Uğur Ergan
Ressam babanın küratör kızı
Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde (ÇSM) Osman Hamdi Bey ve Eren Eyüboğlu salonlarında 27 Kasım’a kadar sürecek olan sergi, bir sanatçının Ankara’ya vefa borcunu ödemesi olarak görülebilir. Bu sanatçı, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni bitirdikten sonra çalışmalarını başkentte sürdüren ancak bir süre sonra İstanbul’a giden ve orada da atölyesini kuran Harun Antakyalı.
Antakyalı’nın “20. Yüzyıldan 21. Yüzyıla” adını verdiği sergi retrospektif özelliğinde. Salonun birinde sanatçının 90’lı yıllara ait çalışmaları, diğerinde ise 2000’li yıllardan günümüze uzanan eserleri sanatseverleri bekliyor.
Serginin bir diğer önemli özelliği, Antakyalı’nın kızı Ece’nin, babasının sanat hayatından seçkiler sunan bu etkinliğin küratörlüğünü yapmış olması. Ece Antakyalı, sanat dünyasına ilk profesyonel çıkışı olması nedeniyle serginin açılış tarihi 6 Kasım 2023’ü “İkinci doğum günü” olarak görüyor.
Babasına retrospektif sergi açma düşüncesinin yüksek öğrenim yıllarında oluşmaya başladığını, babasının geçmişiyle doğrudan bağlantısı olması nedeniyle bu sergiyi Ankara’da açmayı uygun bulduğunu belirten Ece Antakyalı, serginin hazırlık sürecinde oldukça uykusuz geceler geçirmiş. Ece Antakyalı, “Ben lise ve üniversite eğitimi için İstanbul’u tercih edince, bir şekilde Ankara’dan koptuk. Ancak babam çalışmalarına hem Ankara, hem de İstanbul’da devam etti. Ankara, Antakyalı ailesi için hep özel bir şehirdi, öyle kalmaya da devam edecek. Bizim için bir kale niteliğinde bu şehir. Babama sergi açmak, üniversite yıllarımda küçük bir hayaldi. Ufak bir hayalin gerçek olmasının mutluluğunu yaşıyorum. Yaşadığımız bütün zorluklara değen bir sergi oldu” diyor.
BABANIN HAKLI GURURU
Kendine özgü figürleri oldukça geniş alanlara yaymasıyla bilinen, resimlerinde çimento dahil değişik malzemeler kullanmaktan çekinmeyen Harun Antakyalı, elbette retrospektif sergisinin kızı tarafından hazırlanmasının haklı gururunu yaşıyor. Kızının, kendisinin çalışmalarını didik didik araştırırken, 30 yıl önce yaptığı resimleri bulması Harun Antakyalı’yı bile şaşırtmış. Duygularını anlatması için bundan sonra söz Harun Antakyalı’da:
“30 yılı aşan bir seçki. Doğrusunu söylemek gerekirse bu sergi için kızımdan başka biri bu kadar işi bir araya getiremezdi. Sergi benim için de bir zaman tüneli. Zor adam olduğumun farkındayım. Çünkü üretimden, sunuma kadar çok titizimdir. Ece de bu süreci iyi yönetti. Ece, projesinden bana ilk söz ettiğinde, işin zorluğunun farkındaydı. Doğrusunu söylemek gerekirse önceleri pek sıcak bakmadım. Çünkü müthiş bir arşivin içine dalacaktı. Zaman içerisinde onun çalışma azmini görünce ben de Ece’nin tarafına geçtim. Benden istediklerini zaten listelemişti. Liste rehberliğinde yol aldık. Atölyelerin farklı kentlerde olması başka bir zorluk oluşturuyordu. Ece Ankara ve İstanbul arasında mekik dokudu. Tüm arşivimi titizlikle tekrar düzenledi. Sonrasında sergileyeceğimiz çalışmalar yıllara göre ayrılarak bir seçki oluşturuldu. Ece sergileme aşamasına geldiğinde, ‘Ankara baba’ dedi. Onun ‘Bu serginin açılacağı mekanın geçmişin ile bir bağı olmasını çok istiyorum’ sözü beni çok etkiledi. Ankara bence de çok doğru bir seçimdi. Beni oluşturan bu kentte böyle bir sergi yapmak gerçekten heyecan verici.”