Mehmet Büyükekşi, Riyad olayının perde arkasını açıkladı: Fenerbahçe U19 takımı ile çıkacaktı!
Fenerbahçe ve Beşiktaş başta olmak üzere bazı kulüplerin istifasını istediği Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi sezon değerlendirmesi yaparken yaşanan her olayla ilgili açıklamalar yaptı. Sabah gazetesine konuşan Mehmet Büyükekşi şunları söyledi:
"Kulüpler Birliği Vakfı adına görüşmeye gelen Sayın Dursun Özbek çıkışta kamuoyuna yaptığı açıklamada Kulüpler Birliği'nin içinde bulunduğu durumu özetlemiş oldu: 'Kulüpler Birliği Vakfı'nda sadece 3 kulübün onayladığı bir kamuoyu açıklaması yapıldı. Üç kulüp onay vermiş, Galatasaray'ın okumasına fırsat bile tanımadan yayına kondu. Neticede ok yaydan çıkmış oldu. Biz heyet olarak bu toplantıya geldik. Amaca ulaşmak için yapılan bir hareket, bu bildiri ile amaçsız hale geldi. Çok net ifade ettiler içeride. 'Biz uzlaşma konusunda aynı şekilde düşünüyorduk derken, Kulüpler Birliği olarak zehir zemberek bir bildiri koyuyorsunuz' dendi. Ve kısa bir görüşme oldu' şeklinde bir açıklama yaptı."
"Biz de bunları gördüğümüz için olayı dallandırıp budaklandırmaya gerek yok diye 3 yıl daha görev süremiz olmasına rağmen, '18 Temmuz'daki mali genel kurulu seçimli yapalım' dedik. 18 Haziran'da Avrupa Şampiyonası'nda ilk maçımız Gürcistan'la. Daha sonra Portekiz ve Çekya. Şampiyonanın final maçı, 14 Temmuz'da oynanacak. Biz bunları gözeterek 18 Temmuz'a aldık. Çünkü futbol bu her şey mümkün. Yaptığımız işler ortada. Çıkarlar dünyasında hiçbir çıkarımız olmadan, vazifemiz olduğu için çalışıyoruz."
"FIFA, UEFA ve üye ülke federasyonlarla üst düzey ilişkilerimiz var. Karşılıklı ziyaretlerle Türk Futbolu'nun gelişimine yönelik çalışmalar artarak sürmektedir. Bugünlerde Riva'da ve Antalya'da alt yaş kategorilerinde UEFA'nın uluslararası turnuvalarına ev sahipliği yapıyoruz. 2024 ve ev sahibi olacağımız 2032 Avrupa Futbol Şampiyonaları hazırlık sürecinde FIFA'nın müdahalesi, ligin tescil edilmemesi gibi manipülatif ve yalan beyanlara itibar edilmemeli."
"Kendi yalanlarına inananların manipülasyonları ile hakikaten vazgeçecek değiliz. Emin olana yemin, dürüst olana şahit gerekmez. Çıkarlar dünyasında hiçbir çıkarımız olmadan, vazifemiz olduğu için çalışıyoruz. Göreve geldiğimiz ilk günden beri hep reform yapmaya çalışıyoruz. Yaptığımız işlerin çoğu doğru ve neticelerini alıyoruz. Yarı otomatik ofsayt sistemi sadece İtalya ve bizde uygulanıyor. VAR kayıtlarını açıkladık. Avrupa'da bunu sadece İspanya yapıyordu. Bir şey yapmasaydım eleştirilmezdim. İyi niyetli değiller. Nisanın 1'inden bu yana imza topluyorlar. Süper Lig'den sadece 8 kulübün delegelerinin imzası geldi. 1. Lig hiç imza vermedi. 2. Lig'den 7 kulüp, bir tane de şahıs, geçen hafta 55 imza geldi. 130 kulüp, 325 delege var. Bize gelen imza 62 adet."
"Olympiakos'un, PSG'nin maçları ertelendi diye bir haber ortaya atıldı. Halbuki böyle bir şey yoktu. Biz 'Süper Kupa'yı oynayın, 14 Nisan'daki maçınızı (Fatih Karagümrük) erteleyelim' dedik. Bunu kabul etmediler. Hepsini üst üste koyarsanız hiçbirinde TFF'nin dahili yoktur, olamaz da. Bahanelerle algı yapılıyor. Kulüpler Birliği'nde küçük bir azınlık, çoğunluğa tahakküm ediyor."
Ali Koç, bakanın yanında söyledi
"Bunun öncesi de şu; Riyad maçı öncesi Riva'daki Kulüpler Birliği toplantısında Ali Koç, Bakan Bey'in (Osman Aşkın Bak) yanında 'Riyad'daki maçta yabancı hakem olmazsa U19'la çıkacağız' dedi. Biz de 'Bunu düşünelim' dedik. Ancak Halil Umut Meler'in yumruklanması sonrası o atmosferde Türk hakemliğine zarar vereceği için kabul etmedik. Fenerbahçe, U19 takımını Riyad'a getirdi."
"Riyad olayı yaşandı, bazı kesimler bize fatura çıkarmaya kalktı. Biz iki kulübümüzün 4.5 milyon dolar kazanması için çalıştık. Her ikisine 1.6 milyon dolar avans verdik. Ve Trabzon-F. Bahçe maçı. Türkiye'nin en iyi hakemi Halil Umut Meler sahadaydı. Karşılaşma sonrası yaşanan olaylarla yine suçlu federasyon ilan edildi. Süper Kupa, Şanlurfa'da oynanacak diye 2 ay önceden açıkladık, itiraz yoktu ama Trabzon maçından sonra 'Tarih değişsin, yabancı hakem gelsin' dendi."
Kulüplerin istemediği hakem EURO 2024'te
"Bu sezonla ilgili şöyle bir algı yapılıyor. İlk problem olarak görülen şey, Halil Umut Meler'in yumruklanması. Meler, Türkiye'nin en değerli hakemi. Avrupa Şampiyonası'nda görev yapacak 19 elit hakemden biri oldu. Kulüplerimizin maçlarında istemediği Alper Ulusoy, VAR hakemi olarak EURO 2024'te görev yapacak. Süper Lig'de büyük hatası olmamasına rağmen yumruklandı, bu TFF'ye mal edildi. Hakemi ben dövmedim. Kulüp başkanının yaptığı bir hareket TFF'ye mal edilemez. Arkasından bir takım (İstanbulspor) hakemi bahane ederek sahadan çekildi. Marka değerine zarar veriliyor ama suçlu TFF ilan ediliyor."
"Süper Lig'e Trendyol dışında ana sponsorluklar kazandırarak gelirlerini artıracağız. Mart ayında naklen yayın ihalesi bitti mi bitti. A Takım listesine yazılacak yabancı sayısını 14'ten 12'ye düşürdük. İlk 11'de sınırsız yerli ya da yabancı kuralını 5 yıla kadar ne zaman açıkladık ocak ayında. Harcama limitinde kural şu; 30 Mayıs'ta tüm kulüpler gelir ve giderlerini bildirecek, biz 10 Haziran'da açıklayacağız zaten. Bunun federasyon değişikliği ile ilgisi yok. Bahane üretmesinler."
"Kurullar seçimle gelmiyor ki..."
"Kurullar diyorlar, MHK diyorlar, her şeyi diyorlar… Ama kurullar seçimle gelmiyor, onlar bağımsız. Federasyon değişse bile istifa etmedikleri sürece 4 yıl görevde kalabilirler. Bu da olayın ne kadar saptırıldığının ispatı. Bizim için en önemli konu ne? Yurt dışında da yaşayanlarla birlikte 100 milyon insanımız var. Milli Takım başarılı olduğunda hep birlikte sevineceğiz. Ülkede en çok neye ihtiyacımız var, birlik ve beraberliğe. Tam şampiyonaya giderken bir genel kurul, bu ekibin motivasyonunu, başarısını bozar. Sorumlular değişecek. Bir takım şeyler uğruna siz ne yapmak istiyorsunuz? Türk Milli Takımı hepimizin. Herkesin aynı anda mutlu olduğu başka bir şey yok. Milli Takım'ın başarısında herkes omuz omuza veriyor. Bizim olmazsa olmazımız Milli Takım'ın başarılı olmasıdır. Ben böyle zorlamalar olduğunda onların niyetinden şüphe duyarım. Biz seçimli genel kurul kararı aldık mı aldık. Sizin niyetiniz üzüm mü yemek, bağcıyı mı dövmek?"