Mansur Yavaş'tan Ankara hedefi: Yüksek oran bekliyorum
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, SÖZCÜ TV'de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
31 Mart yerel seçimlerinde yüksek oranda oy beklediğini belirten Yavaş, şunları söyledi:
* "Pandemi dönemi bizim için çok büyük bir sınav oldu. Pandemi döneminde insanlar gerçekten zor durumdaydı. Her işi bıraktık, hangi meslek grubunda kim darda kalmış bir şekilde hepsine ulaştık. Büyük bir dayanışma örneği sergiledik Ankara'da.
* Ağzımdan tek bir tweet veya açıklama çıkmadı oy vermeyenlerle ilgili veya başka partililerle ilgili. Zaman zaman bazı siyasi parti genel başkanları benimle ilgili tweet de atsalar, onlar da usulünce hasım olmadan uygun dille cevaplar vermek suretiyle, siyasete girmeden, herkesi kucaklayarak çalıştık.
* Geçen seçim oy vermeyen bakıyor oy veriyor. Hatta şöyle bir şey söylemiştim mitinglerde. 'Bana oy vermeyeni pişman edeceğim' diyordum. 'Keşke ben de oy verseydim dedirteceğim' diye devam ediyordum. Bunun da böyle olduğu seçimde göreceğiz inşallah.
"Yüksek oran bekliyorum"
* Yüksek oran bekliyorum. Zaten televizyonlarda Ankara'yı konuşmuyor kimse farkındaysanız. Daha önce Ankara seçimlerinde alınanın üstünde bir derece benim için rekordur. Oylarımızın artmış olması, yüzde 51'in üzerine ne kadar çıkarsa onu söylemek istiyorum.
* Amacım şu. Ankara'da konuşuluyor ama Türkiye'de de konuşuluyor. Mansur Yavaş belediyeciliği kavramını oturtmak.
"Zirvede bırakmak istiyorum"
* Güzel bir isim bırakıp bırakmak istiyorum. Hem de zirvede bırakmak istiyorum. Önceden bir daha aday olmayacağım net bir şekilde söylemenin artık istisnası yok.
"Çalıyor ama çalışıyor sözü beni rahatsız ediyordu"
* 2014'de aday oldum, açıkladım. 2019'da aday oldum, açıkladım. 2024'te gene aday oldum, gene açıkladım. Benim tarzım. O kadar iddialı söylüyorum ki, 1999 yılından beri bütün kredi kartlarını, banka hesaplarını inceleyebilirler. Kaldı ki, Ankara gibi bir yere aday olduğunuz zaman mutlaka sizin her şeyiniz incelenmiştir. Netim. Kamu yöneticilerinin sadece belediye başkanlarının değil, bu konuda artık kamuoyunun hassas olması gerekir. Kendilerini kamu yöneticilerinin hepsinden bunu istemesi ve bunu değerlendirmesi gerekir diye düşünüyorum.
* Beypazarı'nda belediye başkanıyken Ankara'da taksiye bindiğim zaman nereye giderseniz gidin, 'Başkan nasıl, memnun musunuz?' diye sorulur. Ben de soruyordum. Şu sözü duyuyordum, çok üzülüyordum. Onu suçlamak için söylemiyorum ama 'Ağabey çalıyor ama çalışıyor' sözü beni son derece rahatsız ediyordu. Bir yere gidip 'belediye başkanıyım' demeye utanıyordum.
Altınok'un mal varlığı
* Bu kadar gayrimenkul ortaya çıkıp arkasında hiçbir banka hesabı olmaması, ziynet eşyası açıklanmaması nedeniyle sordum. Muhtemelendir ki, önemli ölçüde bu kadar gayrimenkul olan bir insanın evinde ziynet eşyası vardır. Bunun rakamlarının da söylenmesi gerekiyor zaten. Araba yok sanıyorum ya da şirketin üzerine, bilmiyorum. Bu konu edildi. Açıklama yapıldıktan sonra bunlar konuşuldu. Arkasından 600 daire konusu geçti. Kendisine soruldu bir televizyon tarafından. 'O da babamdan' dedi.
* Açıklandığınız, bir liste düzenlediniz ama listenizde Antalya yok mesela, var mı yok mu tamam 600 daireyi yoktur, 300 vardır, 200 vardır. Ne varsa. Bu niye yok listede? Olması gerekir. Çünkü zaten açıklanan mal varlığı yeterince gürültü kopardı. Bunun daha fazla olması veya biraz daha az olması çok bir şey değiştirmeyecekti. Keşke hepsini açıklasaydı. Merak ediyorum, hala bizi arayıp şurada şu var, burada bu var diyorlar. Aslı var mı yok mu bilmiyorum, beni de ilgilendirmiyor. Beni siyasetçinin şeffaf olması ilgilendiriyor.
"Önceliğim Ankara'dır"
* Şöyle diyorlar: 'Cumhurbaşkanlığını düşündükleri için az hizmet ettiler'. Hiçbir zaman bu konuda bir açıklamam olmadı. Gittiğim yerlerde sorarlarsa 'Evet, Altılı Masa böyle bir karar verirse olurum' dedim sadece. Buna Altılı Masa karar verecektir, benim karar vermem diye bir şey söz konusu değildi. Kaldı ki, seçimlerde cumhurbaşkanlığı yardımcılığı sıfatıyla katıldığımız mitinglerde 12.5 izinli oldum. Kaldı ki, o ay bir de maaşımı da almadım. 12.5 gün izin kullandım. Çünkü artık öğlen gidiyorsunuz, akşam dönüyorsunuz. Öğleye kadar belediye işleri yaptım. Buraları da hiç aksatmadım. Aramızda rekabet falan olmaz. Önceliğim Ankara'dır. Görevde olduğum süre de Ankara için son dakikaya kadar her türlü çalışmamı yapacağım. Tek amacım, güzel bir isim bırakmak.
"34 bin emekliyi aç bırakmadım"
* Emekliler sosyal yardım kriterine girdi bu maaşla. 34 bin emekliyi aç bırakmadım. Gücüm yettikçe destek olmaya devam edeceğim. Bakın, şuraya diyelim ki bir kavşak lazım. Bu kavşak şu anda yok. Olmayan bir şey var, yapacağım diyorum. Eğer bu yoksulluk bu şekilde devam ederse o kavgaşı 2 yıl sonra yapacağım ama bu insanları aç ve açıkta bırakmayacağım. Belediyecilik budur. Öncelik darda kalan insanın yanında olmaktır, kavşağın olup olmaması çok şey değiştirmez ama kavşağı yapacağım diye öbür tarafta insanların aç, çocuklarına et, süt veremez, çocuklarının taleplerini yetiremez halde bırakamazsınız. Öncelik budur.
"Ankapark soruşturması devam ediyor"
* Ankapark'la ilgili yaptığımız şikayetle ilgili savcılıkta araştırmalar devam ediyor. Biliyorsunuz şimdi bütün firmalar devletindir. Ne alınmış? Şu bardak alınmış diyelim ki. Bu bardağın fiyatı zaten orada hala var. Rakam olarak var. Kaç para olduğu. Bunların Çin'den rakamlarını da istedik. Bunları getiren firmaları savcılığa verdik. Hala araştırmalar devam ediyor. Ayrı ayrı şirketler kurulmuş. O, ona satmış, iki üç el değiştirdikten sonra Ankara'ya gelmiş ve Ankapark'ın işletmesini bu şahıslar aldılar. Soruşturma devam ediyor.
"Erdoğan ve Kurum'a ikişer defa not verdim"
* Sayın Cumhurbaşkanı'na havaalanında iki defa bu konuda not verdim. İki defa Sayın Kurum'a verdim. Dedim ki 'Bakın burası çürüyor, mahkemelerde bizim lehimize karar vermeye çekiniyor. Devreye girerseniz burayı alalım, beraber de karar verelim'. Bunlar yazılı, belgeli. Sayın Kurum, bakanken oraya giderken hangi konularda görüşecekseniz önceden notu gönderiyorsunuz, onlar da ilgili genel müdürlüğe durumu belirtir, onların görüşlerini alıp toplantıyı hep beraber yapıyoruz. Sonuç çıkmadı. En sonda firma iflas etti. İflas masasından aldık Ankapark'ı.