Tuncer Bakırhan’dan Öcalan talebi
Gazete Pencere- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, tv100 canlı yayınında soruları yanıtladı.
Tuncer Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim'de yaptığı açıklama ile başlayan süreci değerlendirdi.
Bakırhan, "Sayın Bahçeli ezberleri bozdu. Bu ülkenin kuruluşunda ve kurtuluşunda birlikte olmuş, cumhuriyetin kuruluşunda da birlikte mücadele etmişiz. Geçen süreç biraz daha kapalıydı, toplum çok katılmamıştı. O süreçten dersler çıkaramazsak bu yolu yürüyemeyiz.
Geçmişte üstte siyasetçiler görüşüyordu ama tabana yansıyan bir şey yoktu. Süreç işlenmeden, tabana anlatılmadan, toplum desteği alınmayan süreçler sekteye uğradı. Biz bu sefer barış ve demokratik toplum çağrısını Çanakkale’ye götürüyoruz, geçen Manisa’daydım.
Sağdan soldan, hangi anlayışa sahip olurlarsa olsunlar insanlar ‘artık bu sorun çözülmelidir, yorulduk' diyorlar. Başlangıçta çok büyük soru işaretleri vardı. Abdullah Öcalan, İmralı’da bize, 'Ben aslında 1993’te tam silah bırakma kararına yoğunlaşmışken, Sayın Özal hayatını kaybetti. Ben aslında bu silah meselesini 1993’te aradan çıkartacaktım' dedi" diye konuştu.
‘Devletin başkenti, bayrağı ve sembolü ile…’
"Devletin başkenti, bayrağı ve sembolü ile kimsenin bir sorunu yok bir defa onu söyleyelim" diyen Bakırhan, Kürtler'in de cumhuriyetin kuruluşunda alınteri, Çanakkale kanı, mezar taşları bulunduğunu söyledi.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu istediniz? Ne isteyeceksiniz, ne diyeceksiniz Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a” sorusunu Bakırhan, şöyle yanıtladı:
"Çağrının tarafı olan silahlı güçler yanıt verdi, desteklediklerini açıkladılar. Silah meselesinin devreden çıkması için kimi gerekler var, kongresini toplayacak, ‘ben bıraktım’ diyecek. Bu devletin sorunudur, hiçbirimizin değil. Kongresini toplayacak bazı gerekler vardır. Ben devlet ‘PKK’nın kongresini toplasın’ demiyorum. Sakin ilerlememiz lazım, 200 yıllık bir meseleyi tartışıyoruz, küçük ayrıntılara değil, fotoğrafın geneline bakmak lazım.
Herkesin umutlanması daha mutlu olması gerekiyor. Bu işin muhatapları kendine düşen mesajı aldılar. SDG geçici hükümet ile yaptığı mütabakatta ‘Biz Öcalan’ın bize gönderdiği mektubun gereğini yerine getirdik’ dedi. SDG’nin, PKK’nın temsilcisi biz gibi davrandılar: 'O da silah bıraksın, bu da silah bıraksın’ diye. Biz demokratik siyaset yapıyoruz."
"Zaten örgüt 'silah bırakacağım’ dedi"
Tuncer Bakırhan, "Şunlar olmazsa olmaz diyeceğiniz üç başlık nedir?" sorusu üzerine, “Yerel demokrasi olsun diyoruz. Halk seçmişse kayyum atanmasın. İkincisi, diller zenginliktir. Buna saygı duyulsun. Basit demokratik talepler var" diye konuştu.
Bakırhan, "Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 'PKK ve yan unsurları silah bırakmazsa yabancı devletlerin taşeronluğunu yapmış olur' dedi. Bu değerlendirmeye ne dersiniz? PKK ve yan unsurları silah bırakmazsa sizin tepkiniz nasıl olur?" sorularını şöyle yanıtladı:
"Zaten örgüt 'bırakacağım' dedi. Bunun altyapısı, gereklilikleri yapılsın örgüt de bıraksın. Öcalan’ın bütün yoğunlaşması ‘bu devlet nasıl demokratikleşir, Kürtler nasıl eşit olur ve kardeşçe yaşanır’ üzerine. Öcalan’ın ‘benim çıkmam lazım, beni çıkarın’ gibi bir şartı yok. Türkiye demokratikleşecekse cezaevinde kimsenin kalmaması lazım. Bu çok sonranın konusu. Tecrit koşullarının ortadan kaldırılıp daha rahat müzakere yapma zeminini de devlet oluşturmalıdır. Nevruz’dan önce böyle bir imkan verilsin ya da heyetimiz görüşsün, bu görüşmelerin ardından."
"DEM Parti yeni anayasa sürecine destek verir mi?"
"DEM Parti yeni anayasa sürecine destek verir mi?" sorusuna karşlık ise Bakırhan, "Türkiye’nin demokratik bir anayasaya ihtiyacı var bunu hep dedik biz. Toplumun kabul etmiş bir anayasanın başımızın üstünde yeri vardır. Ama konumuz bu değil" diye konuştu.
Bakırhan, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin sorular üzerine de “Seçim gelir, Türkiye halkları kimden yana irade koyarsa biz saygı duyarız. Biz hiçbir zaman bir partiyi açıkça desteklemeyiz. Biz Türkiye'yi yönetme iddiasında olan bir partiyiz, biz kimseye niye yancılık yapalım?” dedi.
"İmamoğlu ve Mansur Yavaş arasından kime daha yakınsınız, ya da Cumhurbaşkanı’na mı yakınsınız?” sorusunu ise Bakırhan, "İsim vermeden konuşmak isterim. Biz demokratik olana yakınlık hissederiz, demokrasiyi getirecek olana yakınlık hissederiz. Türkiye’yi demokratikleştirecek olana yakınlık hissederiz. Bizim ana pusulamız demokrasidir. Diğer mesele biz partilerin adayları arasında taraf olmayız. Biz kendi işimize bakarız, biz kendi adayımızla seçime gitmek isteriz” diye cevapladı.
AKP'li Metiner'den Öcalan-Atatürk kıyası! İYİ Partili Özatıcı küplere bindi
Kaynak:Haber Merkezi