İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay: 'Kayyım atamaları ile antidemokratik dönemin zirvesini yaşıyoruz'
Gazete Pencere- Yerel Reform Girişimi Derneği (YRGD) tarafından, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi’nin katkıları ile “Başka Bir Kent Yaşamı Mümkün” sloganıyla düzenlenen Yerel Reform Buluşmaları'nın ikincisi, Ahmed Adnan Saygın Sanat Merkezi’nde (AASSM) yapıldı. “Merkezi İdare ve Yerel Yönetimler Yetki Paylaşımında İdari ve Mali Özerklik” temalı buluşmaya; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Yerel Reform Girişimi Derneği Kurucu Başkanı Murat Karayalçın, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Aziz Kocaoğlu ile ilçe belediye başkanları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve yurttaşlar katıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, her geçen yılın belediyeleri idari ve mali özerklik konusunda ileriye değil geriye götürdüğünü belirterek, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş ile birlikte gittikçe artan bir vesayetin belediyeler üzerinde hakimiyet kurduğuna dikkati çekti. Tugay, şunları söyledi:
''Bu sistemde çeşitli kanun ve düzenlemeler gücü merkezi hükümetin daha fazla yetkisine vermeye başladı. Neredeyse bütün bakanlıklar, bu bakanlıklara bağlı kurumlar, kurullar, yerel yönetimlerin yetki alanlarına daha fazla müdahale etmeye başladı. Şu anda da bu çabalar sürüyor. Bu dönemde gittikçe daha kolay uygulanır hale gelen kayyum atamaları ile antidemokratik dönemin zirvesini yaşıyoruz. 31 Mart yerel seçimlerinde CHP'nin birinci parti olması, Türkiye'nin önemli büyükşehir, ilçe belediyelerini kazanmasının ardından CHP'nin özellikle halka doğrudan temas eden sosyal belediyecilik uygulamaları engellenmeye çalışılıyor, farklı baskı ve kısıtlama tekniklerini de yaşıyoruz.''
'Hedefimiz başarılı yerel yönetim uygulamalarını hayata geçirmek'
Kentlerin gelişiminde katılımcı demokrasinin önemini vurgulayan Tugay, şunları kaydetti:
''CHP'li belediyeler olarak katılımcı yerel demokrasi uygulamalarını geliştirmek için pek çok yol ve yöntemi deniyoruz. Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ile iletişim içerisinde birlikte şehri yönetmek için çaba gösteriyoruz. Bir taraftan da toplumun yaşadığı ağır sosyo ekonomik duruma karşı toplumu koruyucu politikalar uygulamaya çalışıyoruz. İzmir 157 yıllık bir belediyecilik tarihine sahip. Bu topraklar ise yaklaşık 200 yıllık bir yerel yönetim deneyimine sahip. Bu süre içerisinde İzmir her zaman demokraside iddialı bir şehir oldu. Sosyo kültürel seviyesini her zaman yükseklerde tutmayı başarmış bir şehir oldu. Ama daha iyisini sağlayabileceğimizi biliyoruz. En önemli hedefimiz demokrasi bilincini artırmak, demokrasinin konfor konusu olmadığını, tam tersine zorunluluk olduğunu insanlarımıza doğru yollardan anlatmak ve onların katılımı ile başarılı yerel yönetim uygulamalarını gerçekleştirmek. CHP'li belediyeler olarak bizler sürekli bunun arayışı içerisindeyiz.''
'Belediyelere daha fazla sorumluluk verilmeli'
Yerel yönetimler olarak idari ve mali açıdan daha özgür olmak istediklerini vurgulayan Tugay, ''Mali açıdan belediyelerin kendi kaynaklarını kendi oluşturacak alanlara ihtiyacı olduğunu kesin bir şekilde söyleyebilirim. İdari açıdan da belediyelere daha fazla sorumluluk yüklenmesi gerektiğine inanıyorum. Bir hekim olarak söylüyorum. Sağlık hizmetinde belediyelerin daha fazla rolü olmalı. Merkezi hükümetin yürüttüğü sağlık sistemi, ben ve benim gibi düşünen pek çok hekimin gözünde ağır hatalarla dolu. İnsanlarımız eşit, adil sağlık hizmeti alamıyor. Özelikle koruyucu hekimlik, halk sağlığı alanında çok büyük sorunlar yaşanıyor. Yerel yönetimlere bu konuda daha fazla sorumluluk verilmesi kesinlikle toplumumuzun daha sağlıklı olmasını sağlayacak. Benzeri talebi birçok konu için de söyleyebilirim'' diye konuştu.
Kaynak:ANKA