken, aralarında Almanya'nın da bulunduğu birkaç ekonomide daha zayıf büyüme görüldü.
Hizmet sektörü ekonomik aktivitede öne çıktı
Özellikle hizmet sektöründe ekonomik aktivite güçlü kaldı. Reel ücretlerdeki artış hane halkı gelir ve harcamalarını desteklese de satın alma gücü birçok ülkede henüz salgın öncesi seviyelere tam olarak dönmedi.
Öte yandan, küresel ticarette beklenenden hızlı toparlanma görülürken, nakliye maliyetleri yüksek kalmaya devam ediyor ve ihracat siparişlerinde ılımlı seyir sürüyor.
Enflasyon tarafında mal fiyatları gerilemesine rağmen birçok ülkede hizmet sektöründe maliyet ve fiyat baskıları etkisini sürdürüyor.
“Para politikası daha az kısıtlayıcı olacak”
OECD’nin küresel görünüm raporunda, dünya çapında dezenflasyon sürecinin devam etmesi, reel gelirlerdeki iyileşme ve birçok ekonomide para politikasının daha az kısıtlayıcı olmasının talebi destekleyeceği beklentisiyle küresel ekonominin bu yıl yüzde 3,2 büyümesi bekleniyor. Bu oran, OECD'nin mayısta açıkladığı öngörüsünün yüzde 0,1 üzerinde bulunuyor.
OECD, küresel ekonomide 2025'e ilişkin büyüme tahminini ise değiştirmeyerek yüzde 3,2'de sabit bıraktı.
Türkiye ekonomisinde bu yıl büyüme yüzde 3,2
OECD, Türkiye ekonomisinde bu yıla ilişkin büyüme tahminini yüzde 0,2 aşağı yönlü revize ederek yüzde 3,2 ve 2025 için ise yüzde 0,1 aşağı yönlü revizeyle yüzde 3,1 olarak belirledi.
Türkiye dahil gelişmekte olan ekonomilerde enflasyonun gelişmiş ekonomilere göre daha yüksek seyredeceğini öngören OECD'ye göre, Türkiye'de enflasyon bu yıl sonu ve 2025 boyunca hafifleyecek ancak çift haneli rakamlarda kalmayı sürdürecek.
Bu kapsamda OECD, Türkiye'de, enflasyonun net bir şekilde hedefe doğru ilerlemesini sağlamak için sıkı parasal duruşun 2025'in belli bir dönemine kadar sürdürülmesi gerektiği tavsiyesinde bulundu.
ABD’nin 2025 büyüme tahmini değişti
ABD'de ekonomik büyümenin yavaşlamasının ancak para politikasındaki gevşemeyle desteklenmesi beklenirken, bu yıla ilişkin büyüme tahmini yüzde 2,6 ile değişiklik göstermiyor. Ancak OECD, ABD ekonomisine ilişkin 2025 büyüme tahminini mayıstaki öngörüsüne göre yüzde 0,2 aşağı yönlü revize ederek yüzde 1,6'ya çekti.
Euro Bölgesi’nde büyüme öngörüsü 2025 için aşağı çekildi
OECD, Euro Bölgesi'nde bu yılki ekonomik büyümeye ilişkin yüzde 0,7 olan öngörüsünü değiştirmedi ancak 2025 tahminini yüzde 0,2 aşağı yönlü revize ederek yüzde 1,3 olarak belirledi.
Çin’de büyüme beklentisi değişmedi
Raporda, Çin ekonomisine ilişkin bu yıl ve 2025 büyüme tahmini sırasıyla yüzde 4,9 ve yüzde 4,5 ile değişiklik göstermedi.
Jeopolitik gerilimler, yatırımlara giderek daha fazla zarar verebilir
Raporda, enflasyonun 2025'te çoğu G20 ülkesinde hedef seviyeye geri döneceği öngörülürken, küresel ekonomiye ilişkin önemli risklerin devam ettiği uyarısı yer aldı.
Devam eden jeopolitik ve ticari gerilimlerin yatırımlara giderek daha fazla zarar verebileceği ve ithalat fiyatlarını yükseltebileceği riski bulunurken, iş gücü piyasaları soğudukça ekonomik büyümenin beklenenden daha keskin şekilde yavaşlayabileceği ve dezenflasyon patikasından olası sapmaların finansal piyasalarda bozulmayı tetikleyebileceği tahmin edildi.
OECD, enflasyon daha ılımlı hale geldikçe ve iş gücü piyasasında baskılar hafifledikçe, para politikası indirimlerinin devam etmesi gerektiği ancak indirimlerin zamanlama ve kapsamının verilere bağlı kalması gerektiği yönünde uyardı.
Kaynak:Haber Merkezi