Merkez Bankası'nın mesajları: Liralaşma bitti, Nass son buldu, sıkılaşma başladı
Merkez Bankası merakla beklenen faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası yüzde 8,5 olan politika faizini 650 baz puan artışla yüzde 15 seviyesine yükseltti. Karar öncesi pek çok ekonomist ve kurumun beklentisi yüzde 15'ten daha yüksek bir artışı işaret ediyordu.
Faiz kararı kadar Merkez Bankası'nın Para Politikası Kurulu (PPK) metni de dikkatle takip ediliyordu. Yeni dönemde PPK metni önceki dönemlere göre oldukça sade ve kısa olarak yayımlandı. Önceki dönemde metinde yer alan "liralaşma stratejisi" ve "deprem" başlıkları bu toplantıdaki metinde yer almadı.
Merkez Bankası faiz artış kararının gerekçesini de "artan maliyetlerin etkisiyle yüksek seyreden enflasyon ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağının öngörülmesi" olarak açıkladı.
TIKLAYIN- Merkez Bankası faiz yükseltti, parasal sıkılaşma dönemi başladı
"Sıkılaşma kademeli olacak" vurgusu
Karar öncesi tüm piyasalar faiz artışına kesin gözüyle bakıyordu. Ancak faizin tek seferde mi yoksa kademeli olarak mı yapılacağı konusu belirsizdi. PPK metninde bu konu da aydınlatıldı.
Merkez Bankası metinde parasal sıkılaşma sürecinin başladığını ifade ederek söz konusu sıkılaşmanın "gerektiği yerde gerektiği miktarda kademeli olarak" yapılacağını vurguladı. Bu beklentinin altında gelen faiz artışına piyasaların vereceği olası bir tepkiyi önlemek adına koyulmuş bir ifade olarak yorumlandı.
Nass ekonomisi son buldu
Merkez Bankası yeni dönemde son 2 yıldır ivedilikle uyguladığı "düşük faiz" politikasını bu kararla resmi olarak sonlandırdı. Düşük faiz politikasının mimarı ise Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'dı. Erdoğan bu politikayı eleştirenlere cevaben Nass suresini öne sürerek "Ortada Nass varken sana bana ne oluyor?" demişti.
“Düşük faiz, değersiz TL” ile daha fazla ihracat yapılarak ülkeye giren dövizin artırılması ve bu yolla enflasyonun kontrol altına alınabileceği düşüncesi bugün itibariyle son buldu. Merkez Bankası bahse konu politikayı Eylül 2021’den beri uyguluyordu. Eylül 2021’de yüzde 19 seviyesinde bulunan enflasyona karşın Merkez Bankası’nın faizi de aynı seviyedeydi. Eylül 2021’den sonra başlanan faiz indirimleri neticesinde 23 Şubat 2023’e gelindiğinde faiz yüzde 8,5’e kadar çekildi. Bu süreçte Kasım 2022’de ise enflasyon yüzde 85’le zirveyi gördü.
Liralaşma bitti, tedbirleri kaldı
Bahse konu sürecin ardından durdurulamayan döviz kurlarıyla mücadele için Merkez Bankası "liralaşma" adı altında bir stratejiyi duyurmuş, bu stratejiden en çok nasibini alan da bankacılık sektörü olmuştu. Bankalara dolar mevduatlarına yönelik zorunlu karşılık uygulamasından, döviz satışını belli saatlerde yapmalarına kadar yazılı ve sözlü pek çok talimat gidip, uygulama devreye alındı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçtiğimiz haftada bankacılarla bir araya geldi. Bankaların zorunlu olarak ellerinde bulundurdukları düşük faizli devlet tahvilleri ile ilgili Şimşek'e sorular yönelttikleri, Şimşek'in ise bankacılardan "sabır" talep ettiğine yönelik kulis haberleri çıktı. İlerleyen dönemlerde söz konusu problemin nasıl çözüleceği halen merak konusu.
Liralaşma stratejisinin en önemli ayaklarında biri de hiç şüphesiz Kur Korumalı Mevduat'ın (KKM) devreye alınmasıydı. Şu anda 2,5 trilyon lirayı aşan bu hesaplardan nasıl ve ne kadar sürede çıkılacağına dair resmi bir açıklama bulunmuyor.
Piyasalar tatmin olmadı
Merkez Bankası'ndan çok daha yüksek kadranlı bir faiz artışı bekleyen piyasalar ise kararın ardından tatmin olmadı. Türkiye'nin kredi risk primi CDS 514 puana yükselirken, dolar ve euro da alımlar devam etti.
Dolar 24,1957 TL, euro 26.6425 TL ile rekor kırdı.
TIKLAYIN- Faiz kararının ardından piyasalar: Dolar, euro ve altın ne oldu?
TIKLAYIN- Faiz kararı sonrası Türkiye’nin kredi risk priminde artış
Eski Bakan Nebati "Faiz artıracak mısınız?" diye sormuştu
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, seçim öncesinde katıldığı bir canlı yayında muhalefetin ekonomi kurmaylarını hedef alarak şu sözleri sarf etmişti:
"Türkiye ekonomi modeli doğrultusunda faiz artırımı ile ilgili beklenti hemen hemen sıfırlandı. Son 4 aydır millet ittifakındaki kurmaylara ve liderlere bir soru soruyorum. ‘Faiz artırımına gidecek misiniz?’ Biz mali politikalara uyumlu ilerliyoruz ve bizim için faiz artırımı söz konusu değil, bu çok net. Önümüzdeki dönemde enflasyon düşmeye devam edecek." demişti.
Nebati katıldığı bir başka programda da muhalefeti hedef alarak "Ben Cumhur İttifakı'nın sayın Erdoğan'ın Hazine ve Maliye Bakanı olarak net olarak söylüyorum. IMF'ye gitmeyeceğiz. Faiz artırımına gitmeyeceğiz. Bu söylemlerim sayın Cumhurbaşkanımızın söylemleriyle tam uyuşuyor. Şimdi soruyorum, IMF'yle anlaşma yapacak mısınız yapmayacak mısınız? Faizi artıracak mısınız artırmayacak mısınız? " demişti.