Mourinho’dan ilk itiraf: Gerçekten çok kötüydük
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Moruinho, Avrupa Ligi’nde alınan ilk yenilgiyi yorumladı. “AZ maçı geldiğimden beri en kötü performansımız diyebilirim. Gerçekten çok kötü bir maçtı ve şunu düşünüyorum. Belki benzetme olarak çok güzel değil ama ‘Trabzonspor maçının etkisi yani o geceden kalma etkisi’ gibi bir benzetme yapabiliriz. Onun etkisinden henüz takım toparlanamamıştı” diyen Portekizli çalıştırıcı şöyle devam etti:
“Hem fiziksel hem de duygusal anlamda gerçekten inanılmaz bir maç olmuştu. Çok fazla iniş çıkış vardı. Duygusal anlamda maç sonu müthiş bir duygu patlaması vardı. Sanki takım o halden çok fazla toparlanamamıştı ve AZ Alkmaar maçına konsantre olamamıştı gibi diyebilirim. Duygusal anlamda hazır olmadığınız zaman tabii işler sizin için daha da zorlaşıyor. Benim kulübede olmamış olmamın sonucu çok fazla etkilediğini düşünmüyorum çünkü biz zaten takımı en iyi şekilde hazırladık. Hazır olduğumuzu da düşünüyorum ama belirtmiş olduğum gibi oyuncuların yaşamış olduğu duygu durumu; iniş-çıkışların etkilediğini düşünüyorum.”
UEFA listesine bazı isimleri yazamadığına dikkat çeken Mourinho, “Aynı zamanda listeye yazamadığımız 4 oyuncu var. Kostic, bunlardan bir tanesi. Bizler için çok önemli oyuncu. İki önemli kanat oyuncumuz İrfan Can Kahveci ve Cengiz Ünder’in sakatlığı var. Tabii ki bunlar da farkı yaratıyor. Bu sonucu açıklayacak sebepler var ama belirtmiş olduğum gibi ben bugüne kadar ki en kötü maçımız olduğunu düşünüyorum. Tabii böyle kötü performanslardan her zaman teknik direktörler sorumludur. Ben de sorumluluğumdan kaçmıyorum ama benim için prensip meselesi. Kariyerimde daha önce her zaman bunu yaptım. İşimi yapmam engellendiğinde daha sonrasında cezalı olduğum zamanlarda basın toplantısına çıkmadım” dedi.
Mourinho, Türkiye ligi hakkındaki eleştirilerine de devam etti:
“Ben buraya geldiğim zaman söylemiştim: ‘Ben Türk ligi için çalışmak istiyorum ama her şeyden önce Fenerbahçe için çalışmak istiyorum.’ diye. Tabii eğer şöyle bir imkan olsaydı dünyanın en mutlu insanı olurdum çünkü benim için de prestij olurdu. Şunu söyleyebilseydim çok mutlu olurdum: ‘Evet, Türkiye ligi harika bir lig. Türkiye liginde olmak bir rüya. Türkiye liginde en iyi olan takım şampiyon oluyor. VAR hakemleri, saha hakemleri gerçekten harika.’ deme imkanım olsaydı çok mutlu olurdum. Eğer her şey hakkında iyi konuşuyor olabilseydim çok mutlu olurdum ama tecrübem bana şunu söylüyor. Türkiye liginde değişmesi gereken şeyler var. Çünkü Türkiye, Türk liginden çok daha büyük. Sadece futbol değil, Türkiye ligi. Türk milli takımının tarihi, aynı zamanda milli takımda oynayan oyuncular da var. Dünyanın büyük liglerine, çok büyük kulüplere giden çok fazla Türk oyuncular var. Arda, Real Madrid’e gitti, yıllar önce Arda Turan Barcelona’ya gitmişti. Ferdi, Premier Lig’e gitti. Dolayısıyla burada yetenek var, tutku da var. Burada şampiyon olmayı tabii çok isterim ama şampiyon olamasam da en azından temiz ve dürüst bir şekilde şampiyon olan takımı tebrik etmek isterim. Belirtmiş olduğum gibi benim için beni ilgilendiren şey yeter ki Türk futbolu harika olsun.”
Kaynak:Haber Merkezi