Saadet Partisi’nden dış politika eleştirisi: Dış ilişkilerimiz Erdoğan’ın psikolojisine göre şekilleniyor

Saadet Partisi Genel Başkanvekili Mahmut Arıkan, AKP’nin 23 yıllık politikalarını değerlendirdi. Dış politika eleştirisini dile getiren Arıkan,” Dış ilişkilerimiz Erdoğan’ın psikolojisine göre şekilleniyor” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanvekili Mahmut Arıkan, Saadet Partisi Genel Merkezi’nde basın açıklaması düzenledi.

Arıkan, AKP’nin 23’üncü yıldönümüne değinerek, partinin kuruluş ilkelerine aykırı davrandığını 3y ile yola çıkan AKP iktidarının ilkelerini uygulamadığına değindi.

Arıkan, Türkiye’nin yurtdışı ilişkilerini de değiştirdi. İlişkilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın psikolojikse göre şekillendiğini dile getiren Arıkan, “Dış ilişkilerimiz tam bir toksik ilişkiye dönmüş durumda. Son 15 yılda Suriye ile yaşadığımız, adeta Lav bambing, geslayting ve sonunda gostingdir” şeklinde konuştu.

“Kuruluş ilkeleriyle şu an arasında fark var”

AKP’nin kuruluş yıldönümüne ilişkin konuşan Arıkan, “14 Ağustos tarihi, siyasi tarihimiz açısından pek de müspet bir şekilde bahsedemeyeceğimiz mevcut iktidar partisinin kuruluş yıldönümüdür. Pek çoğumuzun hatırladığı üzere 28 Şubat süreci ile Refah Partimiz yıpratılmaya çalışılmış, ardından kongreler ve ayrılık hareketleri ile Fazilet Partisi yıpratılmış ve en son 14 Ağustos 2001’de AK Parti kurulmuştu. Sayın Erdoğan tam 23 yıl önce: “Bugün Türk Siyaset tarihine hizmete sevdalı insanların kurduğu AK Parti’nin doğum günü olarak geçecektir.” demişti. Evet, bu tarih AK Parti’nin doğum günü oldu. AK Parti kurulduğu yıl doğan gençler bugün üniversite mezunu. Şimdi şunu bizim sormamız gerekiyor: AK Parti bu 23 yılı nasıl kullandı? Hatırlayacaksınız AK Parti kurulurken Sayın Erdoğan ve arkadaşları bir şey demişlerdi: “Biz 3Y ile mücadele edeceğiz: Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklar”. Kuruluş ilkelerini 3Y ile savaş olarak açıklayan bir partinin dünü ile bugünü arasında nasıl bir fark var?” dedi.

Erdoğan 14 Ağustos 2001’deki konuşmasını hatırlatan Arıkan, “‘bir avuç huzur ve refah, işte bunun için Avrupa Birliği üyeliğine evet diyoruz” demişti. O gün Avrupa Birliğine, Kopenhag Kriterlerine ve Büyük Ortadoğu Projesine alkışlarla evet demenin bedeli; 23 yıl sonra İsrail’le ticareti kesememek oldu. Gazze’yi vuran uçakların yakıtını kesememek oldu. İncirlik ve Kürecik üslerini kapatamamak oldu. 23 yıl sonra; tüm dünyaya örnek olmuş medeniyetimizi, yüzlerce yıldır bütün mazlumlara el uzatmış devletimizi, zalime destek verir hâle getirdiler! 14 Ağustos 2001 günü sadece birkaç kısa koalisyon denemesiyle; Batının sömürge çarklarını patlatan Milli Görüş’e karşı; küreseller tarafından konulan tedbir kararı olarak tarihe geçmiştir! Kısacası; Adalet ve Kalkınma Partisinin 23 yıl içerisinde oluşturduğu despotluğu, derin yoksulluğu, şahsiyetsiz dış politikanın sonuçlarını yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Arıkan’ın konuşmasından öne çıkanlar başlıklar şu şekilde;

Merkez Bankası Başkanı Sn. Karahan’ın enflasyon tahmini açıklamaları da dikkatlerden kaçmadı. Enflasyon rakamları; 2024’te % 38, 2025’te % 14, 2026’da %9 olacakmış. Biz Sn. Karahan’ın masasındaki dosyaları karıştırdığını düşünüyoruz. Bu rakamlar olsa olsa AK Parti’nin sonraki yıllardaki anket sonuçları olacaktır. 23 yılın sonunda milletimizin terk edildiği yoksulluğun neticesi böyle olacaktır. Sn. Karahan’ı ciddiyete davet ediyoruz ve anket firmalarıyla, kurum dosyalarını karıştırmamasını rica ediyoruz.

Halkımız sadece yoksulluk ve yoksunlukla değil, ekonominin ve AK Parti’nin getirdiği birçok sorunla baş etmeye çalışıyor. Mesela Sokak Hayvanları gibi önemli bir konu da, iktidar tarafıdan ciddiye alınmadığı için “Başıboş Köpek Sorunu” olarak karşımıza çıktı. Halbuki zamanında müdahale edilseydi bu olmayacaktı.

Milli Eğitim de bundan nasibini aldı. Biz; yıllarca emek veren, bin bir zahmetle okuyan ve öğrencileri ile buluşmak için gece gündüz sınava çalışan, başarılı olduğu halde mülakat marifeti ile hakkı yenen öğretmenlerimizin yanındayız. Buradan Milli Eğitim Bakanına seslenmek istiyorum; sözünüzün tutun ve gençlerden oy almak için vaat ettiğiniz mülakatları kaldırın. Bir harf öğretene, bir harf öğretecek Öğretmene kırk yıl zulmetmeyin!

Ülkemizin dış politikası Sn. Erdoğan’ın günlük psikolojik durumuna göre değişiyor. Gençlerin moda deyimi ile dış ilişkilerimiz tam bir toksik ilişkiye dönmüş durumda. Son 15 yılda Suriye ile yaşadığımız, yine gençlerin moda deyimi ile; adeta Lav bambing, geslayting ve sonunda gostingdir.

Bugün İran ile terör devleti arasındaki çatışmada sessiz kalanlarla aynı safta değiliz. İsmail Haniye, Tahran’ın kalbinde vuruldu. Yarın Yahya Sinvar’ın Ankara’nın, Kahire’nin, Cidde’nin göbeğinde vurulmasını istemiyorsanız net ve cesur bir tavır göstermek zorundasınız. Hiç kusura bakmayın! Kimse İrancı değil, ama siz Amerikancısınız! Dikkat buyrunuz, Irkçı emperyalizmin taktiği; dünyayı, etnik ve mezhepsel çatışmaları finanse ederek yönetmektir.

Siyonizm’in son projesi terör devleti İsrail’in yaptıkları ortada. Türkiye’nin 7 Ekim’den itibaren Gazze’ye yönelik başlayan soykırıma karşı tutarlı bir politika oluşmuş değil. Soykırım yapıyor dedikleri İsrail hakkında Güney Afrika’nın açmış olduğu davaya bile müdahil olamadılar. Aylardır bekliyorlar. Ne zaman ki biz 81 ilimizde suç duyurusunda bulunduk o zaman çıktılar ve dediler ki biz başvuru yaptık, davada taraf olacağız. Biz süreci büyük bir titizlikle takip ediyoruz.

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar