Dursun Özbek: Ey Fenerbahçeliler, ey Beşiktaşlılar, deprem bölgesinde neredesiniz?
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Fenerbahçe ve Beşiktaş'a "Yeşil sahada geçemiyorsunuz, burada geçin!" diyerek deprem bölgesine yardıma davet etti. İTO'da konuşan Özbek'in sözleri şöyle:
"Fenerbahçe de Türkiye'nin güzide kulüplerinden bir tanesi, taraftar sayısı Galatasaray'dan az olsa da iyi bir seviyede taraftarı var ama bir konuda tenkit etmek istiyorum kendilerini. 6 Şubat'ta Türkiye büyük bir deprem yaşadı. Galatasaray depremin 1. gününün sabahında yönetim kurulu toplantısı yapıldı, hemen arabayla bölgeye intikal ettik. Vaziyeti gördük. Şikayet ettiğim konu şu, depremin birinci gününden itibaren TFF başkanına da dedim ama yapamadık. Sahada yarış içindeyiz, hayırda da yarışalım. Ey Fenerbahçeliler, ey Beşiktaşlılar, 100 tane gelin siz yapın, Fenerbahçeliler 150 tane yapsın. Yeşil sahada geçemiyorsunuz, burada geçin. Dünya'nın en büyük sivil toplum kuruluşusun, ee neredesin orada?"
"Bölgeye 3-4 ziyaret yaptım. Konteynerler yaptık ama bölgenin ihtiyacı kalıcı konut. TOKİ ile bir anlaşma yaptık. 100 tanesini Adıyaman'da, 100 tanesi Kahramanmaraş'ta, 100 tanesi Hatay'da olmak üzere maliyetini Galatasaray'ın yükleneceği bir proje. Bunun ilk taksidini ödedik."
"Hep dedik ki, camia içinde başarı istiyorsak, birlik ve beraberliğin ihtiyaç olduğunu hissediyorsak önce gelin bir barışalım. Barış olmadan sevgi olmadan biz Galatasaray'a önerdiğimiz projelerin hiçbirisini yapamayız. Şu anda gururla görüyorum, camiamızda sevgi ikliminin artık kanıksandığını ve başarıyla sürdüğünü görüyorum. Geçmişte hatırlayın Galatasaraylılar, şu tartışmalar oluyordu, liseli lisesiz atkılı kravatlı doğu tribünü batı tribünü. Bu tartışmalar olurdu. Maçlara gelenler bunu bilir. 2 senedir bu yok. Çünkü, biz bu kavgadan birlik ve beraberlikle çıkarız. En çok sevindiğim şeylerden biri bu, Galatasaray içine bu birlikteliği getirmiş olmak. Sonrası kolay geldi, çok kolay. Geriye kaldı finansal yapıyı düzeltmek için yapılacak çalışmalar. Bu çalışmalar meyvesini vermeye başladı."
"Finansal yapı bu hassasiyetlerin başında geliyor. Bugün gelişen spor dünyası, özellikle futbolda dünyanın nereye gittiğine bakın. Ekonominin hangi boyutlara gittiğine dikkat edin. Şaşırtıcı. Dün bir haber aldım, bildiğiniz gibi Paris Saint-Germain Fransa'nın önemli kulüplerinden bir tanesi. Bir oyuncusu var Mbappe. Takım değiştiriyor, önümüzdeki sezon Real Madrid'e gidiyor. Kaça alınıyor, kaça satılıyor, önümüzde bir transfer dönemi var. Doğru mu yanlış mı teyit edemedim ama bana söylenen rakam 300 milyon eurolardan başlıyor. Bir oyuncu, bir takımdan diğer bir takıma geçiyor, 2-3 sene kontrat süresini bilmiyorum, oyunculara ödenen parayı düşünün. Bu transfer mukavelesi yapmak için bu mukabil rakamlardan söz ediyoruz."
"Biz Avrupa'da yarışıyorsak, Avrupalı takımlarla mücadele edeceksek, Ali Sami Yen Ağabeyin dediği gibi yabancı takımları yenmek üzere bir misyonumuz varsa birinci hedef mali yapıyı düzeltmek. Demiyorum ki bir anda Avrupalılar'ın seviyesine çıkarız ama en azından hedef gösterip çalışmaların yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Sürdürülebilir bir başarı istiyorsak sürdürülebilir bir mali yapı şart. Bu tespit doğru mu? Kimsenin itirazı yok, nasıl olacak? Biz esas faaliyetimiz olan spordan böyle oyuncu yetiştirip ihraç edip falan para kazanan bir ülke değiliz. Koskoca 80 milyonluk ülkeden 1-2 oyuncu çıkıyor, Avrupa'ya transfer oluyor. Bu transfer bedelleri de 20 milyon euro falan. En büyük transferi biz yaptık, 35 milyon euro. Bunun farkına varmak lazım."
"Biz futbol yerleşkemizi Kemerburgaz'a taşıyoruz. 17 Mayıs'ta, önümüzdeki hafta içinde orada bir piknik etkinliğimiz olacak. 17 Mayıs, Galatasaray için çok önemli bir tarih. UEFA Kupası'nın yıl dönümü. Hem kutlamasını yapacağız hem de tesislerimizi göreceğiz. Ben inanıyorum ki oraya gelen arkadaşlar, tesisi, ambiyansı, tabiatı görünce her gün gelirler. Ben oraya gidince keyif alıyorum."
"Esas faaliyet yaptığımız işten para kazanamıyoruz ama bir misyonumuz var. Esas faaliyetimizin dışında kalan ve yapabileceklerimiz nelerdir bunları araştırmak lazım. Benim ve arkadaşlarımın yaptığı da bu. Bundan evvel de yaptığımız bu. Dolayısıyla çok önemli projelerimiz var. Bunları defalarca genel kurullarımızda ve Divan Kurulu'nda ifade ettik. Bu projeler şu anda yürümekte. Bu projeler, çok kısa süre içerisinde hayata geçecek projeler. Şurası muhakkak, kulüplerin borçlu yapı içinde olduğu herkes tarafından bilinen bir şey. Bir yapılandırma anlaşmamız var 2019'da bankalar konsorsiyumuyla beraber. Yapılmış güzel, yapılandırma iyi bir şey. Yapılandırma yapıldığı gün 2019'da yüzde 8.5-9, bugün 55'e çıkmış. Galatasaray Spor Kulübü kendi hesapları itibarıyla, İstanbul kulüpleri içinde en iyi finansal durumdaki kulüp. Bu benim değil, konsorsiyumu yöneten genel müdürlerin ifadesi. Senede 1 milyar 400 milyon TL faiz ödüyor. Ne üretirse üretsin, ne yaparsa yapın bu faizi ödüyor. Peki kardeşim, bu faizi ödedikten sonra Galatasaray'a ne kalıyor? Futbol takımı, 17 şubesi, sporcularıyla Galatasaray büyük bir holding. Bu faiz oranıyla yaşaması mümkün değil. Herkesin tespiti bu. Her sene faiz üzerine ekleniyor, büyüyerek gidiyor. Bir defa bunu çözmek lazım. Galatasaray, bir dünya markası. Avrupa'ya Amerika'ya Uzak Doğu'ya Afrika'ya gidin, Türkiye dediğiniz zaman Galatasaray akla geliyor. Bu kadar büyük bir markanın daha iyi bu manada pozisyonda olmasının gereğini düşünüyoruz."