Hemşireye cinsel taciz davasında doktora beraat verildi, kadınlar isyan etti
İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde asistan Doktor S.E’nin Hemşire H.Z.'ye karşı “nitelikli cinsel saldırı” nedeniyle yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahkeme heyeti 'delil yok' deyip beraat verdi
Mahkeme, "Delil yok" gerekçesi ile sanık S.E.’nin beraatine karar verdi. Kadınlar karara isyan etti. Adliye koridolarını inleten kadınlar, "Erkek adalet değil, gerçek adalet" sloganı attı.
"Bu karar utanç kaynağıdır"
H.Z.’nin Avukatı Feyza Altun, karara şöyle tepki gösterdi:
"Bu karar Türkiye için ve Türkiye'deki kadınlar için utanç kaynağıdır. Türkiye'de hiçbir kadının artık güvende olmadığının mahkeme eliyle tescil edilmiş olduğu bir karardır. Ne hastanede çalışan, ne adliyede çalışan, ne otelde emek veren, ne özel sektörde çalışan hiçbir kadın erkeklerin cinsel şiddetine karşı korunmuyor olduğunun mahkeme eliyle ispatı ve tescilidir. Zira fail kendi fiilini kabul etmesine, önce bizim aramızda gönül ilişkisi vardı demesine, bütün bunları çürütmemize, hiçbir şekilde alt üst ilişkisi dışında bir ilişkileri olmadığını ispat etmemize rağmen, mahkeme tüm delillere rağmen delil yetersizliği dedi. Başka hemşireler aynı doktorun tacizine uğradığını beyan etmesine rağmen hala delil yetersizliği deniyorsa bu Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin erkeklere tecavüz et, taciz et, seni aklayacağım demesidir. Bunun bu kararın tarafımızca kabul edilmesi mümkün değildir. Bütün itiraz yollarını kullanacağız. Bu kararın bozulması için elimizden geleni yapıp kadın mücadelemizi asla bırakmayacağız."
Ne olmuştu?
Doktor S.E. 11 Mart 2023'te Hemşire H.Z’ye cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınmış ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı.
S.E. açığa alınmış Hemşire H.Z. ise Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sürgün edilmişti.
S.E, savcılık ifadesinde, “H.Z. ile 3 yıldır flört düzeyinde arkadaşlığı olduğunu, iş dışında da görüştüklerini” ileri sürmüştü. Savcılık, S.E’nin üç aylık HTS kayıtelarını incelemiş, “Asistan doktor S.E’nin hemşire H.Z. ile sevgili olduğuna dair herhangi bir delilin olmadığı, bu konuşmaların iş arkadaşları arasında olağan sayılacağı" tespitini yapmıştı.
Davanın iddianamesinde sanık S.E'nin 12 yıla kadar hapsi isteniyordu. Savcılık, sanık S.E'ye 'nitelikli cinsel saldırı' suçlaması yöneltmişti.
S.E, savcılık ifadesinde, “H.Z. ile 3 yıldır flört düzeyinde arkadaşlığı olduğunu, iş dışında da görüştüklerini” ileri sürmüştü.
Savcılık, S.E’nin üç aylık HTS kayıtlarını incelemiş, “Asistan doktor S.E’nin hemşire H.Z. ile sevgili olduğuna dair herhangi bir delilin olmadığı, bu konuşmaların iş arkadaşları arasında olağan sayılacağı" tespitini yapmıştı.
Hemşire H.Z, önceki ifadelerinde aylardan beri psikolojik tedavi gördüğünü belirterek, "Ben orada kendimi savunamadıysam burada mahkemenizde adaleti size bırakıyorum" demişti. Hemşire H.Z. ayrıca hastanelerde meslektaşlarına yönelik sistematik cinsel taciz iddiasını da gündeme getirmişti. H.Z, "Hastanelerde hemşireler doktorlar tarafından çoğu defa tacize uğrar ancak bunu amirlerine ilettiklerinde doktorlar koruma altına alınır" edemişti.
S.E şu sözlerle kendini savunmuştu:
"Onun isteğiyle ilişkiye girdik. Midesi bulandı ve koltuğa kustu. Sonra lavaboya gitti. Bağırmış olsaydı yan odada teknisyenler vardı, duyulurdu. Suçlamaları kabul etmiyorum"
Davanın iddianamesinde sanık S.E'nin 12 yıla kadar hapsi isteniyordu. Savcılık, sanık S.E'ye 'nitelikli cinsel saldırı' suçlaması yöneltmişti.