Mutlu Hesapçı
Sinemaya duyulan aşk bu kez Bodrum'da yaşandı!
Adana Film Festivali’nden yeni dönmüştüm, orada öyle güzel zamanlar geçirdim ki sinemanın büyüsü başkaydı ve festivallerde buluşmak insana çok şey katıyordu. Antalya Film Festivali’ni heyecanla beklerken ve gitmeye hazırlanırken malum tartışmalar başladı, festival olacak mı, olmayacak mı ikileminin içindeyken 11. BOTH Bodrum Türk Filmleri Haftası’na davet edildim. İçinden sanat geçen, özellikle film geçen her festival beni heyecanlandırıyor. İlk kez davet edildiğim, bu yıl on birincisi düzenlenen Bodrum Türk Filmleri Haftası’na gittim. Antalya Film Festivali’nin bu yıl yapılmayacağı açıklanırken, Bodrum’da sinemaya dair buluşmalar gerçekleşiyordu. Bu buluşma bana çok iyi geldi ve biraz olsun moralimi düzeltti diyebilirim.
Bodrum Türk Filmleri Haftası düzenlenen festivallerin içinde ayrı bir yere ve öneme sahip. Bir kere festival değil, bu bir buluşma. Sinema sektörünün bütün bileşenlerinin içinde yer aldığı, çözüm ortaklarının bir araya geldiği bir sektör buluşması. Bu buluşmaya, karşı yakadaki Kos Adası’nı da katarak sinema söz konusu olunca herkes bir araya gelmeli, çoğalmalı mesajını veriyorlar. Çünkü içinden sanat geçen her şey insanları iyileştiriyor, güzelleştiriyor ve mutlu ediyor. Festivaller, etkinlikler, buluşmalar, gösterimler insanları birlik içinde, kardeşçe ve güzel duygularla bir arada tutmanın en önemli yolu ama işte gelin ki hâlâ iptal edilen festivaller çağını bir türlü aşamıyoruz maalesef, ne üzücü.
Sinema sektörünün tüm temsilcileri Bodrum’da buluştu!
Bodrum Türk Filmleri Haftası 2011 yılında başlamış. Bodrum Sinema ve Kültür Derneği Başkanı Cenk Sezgin festivali ilk başlatan isimler arasında ve yıllardır da etkinliğe emek veriyor, ev sahipliği yapıyor. Özellikle bu etkinliğe “Festival demiyoruz, özellikle demiyoruz, çünkü filmleri yarıştırmıyoruz, biz Türk Filmleri Haftası’yız” diyerek Cenk Sezgin ile sohbet ediyoruz, Sezgin haftanın neden önemli olduğunu anlattı:
“Biz seyircileri film yapımcıları ile bir araya getirip o yapımcılara seyircilerden geri dönüşler alarak ilerideki projelerine katkıda bulunmak, tanıtımlarına katkı sağlamak ve seyircinin ne istediğini görmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bu noktada sinema işletmecileri olarak da bizler yenilenmeye, yapımcılarla bir araya gelmeye ve sektörün canlanması için neler yapabiliriz noktasında da karşılıklı fikir alışverişleri yapıyoruz. Özellikle Türk filmleri için ne yapabiliriz? Hem üretimi hem de seyircileri nasıl çoğaltabiliriz temel çıkış noktamız oldu. Pandeminin sinemaları etkilemesi, dijital platformlardan kaynaklı seyircinin azalması ve sinemaların son yıllarda zor zamanlar geçirmesi bu etkinliği daha da önemli hale getiriyor. Çünkü bu buluşmalardaki amaç sinemalara daha çok seyirci çekmek, projelerin sinemaya çıkması ve yapımcıların, dağıtımcıların sinemaya daha çok üretimde bulunması. Türk Filmleri Haftası’nda ayrıca “profesyoneller zirvesi” de düzenliyoruz. Bu etkinliklerde bir araya gelen sinema sektörü temsilcileri sunumlar gerçekleştiriyor, projelerinin tanıtımlarını yaparak fragmanlar gösteriyorlar. Ayrıca yurt dışından getirdikleri ve vizyon sırası bekleyen filmlerin tarihlerini açıklıyorlar. Amaç daha çok salonlarda gösterim yapmak, üretimin artması ve gişedeki seyirci sayısının eski güzel günlerine geri dönmesi. Bu toplantılarda sektörün her kanadı bir araya geliyor. Bodrum Türk Filmleri Haftası filmlerin tanıtımlarından, gösterimlerinden çıkarak aslında sektörün yol haritası çizdiği bir içeriğe de dönüştü diyebilirim.”
Bodrum Kalesi’nde ödüller verildi
Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda aralarında Serdar Akar, Ali Poyrazoğlu, Fikret Kuşkan, Suzan Kardeş, Murat Şeker, Mustafa Uslu, Sinem Uslu, Sera Tokdemir, Güven Kıraç, Müfit Can Saçıntı, Açelya Elmas ve Tarık Pappuççuoğlu gibi ünlü oyuncu, yönetmen ve yapımcıların katıldığı bir ödül gecesi düzenlendi. Ödül töreninde Yılmaz Gruda Özel Ödülü Zafer Algöz’ün olurken Yaşam Boyu Onur Ödülleri Lale Belkıs, Ali Poyrazoğlu ve Fikret Kuşkan’a verildi. Bu yıl ilk defa verilen “Halikarnas Balıkçısı Özel Ödülü”nü geceye çekimlerden dolayı katılamayan Bodrum’da doğup büyüyen Selahattin Paşalı’ya verildi, ödülü Bodrum’da yaşayan babası aldı. Saner Ayar, Zafer Algöz ve Tamer Levent ödüllerine video görüntülü olarak teşekkür ederek geceye katılabildi.
Tarık Pabuççuoğlu Antalya Altın Portakal’ın iptal edilmesine tepki gösterdi
Ali Poyrazoğlu’nun ödül konuşmasında “Beğendiğiniz filmlerde yansımalarınızı görürsünüz kendinizi izleyin” sözü anlamlıydı. Tarık Pabuççuoğlu ödülünü alırken Antalya Film Festivali’ndeki sansüre değindi, jürilikten çekilen, filmlerini çeken ve sansürün karşısında duranların yanında olduğunu belirten bir konuşma yaptı.
Yasaklı Neşat Ertaş filmine kapalı gösterim yapıldı
Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda Mustafa Uslu’nun yapımcısı olduğu Neşet Ertaş filmi bizim içinde yer alamadığımız kapalı bir gösterimle bazı davetlilere izletildi. Neşet Ertaş’ın ailesi tarafından mahkeme kararı aldırılan filmi izleyenler arasında olmayı isterdim. Aldığım kulis bilgilerine göre film çok iyiymiş öyle ki sinema salonuna çıksa ‘5 milyon gişe garanti’ diyenler oldu. Ödül almak için sahneye çıkan ünlü yapımcı Mustafa Uslu, Neşet Ertaş filminin yasaklanması hakkında ise şöyle konuştu:
“Filmler korkulacak şeyler değildir. Filmler sizleri eğlendiren, hüzünlendiren size keyifli vakit geçirten şeylerdir. Güzel ülkemde hiçbir kitap, hiçbir şarkı, hiçbir film, hiç bir tiyatro izlenmeden okunmadan yasaklanmasın.”
Yapımcının bu konuşmayı yaptığı gece Antalya Film Festivali sansürden dolayı bu yıl gerçekleşemeyecekti.
Bodrum’dan kalanlar…
Bodrum Türk Filmleri Haftası içeriğiyle bilgilendiğim ve çok şey öğrendiğim bir etkinlik oldu. Çünkü filmlerin yaratıcılarının dışında filmin mutfağında yer alan çözüm ortaklarıyla tanışma ve sohbet etme imkânı buldum. Bir filmde emeği geçen buna sinema salonu sahipleri de dâhil herkes oradaydı. Bu buluşmadan bana kalan tanıştığım güzel insanlar, zihin açıcı sohbetler, eğlenceli geceler, Bodrum’un güzelliği, denizin şifası ve artık benim hikâyelerim de sinema perdesinde olmalı duygusu…