Fenerbahçe: 10. yılda isyanla soruyoruz 'Failler nerede?'

Sarı lacivertli kulüp 2015 yılında deplasmanda 5-1 yendikleri Çaykur Rizespor maçından sonra havalimanına dönerken takım otobüsüne ateş açılmış ve otobüs şoförü yaralanmıştı. Emniyet güçleri tarafından kafile zırhlı araçla havalimanına götürülmüştü. Kulüp her yıl 4 Nisan'da bu olayı hatırlatıp sorumlularının bulunmasını istiyor.

'4 Nisan 2015 tarihinde, deplasmanda Çaykur Rizespor ile oynadığımız müsabaka sonrasında dönüş yoluna çıkan Takım otobüsümüzün kurşunlanmasının üzerinden bugün tam 10 yıl geçti…' denilerek başlanan açıklamanın tamamı şöyle:

"O kara gün Fenerbahçe’yi yok etmek isteyen failler, aradan geçen 10 yılda ortaya çıkmadı!

Armamızı taşıyan canlarımıza kast eden, milyonlarca üyesi olan bir camiayı hedef alan faillerin bulunmadığı her gün, bu yapılanı sorgulamaya, hakkımızı aramaya devam edeceğiz!

Fenerbahçe, 4 Nisan 2015’i unutmayacak, bu suçu işleyenlerin yargı önünde hesap vereceği gün için mücadelesinden vazgeçmeyecek!

39 canımıza kastedilen olay

Adalete saygılı, vicdan sahibi her insanın vicdanını yaralayan, 39 canımıza kast edilen bu olayın aydınlatılması için devletimizin ilgili tüm kurumlarına çağrı yapıyor;

Fenerbahçe Spor Kulübü olarak davamızın peşinde olduğumuzu bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

#AydınlanmayanGün"

NE OLMUŞTU?

4 Nisan 2015'te oynanan Çaykur Rizespor maçının ardından yola çıkan Fenerbahçe kafilesi, Trabzon Havalimanı'na giderken 22.15 sularında Araklı yolunda kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradı. Trabzon valisi Abdil Celil Öz, yaptığı ilk açıklamada saldırıda taş kullanıldığını açıkladı, sonrasında bunu av tüfeği ile değiştirdi ancak yapılan incelemelerde saldırının pompalı silahla yapıldığı ortaya çıktı. Saldırı sonucu takım otobüsünün camları kırıldı ve otobüs şoförü yaralandı. Saldırı sonrasında kafile, zırhlı araçla havalimanına götürüldü.

7 Nisan 2015 tarihinde, saldırının şüphelisi iki kişi gözaltına alınmıştır. Yapılan sorgulamada, şüphelilerden biri otobüsü takip ettiğini, diğeri ise silahı ateşlediğini itiraf etmiştir. Ancak mahkemeye çıkınca haklarındaki iddiaları reddeden iki şahıs, 8 Nisan günü adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.