AKP Grup Başkanı Güler: Emeklilerinin maaşlarında iyileştirme için çalışmamız var
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolasıyla Meclis'te görev yapan gazetecileri ve Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) ziyaret etti.
Gazetecilere yeşil pasaport verilip verilmeyeceğinin sorulması üzerine Güler, konuyu değerlendireceklerini söyledi.
Güler, İsveç'in NATO'ya katılımına ilişkin kanun teklifinin TBMM Genel Kuruluna ne zaman geleceği sorusuna karşılık, RTÜK üye seçimi yapılacağını, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Somali'deki görev süresine ilişkin tezkerenin gündeme geleceğini ifade etti. Güler, takvimle beraber konunun değerlendirileceğini belirtti.
"Emekli maaşında iyileştirme için çalışma yapıyoruz"
SSK ve Bağ-Kur emeklileri için iyileştirme yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine de Güler, bu konunun ve etki analizlerinin çalışıldığını dile getirdi.
Güler, "Asgari ücret artırıldığı için işveren desteğinin 700 liraya çıkarılması, kısa çalışma ödeneği ve diğer hususlarla ilgili 7-8 maddelik kanun teklifimiz var, ona çalışıyoruz. Onun içinde değerlendirilir. Önemli olan sadece bir oranın belirlenmesi, artışın ortaya çıkması değil, bütçeyi de ortaya koymamız lazım. Bakanlığımız çalışıyor. Bugün bir ön görüşme yaptık. Önümüzdeki haftaya kadar neticelenirse kabinede değerlendirilir, sonra bizim kanun teklifimize de koyarız. Belki üçüncü haftamızda bunu da netleştirmiş oluruz" yanıtını verdi.
“'Hukukta evrensel program uygulanmasını istiyoruz' diyenleri samimi bulmuyorum”
Güler, gazetecilerin cezaevindeki TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili ortaya çıkan yargı krizi ve 8 siyasi partinin ortak imzayla TBMM’nin olağanüstü toplanması talebine TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un olumlu yanıt vermemesiyle ilgili sorularına şunları söyledi:
Kriz yok da kriz, kendi sistematiği içerisinde değerlendirilmesi gerekiyor. Bana göre, özellikle muhalefet partileri açısından da söylüyorum. En son, sadece buna hususa yönelik değil. Bunu kendi içerisinde bir sağduyuyla değerlendirmek lazım. ‘Siyaseten, acaba bize bir şey yazar mı? Siyaseten kullanabilir miyiz? Siyaseten bize ne getirir ne götürür’ hesabı yapmaksızın ben Meclis Genel Kurulu'nda bütçe konuşmasında da söyledim. Türkiye'de işin bir defa hukuk üzerinde tartışılması çok değerli ve kıymetli bir şey. Bundan önceki dönemlere bakıp, çok daha derin krizlerin yaşandığı, özellikle AYM merkezli, en temel insan hak ve özgürlükler noktasında almış olduğu ve hukuken de bir garabet olan, ben hukukçu olarak tanıtıyorum bunu. Bir sürü kararı ortaya çıkmış insanlar, 'Biz hukukta evrensel program uygulanmasını istiyoruz' gibi bir açıklama yaptılar. Ben çok samimi bulmuyorum. Çünkü samimiyet şöyle bir şey. Aynı zamanda istikrarlı ve güven verici bir bakış açısını da ortaya koymalıdır. Yani 10 yıl önce başka söylediğiniz, 20 yıl önce bambaşka kurallar dayattığınız bir düzende siz bugün halka güven verici bir hukuk zemindeki tartışmayı oluşturamazsınız. Böyle bir şey olmaz.
Yargıtay'ın kararı var, Anayasa Mahkemesi’nin kararı var. 'Böyle bir toplantı yapamazsınız' diyorsunuz. 3 gün önce bayağı ağır laflar etmişsiniz. Şimdi ne izah edeceğiz mesela? Meclis Başkanımız toplayabilir. Olağanüstü toplantı talebi, yani 5'te 1 toplantıyla siz toplantıya, olağanüstü toplantıya çağırıyorsunuz. Olamıyor. Meclis Başkanı her an acil durumlarda, yani savaş riski, seferberlik, çok olağanüstü bir şey yaşanıyor. Meclis Başkanı her zaman genel kurulu davet edebilir. Ama siz bir olağanüstü toplantı talepli olarak dilekçenin üzerinden bahsediyoruz. Neyi konuşacağız? Bana izah etsinler.