ENAG'dan TÜİK'e cevap: Ekonomi literatüründe 'sunulan enflasyon' ve 'hissedilen enflasyon' diye bir ayrım yoktur
TÜİK'in hissedilen enflasyonu yüzde 129,4 olarak açıklaması üzerine ENAG, ekonomi literatüründe hissedilen enflasyon ve sunulan enflasyon tabirlerinin olmadığını belirterek TÜİK’i yönetenlerin bilmesi gereken birkaç önemli konu olduğunu şu şekilde duyurdu:
ENAG kamuoyu duyurusu
Haber içeriklerinden elde ettiğimiz bilgilere göre, TÜİK 2023 yılına ait hissedilen enflasyonun %129,4 olduğunu açıklamış, kamuoyuyla paylaştığı resmi verilerle ‘hissedilen enflasyon’ farkın nedenini tüketim alışkanlıkları ve harcama kalıplarına bağlamıştır.
Devletin veri tekelini bünyesinde taşıyan ve toplumsal hayatı doğrudan etkileyen TÜİK’in, bu veri farklılıklarının nedenlerini açıklarken, Enflasyon Araştırma Grubu’nu (ENAG) verileri yanlı sunan, siyasi amaçlı bir kuruluş olarak suçlamamıştır.
Kamuoyunun bilmesi gereken çok önemli bir gerçek vardır. Ekonomi literatüründe 'sunulan enflasyon' ve 'hissedilen enflasyon' diye bir ayırım yoktur. Dahası hissedilen enflasyon kavramı üniversitelerde gündeme bile gelmemektedir.
Sadece fiyat ve enflasyon verilerini değil, fiyat verileri ile bağlantılı olan daha birçok veriyi de taraflı ve gerçek olandan farklı sunan güzide kurumumuz TÜİK’i yönetenlerin bilmesi gereken birkaç önemli konu vardır:
- TÜİK’in fiyat verileri halkın gelir seviyesi ile uyumunu kaybetmiş, halk bundan dolayı fakirleşmiştir.
- Fiyat verileri ile reel hale dönüştürülen ekonomik büyüme oranları da gerçeği yansıtmamaktadır. Bu ise gelir paylaşımını bozmaktadır.
- Hissedilen enflasyon oranı, literatürde yeri olmasa da, esas itibariyle günümüz Türkiye’sinde genel fiyat endeksindeki değişimi birebir yansıtmaktadır.
- Bu oranın TÜİK tarafından açıklanması ise tam anlamıyla bir itiraftır ve bunun hukuki sonuçları olacaktır.
- Günümüzde yaşanan bu veri sorunları, 2006-2013 döneminde Arjantin’de tecrübe edilenin bir karbon kopyasıdır. Orada da sunulan gerçek dışı enflasyon verileri halkın fakirleşmesine neden olmuş, ülkedeki ekonomik sorunlar günümüze kadar artarak gelmiştir.
Özetle; devlet kurumlarının yaptığı hataları dedikodu yaparak düzeltmesi rasyonel bir yöntem değildir. Akademik özelliğe sahip, Harvard Üniversitesi bünyesindeki benzer bir kuruluşla aynı metotları uygulayan grubumuz ENAG’a saldırması TÜİK’in güvenilirliğini artırmayacaktır.
2020 yılının Eylül ayından itibaren günlük fiyat verileri ile oluşturulan enflasyon oranlarını halkımız ile paylaşan ENAG aynı çizgide, kararlılıkla yoluna devam etmektedir.
Kamuoyuna Saygılarımızla!
ENAG Ailesi