BENCE; Artık, Trump’ın ABD başkanı olduğu bir dünyada yaşayacağız; bildiklerimizi unutalım, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak veya her şeye hazır olalım; hiç öngöremediğimiz sürprizler bizi bekliyor.
Aslında tüm dünya diken üstünde...
The Independent'ın yardımcı yayın yönetmeni olan Sean O'Grady yazısında, “20 Ocak 2029… Bu tarihe 1473 gün var. Trump'ın ikinci başkanlık dönemiyle nasıl baş edeceğiz” diye soruyor.
İnanıyorum ki, özellikle Batı’nın birçok başkentinde bu soru soruluyor ve tartışılıyordur. Ancak bu sorunun cevabı şimdilik bilinmiyor...
Başkanlık koltuğuna oturmadan önce yaptığı basın toplantısında, dünyanın gözlerinin içine bakarak söylediği sözler, bugüne kadar devletler tarihinde görülmemiştir. Dış politikada, diplomaside ve uluslararası ilişkilerde örneği yoktur. Uluslararası hukukta da yeri yoktur.
Basın toplantısını, kaybettiği başkanlık seçimi sonrasında taraftarlarının Kongre Sarayını işgal ettiği, 5 kişinin öldüğü ve yüzlerce yaralanmanın yaşandığı bir günün yıldönümünde önceden bugün yapacağını ilan ederek yaptı; yani o günü hatırlatarak bir anlamda güç gösterisinde bulundu bana göre herkesi tehdit etti ve tüm kuralları ve yapıları aşağıladı.
Bu yaşananlara, “zafer sarhoşluğu” veya “Trump şımarıklığı” diyemeyiz. Belli ki iyice düşünülmüş, konuşulmuş, tartışılmış ve karara dönüşmüş konuları açıkladı.
YENİ BİR HİTLER PSİKOLOJİSİ İLE MUHATABIZ!
Trump’ın “Amerikayı yeniden büyük yapmak” (MAGA) (Make America Great Again) için her şeyi yaparım, buna hakkım var. Bunun için hiçbir seçeneği dışlamıyorum” dediği husus Hitler’in “über alles Deutchland” sloganı ile aynı...
Şakası yok! “dünyayı yakarım” diyor...
1- Meksika Körfezi’nin adı artık Amerika Körfezi olarak değiştirilmiştir. Meksika bizim eyaletimiz olacak. Panama Kanalı’nı artık ABD işletmelidir. İtiraz ederseniz gümrük vergilerini yüzde 25’e çıkarırım “ekonominizi batırırım” (Biz bu tehdidi bir yerlerden hatırlıyoruz, değil mi?)
2-Kanada ABD’nin 51. eyaleti ve Kanada Başbakanı da bu eyaletin valisi olmalıdır. Kanada gerçek bir ülke değil ve sınır sadece yapay bir şekilde çekilmiş bir çizgi, ülke egemenliğinden vazgeçmeli, İtiraz ederseniz sizden yaptığımız ithalatı keseriz; “ekonominizi batırırım.”
3- Grönland Adası, bir şekilde artık ABD toprağı olmalıdır. Bunu gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyım; “hiçbir seçeneği dışlamıyorum”; “Ulusal Güvenlik ve dünya genelinde özgürlük hedefleri doğrultusunda Grönland'ın mülkiyeti ve kontrolünün mutlak bir gereklilik olduğunu düşünüyorum.”
SONUÇ; Meksika, 1.972.550 kilometrekare, Kanada, 9.984.670 kilometrekare Grönland, 2.166.000 kilometrekare toplam; 14 milyon 123 bin 220 kilometrekare; yüzölçümü. 9.833.520 kilometrekare olan ABD büyüklüğünün 1.5 katı kadar bir toprak talep ediyor.
Talep ettiği toprak büyüklüğü Türkiye’nin yüzölçümünden 18 kat daha büyük...
Trump, “Rusya-Ukrayna savaşını 24 saatte bitireceğim” derken kısaca, “dünyanın patronu benim, ben ne diyorsam o olacak” diyor.
“Olmazsa yakarım”; bu psikolojiyi hatırlıyor musunuz?
Trump’ı ve Trump’ın kendine benzer adamlarını kim ve nasıl engelleyecek?
29 Ocak 2029 tarihine bu günden 1460 gün var...
Dünya/insanlık, “Trump'ın ikinci başkanlık dönemiyle nasıl baş edecek.”
Şeytan kulağına kurşun dolsun, bizi duymasın...
Mesela bir gün “Çanakkale ve İstanbul Boğazları çok önemli, Rusya’ya veya Çin’e karşı siz koruyamayabilirsiniz, gücünüz yetmez, kontrolünü ABD’ye devredin” derse ne yapacağız?
AB’nin ve Yunanistan’ın yayınladığı Sevilla haritasını gördünüz mü?
Ege ve Akdeniz7in batı kıyılarından olta atacağımız yer kalmamış; Yunanistan’a ait olduğu iddia edilen ada ve kayalıklar için 12 millik karasu mesafesine denizler yetmiyor, karalarımıza sarkıyorlar.
Yunanistan’daki üsler yetmedi Kıbrıs adasını da uçak gemisi haline getiren ABD, Tump yönetiminde, bir gece Bizans rüyası görür sabah kalkar Haçlı seferine çıkmaya niyetlenirse ne yapacağız?
İran’a ve bölgedeki İran destekli terör örgütlerine karşı besleyip büyüttüğü Irak’ın kuzeyindeki peşmerge ve PKK ile Suriye’nin kuzeyindeki YPG/PYD’yi birleştirip bir devlet kurmaya kalkarsa ve Türkiye’ye NATO toplantılarında açıkça gösterdikleri haritaları dayatırlarsa ne yapacağız?
Bana göre Trump’ın en korkunç cümlesi, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, benim dostum ve saygı duyduğum biri. Onun da bana saygı duyduğunu düşünüyorum."
Allah bizi korusun...
Anlattıklarım bir rüyaydı sayın; kabus görmemek için uyanık kalalım diye yazdım!
