İhsan Elgin
Yeni Normalin Oyun Kurucusu Covid-19 mu?
Herkes Covid ile birlikte dünyanın nasıl değiştiğinden ve değişeceğinden bahsediyor. Ama değişim ne bugün ne de Covid ile başladı. İnsanlık uzun zamandır bir dönüşümün içindeydi. Pandemi sadece bu değişimin yayılmasını ve hızlanmasını sağladı.
Neydi bu değişimler?
- Üretmek, ve ulaşım için gereken enerji kaynaklari ve buna bağlı olarak menfaat sahipleri de değişiyordu.
- İklime ve doğaya verilen önem artıyor ve bu nedenle paydaşların şirketlerden beklentileri de farklılaşmaya başlıyordu.
- Zamandan ve mekandan bağımsız yaşam için imkanlar artıyor, yaşayış ve iş yapış da buna bağlı olarak değişiyordu.
- İnsanlar bulunamadıkları diğer yerlerde neler olduğunun her an farkına varıyor ve böylece sahip olduklarından aldığı tatmin azalıyor ve herşeye karşı bağlılığı düşüyordu.
Zamana yayılan bu değişimlere toplumun her kesiminden liderler (siyasi parti, şirket, STK, fikir, medya liderleri...) menfaatleri için bu dönüşüme direniyorlardı. Ama artık toplumun içine dönmesi ile farkına vardığı ve belki de bilinçsizce motive olduğu bu değişimi durdurmak mümkün değil.
Bu nedenle profesyonel veya girişimci olarak artık geçmişteki rollerimize takılı kalamayız, gelecekte ne anlam yaratacağımıza konsantre olmalıyız!
Geleceğe Bakmak!
Geleceğe bakabilmek ve fikir üretebilmek için önce düşünme ve eylem konfor alanlarımızdan çıkmalı ve kendimizi toparlamalıyız. Sonra da aksiyona geçmeliyiz!
Pandemi ile birlikte kamunun tutumu, şirketlerin çalışma şekilleri ve tüketicilerin ihtiyaçları değişim gösteriyor. Ancak her değişim kalıcı olmayacaktır. Hangi trendlerin kalıcı, hangilerinin geçici olacağı sorusunu cevaplayabilmeliyiz. Bunun için yardımcı soru örnekleri:
- Hangilerinin alışkanlığa çevrilmesi için yeterince zaman geçti?
- Hangilerinin normal koşullarda ve hayat rutinimizde de anlamlı bir yeri var?
- Hangilerinin kalıcı olması kamunun menfaatini artırır?
Profesyonel liderler ve girişimciler olarak daha ciddi bir çalışma yapmak için yazımın başında belirttiğim genel değişimler ile paralel olan trendlere odaklanmayı ve bunlar için fırsat çalıştayları yapmayı öneririm.
Bu analiz sonrası mevcut iş modelimizin esnemeye (hangi bloklarını değiştirmeli, hangilerini çeşitlendirmeli ve güçlendirmeliyiz) ve mevcut stratejilerimizin de çevikleşmeye ihtiyacı olacaktır.
Diğer yandan onca değişimin yaşandığı ve yenilerine de gebe olan bu dönemin yeni fırsatlar doğurması da kaçınılmaz. Bunun için üç ayrı sorgulama yapabiliriz:
- Tüketicilerin ve kurumların hayatına devam ederken memnun olmadıkları hizmetler ve ürünler nelerdir? Hangileri bizim yetkinliklerimiz ile iyileştirebilir?
- Bu dönemde hangi ihtiyaçları hiç karşılanamadı?
- Bu trendler kalıcı olduğunda hangi yeni ürün ve servislere ihtiyaç doğacak? Hangilerini biz tedarik edebiliriz veya geliştirebiliriz?
Bu soruların cevapları ile oluşturacağımız olası ürün ve hizmet listesi için bugünden çalışmaya başlamalıyız.
Özetle, insanlığın uzun zamandır hazırlandığı büyük değişim başladı. Yeni dönemin aktif oyuncularından olabilmek için insanların üzerine düşen önce bakış açısını değiştirmek, ardından bu yeni dönemde hangi değeri üreteceğine, hangi anlamı yaratacağına karar vermek ve harekete geçmek!